Sanatçılar, siyasiler, Gürses'in eşi Muhterem Nur, annesi Emine Akbaş ve sevenlerinin katıldığı törende dualar Gürses için okundu. Orhan Gencebay, Gürses'in asla unutulmayacağını anlattı. Bakan Ömer Çelik ise sanatçının Anadolu'daki sessiz çoğunluğun sesi olduğunu söyledi. 

Töreni şair Ahmet Selçuk İlkan sundu. Sanatçılar birer birer sahneye gelerek duygularını dile getirdi. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik de salondaki yerini aldı. Çelik, Gürses'in Anadolu'daki sessiz yoğunlukların sesi olduğunu belirtti. Bakan Çelik, "Biz inanıyoruz ki hem gittiği yerde mutlu olacak hem de bizim kalbimizdeki tahtını koruyacak." diye konuştu. Çelik, sanatçının her sözünde Anadolu'nun sessiz isyanını, Anadolu insanının ifade edemediği çığlığını, yoksulların, dışlanmışların, ötekileştirilmişlerin sesini güçlü bir sesle ifade ettiğini belirterek, "Sade bir hayata sahip olmak ama aynı zamanda güçlü gir sese sahip olmak her kula sahip olmaz. Sade hayata ve güçlü bir sese sahipti. İnsanlar büyük bir ustayı son yolculuğuna uğurlamanın hazırlığını yaptı. Bu törenler çok önemlidir. Sanatçılarımızın, devletimizin büyük sanatçıyı uğurlaması çok önemlidir." diye konuştu. 

Orhan Gencebay, Gürses ile ilgili anısını dinleyenlerle paylaşarak Gürses'in vefakar özelliğine vurgu yaptı. Müslüm Gürses için hastanedeki doktorların ve görevlilerin büyük çaba sarf ettiklerini hatırlatan Gencebay,  Gürses için bir kaç yıl önce hastaneden randevu aldığını ancak ısrarlara rağmen randevuya gitmek istemediğini söyledi. Gürses'e randevuyu kendisinin aldığı hatırlatılınca vefa göstererek gitmeyi kabul ettiğini anlatan Gencebay, "Müslüm Baba ölmedi, hep kalbimizde yaşayacak." dedi.

 

Sanatçının eşi Muhterem Nur da kısık sesiyle duygularını aktardı. Kendisine uzatılan mikrofona bir kaç cümle söyleyen Nur, "Bütün sevenlerine teşekkür ederim. Dünyanın en iyi insanını kaybettiğim için üzgünüm. Onun gibi bir insan çıkmayacak. Uçtu gitti o, başka bir şey söyleyemiyorum. Hepinize teşekkür ederim." dedi. 

Selamı Şahin de Gürses için sahneye gelen sanatçılardan biriydi. Şahin, Gürses'in hiç taklit yapmadığını belirterek " Hep yapılmayanı yapmıştır."  dedi . Hümanist ve farklı bir insan olduğu için Gürses'in ayrı bir yeri olduğunu söyleyen Şahin, "Biz oradan geldik, oraya döneceğiz. Her canlı ölümü tadacaktır. Erken ayrılıyor, rahmetler diliyorum." ifadesini kullandı. 

Nuri Sesigüzel de sahneye gelerek Gürses için salonda bulunanlara Fatiha okuttu.  Sanatçıya rahmet dilediğini belirten Sesigüzel, "Kimseyi kırmaz incitmezdi. Ha var ha yoktu." dedi. 

'Gezegen Mehmet' ismiyle bilinen Mehmet Akbay da sanatçı ile radyo vasıtası ile görüştüklerini ve eski dönemlerde arabesk müziğe karşı farklı bir bakış bulunduğunu anlattı.  Arabeskin bir dönem gizli gizli dinlediğini, gizleyenlerin de dinlediklerini inkar ettiklerini anlatan Akbay,  o dönemde Gürses, Gencebay ve Tayfur'u  bayrak yaptıklarını ve bu sanatçıların çok önemli olduklarını kaydetti. 

Törenin sonunda bütün sanatçılar Gürses'in tabutunun başına gelerek dua etti. İmamın okuduğu duanın ardından Gürses'in cenazesi omuzlara alınarak Teşvikiye Camii'ne götürüldü.