Muğla Barosu Başkan Yardımcısı Leyla Bişen, Meclis gündemindeki MİT Kanunu'nun, Anayasa ile koruma altına alınan temel hak ve özgürlüklere doğrudan aykırı olduğunu iddia etti. MİT'in devlet üstü bir kuruma dönüşeceğini, devlet eliyle hukuk dışı bir örgüt oluşturulmaya çalıştığını öne sürdü.
Av. Bişen, yaptığı yazılı açıklamada kanunların bugünün iktidarına göre yapılamayacağını belirterek, "Ülkemizde yasalar yoluyla temel hak ve hürriyetlere müdahale edilmektedir. Bu anlamda MİT Yasası teklifi pek çok sakınca içermektedir. Teklifin 3. maddesi ile kanunun 6. maddesi değiştirilmektedir. Buna göre MİT, bilgi ve belgeye erişimi neredeyse tüm kurumları kapsayacak ölçüde ve doğrudan alma hakkına sahip olacaktır. Bu durumda da MİT, devlet üstü bir kuruma dönüşecektir. MİT’in barolar ve bankalar dahil tüm kurumlardan bilgi, belge alma hakkına sahip olmasının, Anayasa ve hukuk sistemi karşısında hukuki bir temeli yoktur. MİT Yasası ile avukatın mesleki sır kavramına direkt müdahale edilerek, vatandaşın savunma hakkı elinden alınmaktadır." dedi. MİT'e sınırı belirsiz, keyfi bir yetki verilmesi ve bu yetkinin kullanılabileceğinin hayal edilmesinin düşündürücü olduğunu savunan Bişen, "Keza ekonomik düzenin sürdürülebilmesi açısından son derece önemli olan Bankacılık Kanunu'na tâbi kurumların da aynı statüde ele alınması, devletin MİT üzerinden yurttaşlarının profilini çıkarma eğiliminde olduğunu, kişisel ve ticari her tür veriyi, anayasal bir temeli olmadan toplayıp işlemek istediği anlamına gelmektedir. Teknolojini getirdiği yeniliklerle kişisel verilerin korunması Anayasa ile güvence altına alınmalıyken bunun yerine İnternet Yasası gibi yasalarla kısıtlamalar getirilirken üstüne bir de MİT Yasası ile iletişim özgürlüğünün cendereye alınması asla kabul edilemez." şeklinde konuştu.
MİT'in millî olma özelliğinden çıkarak siyasi iktidarın emrinde, bağımlı bir yapı haline geleceğini öne süren Baro Başkan Yardımcısı Bişen, "MİT görevlilerinin, görevinin gereği terör örgütleri dahil olmak üzere millî güvenliği tehdit eden bütün yapılarla irtibat kurabileceği ifade edilmiştir. Yani kamu ve diğer kurumlar olmak üzere her tür veriyi elde eden MİT, her türlü iç ve dış terör örgütleriyle görüşebilecek, bilgi alışverişinde bulunabilecektir. Bu düzenlemeyle neyin amaçlandığını takdirlerinize bırakarak, bizlere ait kişisel bilgilerin bahsedilen örgütlere verilmesi ihtimalinin düzenlenmediğini, böylesi bir durumda tamamen savunmasız olduğumuzu bilgilerinize sunarız. Soruşturma ve kovuşturma aşaması, yargıç ve savcı gözetimindedir. Yargılama faaliyetinin bir aşaması olan bu süreçte, bağlı yetkiyle MİT'in belge, bilgi alabilmesinin düzenlenmesi, yargıç ve savcının adeta bir memur konumuna indirgenmesi demektir. Yürütmenin bir kolu haline getirilen MİT'in yargılama faaliyeti içerisine dahil edilmesi, bağımsız yargıya yapılabilecek en büyük müdahaledir." dedi. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin zedeleneceğini savunan Leyla Bişen, "Haberleşme özgürlüğü, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, çalışma özgürlüğü, kişisel verilerin korunması ilkesine, özel hayatın gizliliği ilkesine, mesleki, şahsi ve ticari sırların korunmasına aykırıdır. MİT Yasası teklifiyle hepimizi tehdit eden bir düzenleme yapılmaya çalışılmaktadır. Tüm siyasi parti temsilcilerini ve hukukçuları göreve çağırıyoruz." diye konuştu.
CİHAN