Konuyla ilgili meslek odası başkanları,
dernek başkanları,
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve
minibüs şoförleri ile görüştük. Yaşanan
kazalar ile ilgili ortak bir görüşte birleşiyorlar:
Minibüs şoförleri ciddi bir eğitim ve denetimden geçirilmeli.
Üzerinden 1 hafta geçmesine rağmen, İkitelli'de yaşanan ve 13 kişinin ölümüne sebep olan minibüs-
tanker kazasının yankıları hâlâ devam ediyor. 12 Eylül'de gerçekleşen kazanın nedenine; minibüs şoförünün kırmızı ışıkta geçmesi, tanker şoförününse
aşırı hız yapması gerekçe gösterildi. Ancak bu gerekçeler buz dağının görünen yüzü belki de. Çünkü toplu
taşıma araçları ile yapılan kazalar ne yazık ki
ülke gündeminden hiç düşmüyor. Bu da "Nerede hata yapılıyor?" sorusunu akla getiriyor. Biz de bu soruyu konuyla ilgili taraflara yönelttik. Her biri kendince çözüm önerisi sundu, isteklerini dile getirdi.
Minibüsçüler Esnaf Odası Başkanı Koray
Öztürk, şoförlerin denetimini yapan meslek odalarına
yaptırım uygulama yetkisi verilmesini öneriyor.
Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Hitay
Güner ise el radarlarının şehir içinde kullanımının artırılması gerektiğini düşünüyor. Tabii bu sorunun asıl muhatabı, her gün yüzlerce yolcu taşıyan minibüs şoförleri. Hepsi, son kazadaki minibüs şoförü Fuat Barın'ın kırmızı ışıkta geçtiği ve aşırı hız yaptığı için hatalı olduğunu kabul ediyor. Ancak böyle durumlarda basının, minibüs şoförlerinin tamamını canavar gibi göstermesinin haksızlık olduğunu söylüyor ve belediyeden kazaların önüne geçilmesi için tedbirler alması konusunda çeşitli isteklerde bulunuyor. Trafik kazalarının masum tarafı yolcular ise
kural ihlali yapan şoförleri şikâyet edebilecekleri bir merci oluşturulmasını talep ediyor. Anlayacağınız tüm muhatapların konuyla ilgili söyleyecek farklı farklı sözleri var. Hepsinin birleştikleri ortak nokta ise minibüs şoförlerinin eğitimden geçirilmesi ve denetimlerin daha sıkı tutulması. İşte tarafların istekleri ve çözüm önerileri...
Minibüs şoförleri kapsamlı bir eğitimden geçmeli
Minibüsçüler Esnaf Odası Başkanı Koray Öztürk'e göre asıl problem eğitim yetersizliği. Bildiğiniz gibi her ehliyeti olan araç kullanma yetisine sahip olamıyor. Buna rağmen ehliyeti olan herkes minibüs şoförü olabiliyor. Öztürk, minibüs şoförlerine özel bir eğitim verilmesini
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden talep etmiş. Belediyenin, 2004 yılında kurduğu Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü'nün konuyla ilgili çalışmalarıysa hâlâ devam ediyor. Koray Öztürk, "Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü'nden son olarak şoförlere eğitim verilmesi talebinde bulunduk. Talebimiz üzerine 37 bin 500
taksi şoförüne ve tüm
servis şoförlerine eğitim verildi. Şimdi sırada 2 bin 500 minibüs şoförü var. Eğitimlerin 76 saat süreceğini tahmin ediyoruz ama daha fazla da olabilir. Eğitimlerin sonunda yeterlilik
belgesi verilecek ve bu belge olmadan yola çıkan şoförlere ciddi
yaptırımlar uygulanacak." diyor. Öztürk'ün eğitim dışında diğer bir önerisi de meslek odalarının yaptırım gücünün artırılması. Şoförlerin hatalarını en iyi kendilerinin gördüğünü söyleyen Öztürk, "
Meslek odası başkanı olarak ben, bir şoförü en fazla
disiplin kuruluna sevk edebiliyorum. Orada verilen ceza ise yıllık aidatın iki katını, yani 380 TL'yi geçmiyor. Yaptırımlar artırılsa caydırıcı etki oluşturur kanaatindeyim." diyor.
Minibüsler için cep ve durak yapılacak
Minibüs şoförlerinin en büyük sorunlarından biri de cep ve durak olmamasıymış. Koray Öztürk, bu konuyla ilgili de şu açıklamalarda bulunuyor: "Herkes trafiği
felç ettiklerini düşünüyor. Ama indirme-bindirme yerleri olmadığından herhangi bir yerde el işareti yapan yolcuları almak zorunda kalıyorlar. Şimdi Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü'ne cep talebimizi ilettik. Onlar da her 300 metrede bir yer belirlememizi istediler. Yerleri belirledik. Yıl sonuna kadar onlar da
analiz yapacaklar. Uygun görülen yerlere cepler yapılacak.
İETT otobüsleri nasıl durak harici yolcu almıyorsa cep yapıldıktan sonra minibüsler de almayacak."
Şehir içinde el radarları kullanımı artırılmalı
Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Hitay Güner, minibüs kazalarının sebebini, şoförlerde bulunması gereken ticari belgenin gerekli hassasiyet gösterilmeden verilmesine bağlıyor. Hız
kontrolünün de önemine değinen Başkan Güner, "Gün içinde trafiğin yoğun olduğu yerlerde hız kontrolü yapmaya gerek yok ancak hızın artırıldığı yollarda muhakkak kontrol yapılmalı. Hız limiti şehir içinde 50 kilometre fakat şoförler bunu azami değil asgari olarak algılıyor. Araç kullanan kişi limiti aşıyorsa, muhakkak denetimi yapılmalı ve cezası kesilmeli." diyor. El radarlarının şehir içinde kullanımının artırılması gerektiğine inanan Güner, kazaların en büyük sebebinin hız olduğunu ve el radarlarının kullanılmasıyla bunun azaltılabileceğini vurguluyor.
Minibüs şoförlerine eğitim şart!
Herkesin minibüs şoförlüğü yapmasına izin verilmemeli
Erkan Çalış (Minibüs şoförü): 30 yıldır
Ataköy-
Bakırköy hattında şoförlük yapıyorum. Bence en önemli şey minibüs sahibinin, aracını kiraladığı şoförlerden sorumlu olması ve şoförü tanıdıktan sonra kiraya vermesi. Hatta belediye tarafından şoförlerden sabıka kaydı istenmeli. Bir diğer önemli mevzu ise yolcuların memnuniyetinin sağlanması. Biz kalkış yapacağımız duraktan ortalama 5 yolcu alarak sefere çıkıyoruz. Sonraki duraklarda, ayakta en fazla 1 ya da 2 tane yolcumuz oluyor. Zaten fazla yolcu aldığımızda yolcu hemen müdahale ediyor. Bu noktada yolculara da görev düşüyor.
Hatlardaki minibüs sayılarına sınır getirilmeli
Ömer Kaygusuz (Minibüs şoförü): Şu anki sistemde biraz parası olan minibüs alıp hatta dâhil olabiliyor. Ben
Şirinevler-Soğanlı hattında 17 senedir çalışıyorum ve her geçen gün hattaki minibüs sayısı artıyor. Şu an 57 minibüs var hattımızda. Bu yüzden sıklıkla servise çıkamıyor ve 2 saat durakta boş boş oturuyoruz. Sefer sırası bize geldiğinde yevmiyemizi çıkarabilmek için ayakta da yolcu almak zorunda kalıyoruz. Bu durakta 30 minibüs olsun, biz de daha sık sefere çıkalım ve ayakta yolcu almayalım.
Otobüslere sağlanan kolaylık bize de sağlansın
Kamil Yıldız (Minibüs şoförü): Herkes bir kaza olduğu zaman tüm minibüs şoförlerini canavar ilan ediyor. Öyleyse otobüslere sağlanan imkânlar bize de sağlansın. Cep ve durak yapılsın, eğitimlerden geçelim. Verilen eğitim sertifikaları sıklıkla denetlensin ve herkes minibüs şoförü olamasın.
Kural ihlali yapan şoförleri 1530'a kısa mesajla bildirin
Vatandaşların en önemli sıkıntılarından biri minibüs, taksi ya da
dolmuş şoförlerini şikâyet edebilecekleri tek bir merci olmamasıydı. Geçtiğimiz günlerde İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu sorunu da ortadan kaldıracak bir adım attı. Artık İstanbul trafiğinde; minibüs, taksi, dolmuş,
halk otobüsleri, kamyonlar,
personel ve okul servis araçları ile ilgili şikâyet ve önerilerinizi tüm operatörlerden 1530'a kısa mesaj atarak bildirebiliyorsunuz. Mesajınızda şikâyetlerinizi yer ve plaka belirterek yazmanız gerekiyor. İsterseniz isimlerinizi de yazabilirsiz. İstanbullular, şikâyetlerini sözlü anlatmak isteyenler ise 'Alo Beyaz Masa 153' hattını arayabilir.