Arama yapılan
mühürlü kozmik odalar, 17 haneli şifrenin yanı sıra
parmak izi ve yüz tanıma yöntemiyle açılıyor. Burada bir savaş durumunda önemli kişilerin nasıl korunacağı planları yer alıyor.
İki ayrı baskınla savcılar tarafından aranan kozmik odaların kapısı yüz ve parmak izi tanıyan, 17 haneli şifrelerle açılıyor. Çok sınırlı sayıda personelin girmek için yetkili olduğu odalarda, olası bir savaşta devlet büyüklerinden işadamlarına kadar
ülke için önemli olan isimlerin nasıl ve nerede korunacağına dair detaylı planlar yer alıyor. Bu planlar, gayrinizami harp durumunda hangi
sivillerle temasa geçileceği, nerelerde ne kadar
silah saklandığı, hangi binaların cephanelik olarak kullanılacağı gibi bilgileri içeriyor.
Savaş zamanında, işadamlarının, hukukçuların, sivil
toplum örgütleri temsilcilerinin de nasıl görevlendirileceği detaylı bir şekilde anlatılıyor.
KAPSAMI GELİŞTİRİLDİ
Özel
Harp Dairesi adıyla anılan STK'nın görev tanımı eski
Genelkurmay Başkanı
emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt döneminde güncellendi. Daha önce "Olası bir düşman işgaline karşı gayrinizami harp tekniklerini planlamak ve savaş zamanında bunları uygulamak" olan görev tanımı "Psikolojik, siyasi ve
ekonomik iç ve dış savaş tehdidine karşı" olarak geliştirildi. Bu kapsamda
bölge başkanlıkları da 14'den 22'ye çıkarıldı.
YÜZ TANIMALI MÜHÜR...
Olası bir savaşta korunacak isimlerin nerelerde saklanacağı, nasıl
iletişim kurulacağı,
yiyecek ve içecek ihtiyacının nasıl karşılanacağı, hangi güzergâhlardan geçiş yapacağı detaylı bir şekilde planlanıyor. Bu çalışmalar, değişen şartlara göre sürekli olarak güncelleniyor. Bu güncellemelerin arasında, Bülent Arınç'a suikast iddialarıyla gündeme gelen Çukurambar gibi, yeni yeni gelişmeye başlayan semtlerin de detaylı krokileri bulunuyor. Bu planlarda gayrinizami harp planlarının yanı sıra, savaş zamanında müttefik ülkelerle yapılacak işbirliğinin detayları da yer alıyor. Sürekli güncellenen gayri nizami harp planlarının olduğu bu odalar, alışılmış şekilde balmumuyla mühürlü değil. İleri teknolojiyle korunan bu odalar yine sürekli güncellenen şifrelerle, yüz ve parmak izi tanıyan sistemlerle mühürlü tutuluyor. Benzer sistemler Emniyet Genel Müdürlüğü'nün bazı birimlerinde de var. Askeri kaynaklardan alınan bilgilere göre, bu planların içinde Türkiye'nin önde gelen iş adamları, hukukçular, akademisyenler ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin adı yer alıyor. Olası bir harp durumunda bu kişilerin nasıl bir görev üstleneceği de ayrıntılarıyla belirtiliyor. Ancak, bu kişilerin, kendilerine verilecek görevlerden barış döneminde haberleri yok.
GAYRİNİZAMİ HARP BİRİMİ
STK, bir iç ya da dış savaş ihtimaline karşı barış zamanında gayrinizami harp planlarının alt yapısını oluşturmakla görevli bir birim. Gayrinizami bir harpte görev yapacak kişiler sivil halktan da seçiliyor ve eğitim veriliyor. Olası bir savaşta bu siviller düşmana karşı mücadele ediyor, askeri operasyonlara
destek veriyor. Teşkilat için seçilen sivil personele, üzerinde
Genelkurmay Başkanı'nın
imzası bulunan bir
kart veriliyor. "Çok gizli" dereceli bu kartlar, ilgili personele imza karşılığı veriliyor ve okunduktan sonra yine imza karşılığı geri alınıyor. Sivil üyelerin hiçbiri birbirini tanımıyor. Çoğunluğu etnik çeşitliliğin olduğu bölgeler olmak üzere halihazırda 22 ilde başkanlık var.
AMAÇ RUSYA'YA DİRENİŞTİ
1970 yılında ABD'nin teklifi üzerine
Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde kurulan
Seferberlik Tetkik Kurulu'nun amacı
Rusya'nın muhtemel bir işgalini engellemekti. Rusya, Türkiye'yi işgal ederse, gerilla hareketiyle karşılık verilecekti. O dönemde savaş halinde sivil halkın kullanılması için, yerlerini sadece hücre başkanlarının bildiği silahlar yer altına saklandı. Soğuk Savaş'ın ardından STK hücreleri etnik ve mezhep farklılıklarının oluştuğu yerlere konuşlandırıldı.