Güler, hakkındaki tapeleri inkâr etmezken, tapelerdeki iddialarla ilgili sorulara “Bunlar yasal olarak elde edilen bilgiler olmadığı için cevap vermem.” dedi. İlginç bir iddiada da bulunan Güler, kendilerine yönelik operasyonun çözüm sürecini hedeflediğini savundu.

Erdoğan Bayraktar ve Egemen Bağış'ın ardından Muammer Güler'in savunmasını almak üzere toplanan TBMM Soruşturma Komisyonu, dün 3 saati aşkın mesai yaptı. Toplantı sonrasında gazetecilerin sorularını cevaplayan Muammer Güler, 1 saat 15 dakika süren bir sunum yaptığını, ardından da kendisine yönetilen 4 ayrı suçlamayla ilgili soruları cevapladığını söyledi. 50 sayfalık savunmasını yazılı olarak da komisyona sunduğunu belirten Güler, “Komisyonun hakikate ulaşacağına, hukuksuzlukları tespit edeceğine ve en iyi kararı vereceğine inanıyorum.” dedi. Alınan bilgilere göre, gizli toplantıda 60 civarında soruya muhatap olan Güler, tapelerde geçen konularla ilgili konuşmadı. Bu yöndeki sorulara, “Bunlar yasal olarak alınan ses kayıtları değil, bu nedenle bunlar üzerinde konuşmam.” diye cevap verdi. Tapelerin montaj ya da sahte olduğu yönünde bir beyanda bulunmayan Güler, bunun yerine, “Bir bakan takip edilemez.” itirazında bulundu. Muhalefet üyeleri ise “Siz değil, Zarrab takip edilmiş.” diyerek, takibe takılmasının Zarrab'la olan ilişkilerinden kaynaklandığına işaret etti. Güler, Zarrab'ın kendisinin anne ve babasının adını taşıyan okul yaptırmasına ilişkin soruya, “Keşke bu soruyu sormasaydınız.” cevabını verdi.

ZARRAB İÇİN YAZDIĞI MEKTUBU DOĞRULADI

Muammer Güler, Reza Zarrab'la, karısının amcasının torunu olan Rüçhan Bayar vasıtasıyla tanıştığını söyledi. Zarrab'a trafikte geçiş üstünlüğü verilmesiyle ilgili olarak, “Geçiş üstünlüğü normal bir prosedür. Benim herhangi bir dahlim yok.” diyen Güler, tüm işlerin usulüne uygun olarak yapıldığını savundu ve suçlamaları reddetti. Zarrab'la ilgili Çin bankalarına yazdığı referans mektubuyla ilgili soruyu cevaplarken, “Her işadamına bu şekilde yardımcı olurum.” iddiasında bulundu. Bir üyenin, “Bugüne kadar kaç işadamı için böyle referans yazdınız?” sorusunu cevaplamadı. Güler, Zarrab'ın şikâyeti üzerine meslekten ihraç ettirdiği iddia edilen eski emniyet amiri Orhan İnce'yle ilgili bir soruyu cevaplarken, “Orhan İnce, ahlaksız bir adamdır.” iddiasında bulundu ve Emniyet'in bu tür adamları teşkilattan uzaklaştırması gerektiğini ileri sürdü. İnce'ye küfrettiğinin hatırlatılması üzerine, “Bu iddiaları ne kabul ediyorum, ne reddediyorum. Tapeleri kabul etmiyoruz. Hukuksuz. Hukuka aykırı. Kendisinin yanlışları oldu. Bu fiillerle karşı karşıya kalmayı hak etti. Göreviyle ilgili konuya ben karar vermiyorum. Emniyet karar veriyor.” diye konuştu.

‘PARA KASALARI OĞLUMA LAZIM OLUYOR'

Zaman'ın haberine göre, Oğlu Barış Güler'in mal varlığıyla ilgili soruları cevaplarken, oğlunun mal varlığı beyanında bulunmak zorunda olmadığını savunan Güler, Barış Güler'in yaptığı işi ‘gayrimenkul danışmanlığı' olarak açıkladı. Oğlunun Rusça ve İngilizce bildiğini, danışmanlık şirketi olduğunu söyledi. Oğlunun üzerine kayıtlı 15 telefon olması konusunda, “Ben bilmem, danışmanlık işiyle alakalı.” dedi. Barış Güler'in evinde neden para kasaları olduğu sorulunca da “Yaptığı işlerden dolayı para kasaları bazen lazım oluyor.” diye cevapladı. Tapelerde oğlunun 1 milyon TL'ye ‘3-5 kuruş' dediğinin hatırlatılması üzerine bu konuda konuşmayacağını kaydeden Güler, oğlunun şirketlerinin ne iş yaptığı sorusunu da cevaplamadı. Güler, oğlunu takip eden mali şube ekiplerini neden takip ettirdiği sorusuna ise komisyon üyelerine gösterdiği bir belgeyle cevap verdi. DHKP-C terör örgütünün kendisine bir tehdit mektubu gönderdiğini, bunun üzerine, “Siz milletin canını acıtırsanız, biz de sizin canınızı acıtırız.” dediğini, bu kapsamda kendilerinin takip ettirildiğinin söylendiğini ifade etti.

AKP’liLER DE TERLETTİ

Muammer Güler, yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu ‘kumpas, tezgâh ve darbe girişimi' olarak nitelerken, operasyonu yapan polislerin olayı üstlerine, yani kendisine bildirmeyerek suç işlediklerini iddia etti. Güler ayrıca, “Bu operasyonlar çözüm sürecini engellemeye yöneliktir.” iddiasıyla da rüşvet ve yolsuzluk operasyonları ile çözüm süreci arasında ilişki kuran ilk isim oldu. Kendisinin başarılı bir bürokrat ve İçişleri Bakanlığı yaptığını savunurken, bu yaşadıklarını hak etmediğini iddia etti. “İstifa ettiniz mi?” sorusuna, “İstifamı verdim ama kabul edilmedi.” diye cevap verdi. Güler'e, muhalefet milletvekili üyelerin yanı sıra Komisyon Başkanı Hakkı Köylü ve AKP'li üyelerin de çok sayıda soru sorması dikkat çekti. Komisyon Başkanı Hakkı Köylü'yle Güler arasında zaman zaman gerilime varan soru-cevap faslı yaşandığı belirtildi. Muhalefet kaynakları, AKP'nin Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar'ı aklayıp, Muammer Güler ve Zafer Çağlayan'ı Yüce Divan'a gönderme eğiliminde olduğunu öne sürdü.ZAMAN