Müftü Çağrıcı'dan zekat fetvası

İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, yeterince malı olmasına rağmen nakit sıkıntısı yaşayan kişilerin zekatlarını taksitle verebileceğini söyledi.

Müftü Çağrıcı'dan zekat fetvası

Çağrıcı, para yerine verilecek senet, çek gibi kağıtların da zekat yerine geçeceğini kaydetti. Hayır kurumlarına zekat verilebileceğini ifade eden Çağrıcı, ev sahiplerinin, kira gelirlerinin zekatını vermesi gerektiğini vurguladı. Mustafa Çağrıcı, zekatla ilgili merak edilen soruları cevapladı. Çağrıcı 90 gram altın ya da bunun karşılığı malı ya da parası bulunan herkesin İslam dinine göre zekat vermekle yükümlü olduğunu belirtti. Zekat vermek için söz konusu miktarda mal ya da paranın üzerinden 1 yıl geçmesi gerektiğini belirten Çağrıcı, ancak bunun her zaman için hesaplanması zor olduğundan insanların zekatlarını Ramazan ayında vermeyi tercih ettiklerini ifade etti. Çağrıcı, "Bir kimse, elinde 90 gram altın veya 90 gram altın değerinde nakit ya da herhangi bir ticari mal bulunuyorsa, alım-satımını yaptığı bir mal bulunuyorsa, bu maldan 40'da 1 ya da yüzde 2,5 oranında zekat vermek zorundadır." şeklinde konuştu. Zekat vermek kadar almanın da şartları olduğunu dile getiren Çağrıcı, bunun kısaca 'fakir ve Müslüman olmak' şeklinde özetlenebileceğini belirtti. Çağrıcı kendisi zekat verecek kadar malı olmayan herkesin İslam'a göre fakir sayılacağını ve bu kişilere zekat verilebileceğini aktardı. "NAKİT SIKINTISI ÇEKİYORSANIZ ZEKATINIZI TAKSİTLE VEREBİLİRSİNİZ" Zekatın 'fakir Müslümanlara borcun ödenmesi' olarak görmek gerektiğini belirten Çağrıcı, "Zekatta aslolan; zekat borcumuzu fakire vermektir. Fakirin menfaatine sunmak, onun mülkiyetine vermektir. Dini bakımdan mahkemeye gidilse bir fakire zekat olarak verilen mal geri alınmaz. Çünkü artık onun malıdır." diye konuştu. Zekat vermekle mükellef bir Müslüman'ın nakit sıkıntısı yaşaması halinde zekatı vereceği kişinin de rızasını alarak taksite bağlayacağını belirten Çağrıcı, "Bu bir borç ise zekatın vadesi de bir yılın sonudur. Dolayısıyla vadesi dolmuşsa nakit olarak zekatını vermesi gereklidir. Ancak iş hayatında böyle şeyler bazen olabiliyor. Mağazasında malı var, dolayısıyla o mala zekat düşüyor. Mesela 1000 liralık zekat vermesi gerekiyor. O kadar mağazasında malı var. Ama nakit sıkıntısı çekiyor. Yani vermesi gereken zekatı nakit olarak verecek derecede cebinde para yoksa ya da parası olmakla birlikte öncelikli başka bir ihtiyacı olduğundan dolayı tutuyorsa, o taktirde çek ya da senet verebilir, takside bağlayabilir." ifadelerini kullandı. Çağrıcı, zekatta yükümlülüğün ise, vaat edilen para fakirin eline geçtiği zaman kalkacağını vurguladı. "EV SAHİPLERİ KİRALARININ ZEKATINI VERMELİ" Bir kişinin asli ihtiyaçlarından dolayı zekat düşmeyeceğini aktaran Çağrıcı, şahsın ikamet ettiği evinden dolayı zekat vermesinin gerekmediğini söyledi. Zekatta en önemli ölçütün ticari gelir olduğunu aktaran Çağrıcı şunları söyledi: "Oturduğumuz evimizden başka evimiz varsa, bunları ticari olarak değerlendiriyorsak, -bir müteahhid olabilir, emlakçı olabilir- elinde 2 tane dairesi varsa ve bu daireyi alım satım olarak tutuyorsa, o dairelerin değeri üzerinden zekat vermek zorundadır. Kiraya veriyorsa kira bedeli üzerinden zekatını vermek zorundadır. Alım satımı yapılan bir gayrimenkul mağazadaki bir mal gibidir." uyarısında bulundu. Kira için tutulan gayrimenkulün geliri kira olduğu için zekatının da bu yoldan hesaplanacağını aktaran Çağrıcı, ev sahibinin 1 yıllık kira bedelinin 40'da 1'i (yüzde 2,5) kadar zekat vermese gerektiğini dile getirdi. Çağrıcı, herhangi bir ticari gelir getirmemesi halinde bir kimsenin ne kadar gayrimenkulü olursa olsun zekat vermesinin gerekmediğinin de altını çizdi. Çağrıcı, "Bir kitapçının 10 bin liralık kitabı olsa o ticari bir mal olduğu için ona zekat düşer, ama bir bilim adamının 100 bin liralık kitap içeren bir kütüphanesi olsa bilim adamına zekat düşmez, çünkü mesleki olarak muhtaç olduğu bir değerdir." örneğini verdi. "HAYIR KURUMLARINA ZEKAT VERİLEBİLİR" Zekatın fakirin hakkı olduğunu ve dolayısıyla öncelikle kişiye verilmesinin daha makbul olduğunu aktaran Çağrıcı, kurumlara harcanmak üzere, örneğin bir caminin yapımında kullanılmak üzere, zekat verilemeyeceğini dikkat çekti. Günümüzde çok sayıda hayır kuruluşunun fakirlere yardım çalışmaları yürüttüğünü belirten Çağrıcı, söz konusu hayır kurumunun hesapları şeffaf ve harcamalarını nereye yaptığından emin olunduktan sonra zekatın bu kurumlara da, direk fakirlere yardım yapılacak hesaplara aktarılmak üzere, verilebileceğini anlattı. Çağrıcı, "Son derece dürüst, düzgün çalışan, belgeli çalışan, herhangi bir kuşkuya mahal bırakmayacak şekilde toplamaları açık kurumlara onların zekat hesabına konulmak ve doğrudan doğruya fakire harcanmak kaydıyla , hesabı kitabı geliri gideri açık, her türlü ispata hazır olacak şekildeki kurumlara zekat verirsek ya da sadakalarımızı verirsek çok daha iyi olur." dedi. (CİHAN)
<< Önceki Haber Müftü Çağrıcı'dan zekat fetvası Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER