Mustafa Armağan'dan çarpıcı açıklamalar

Araştırmacı yazar Mustafa Armağan, Burç FM'de Erkam Tufan'la yaptığı röportajda önemli açıklamalarda bulundu.

Mustafa Armağan'dan çarpıcı açıklamalar

İşte röportajdan öne çıkan çarpıcı başlıklar - Atatürk’ün vefatından sonra çevresindeki insanlar yeni bir Atatürk imajı yontmuşlar. Bu imajda dine yer yok. Cenazesini de ona göre planladılar. Dini simgeli bir cenaze töreninin laikliğe zarar vereceğini düşündüler. - 1. Ordu komutanı Fahrettin Altay: Atatürk’ün cenaze namazı eğer kılınmaz ise bu millet 50 sonra 100 sene sonra mutlaka mezardan çıkartır ve mutlaka kılar. - Atatürk'ün cenaze namazının camide kılınmasının laiklik açısından sakıncalı görülüp 10/15 kişilik bir cemaatle Dolmabahçe Sarayı'nda kılındı. Bu kılınma da Fahrettin Altay’ın ve kız kardeşi Makbule hamınım diretmesi üzerine oldu. - Binlerce kişinin katıldığı bir cenaze namazı Atatürk’ten niye esirgendi? Dolmabahçe Sarayı'nda kılınan cenaze namazının neden bir tane bile fotoğrafı yok? - Anıtkabir vefatından 15 yıl sonra yani 1953'te açılıyor. Bu 15 yılın 12 yılı tek parti yani İnönü dönemi. İnönü döneminde tek bir çivi çakılmıyor. Menderes iktidara gelince hemen Anıtkabir'in inşaatını hızlandırıyor. Bu ihmal ve ilgisizlik değil de nedir? - 1953'te Etnoğrafya müzesinden alınıp Anıtkabir'e götürülüyor. Tabutu açıldığında Makbule Hanım rahmetine vesile olsun diye tabutunun içine kâğıtta yazılı Arapça bir dua koymak ister. Görevli kişi Atatürk böyle bir şey istemezdi diye kâğıdı yırtıp atıyor. Ailesinden bu bile esirgeniyor. - Atatürk'ün sağlığında hatta 1940'a kadar Zübeyde Hanım'ın başında başka bir mezar taşı vardı. İnönü döneminde İzmir Belediyesi o mezar taşını kaldırıp attı yerine hiçbir dinde yeri olmayan bir şekilde bir kaya parçası koydu. Eski mezar taşı İzmir'de bir kilisenin bahçesine bırakıldı. Daha sonra İzmir Arkeoloji müzesinin deposuna konuluyor. Mezarda hiç bir dini simgeye yer verilmiyor. Bu Zübeyde Hanım'a karşı saygısızlık değil mi? Kültür Bakanlığı bu konuda harekete geçmeli. Hâlbuki orijinal mezar taşında "Hüve'l-bâki. Türkiye Reis-i Cumhuru Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin vâlide-i muhteremeleri Zübeyde Hanım'ın ruhuna rızâen lillâhi'l-Fâtihâ. Sene 1338 (1923)." yazıyordu. Fatiha isteyen bir mezar taşı nerede bu günkü mezar taşı nerede... O mezar taşını Latife Hanım diktirmişti. Benim sorguladığım Atatürk'e ve ailesine karşı yapılan ihmal, gayrı ciddilik.
<< Önceki Haber Mustafa Armağan'dan çarpıcı açıklamalar Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER