Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı (
TESEV) tarafından yaptırılan "
Milliyetçilik ve Türkiye-AB İlişkileri" başlıklı araştırmada son zamanlarda sıkça kullanılan "milliyetçilik yükseliyor" iddiasının yanlış olduğu belirtiliyor.
"Milliyetçilik yükseliyor mu?" sorusunun yanıltıcı olduğuna değinilen çalışmada, milliyetçiliğin
kriz dönemlerinde daha görünür bir hal aldığına dikkat çekiliyor. Raporda Türkiye-
AB ilişkilerini yönlendiren korkuların gerçeklerden çok
algılardan kaynaklandığına da vurgu yapılıyor.
Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı (TESEV)'nın Dış Politika Programı kapsamında 2005 yılından itibaren çeşitli konularda yayımlamakta olduğu
analiz serisinin altıncı kitabı kamuoyuna sunuldu.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Umut Özkırımlı tarafından hazırlanan "Milliyetçilik ve Türkiye-AB İlişkileri" başlıklı çalışmanın dün Beşiktaş'ta düzenlenen
tanıtım toplantısına
Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Ayşe Kadıoğlu ve
Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ahmet İnsel de katıldı .
Son yıllarda hem
Avrupa'da hem de Türkiye'de yükseldiğine inanılan milliyetçilik kavramının masaya yatırıldığı çalışmada, milliyetçiliğin Türkiye-AB ilişkilerine etkisi irdeleniyor. Özkırımlı'nın raporunda Türkiye-AB arasındaki ilişkilerde temel sorunun karşılıklı korkulara dayandığına dikkat çekilirken, milliyetçiliğin bu algı ve korkulardan beslenirken aynı zamanda da onları beslediğine ve yeniden ürettiğine dikkat çekiliyor.
Avrupa kamuoyunda Türkiye'nin üyeliğine yönelik korkuları göç, kimlik ve güvenlik olmak üzere üç ana başlık altında toplayan çalışma, Türkiye kamuoyunda ön plana çıkan korkuları ise egemenlik ve bölünme başlıkları altında topluyor.
Bağımsız ve resmi kurumlarca hazırlanan raporlara dayanılarak yapılan analizlerde, söz konusu kaygıların çoğu zaman abartılı olduğu savunulurken, Türkiye-AB ilişkilerini yönlendiren korkuların gerçeklerden çok algılardan kaynaklandığı da iddia ediliyor.
Raporda "yükselen milliyetçilik" kavramına yönelik değerlendirmeler ise oldukça ilginç: "Milliyetçilik yükseliyor mu? sorusu yanıltıcı bir sorudur; milliyetçiliğin sürekliliğini görmemizi engeller. Milliyetçilik kriz dönemlerinde belirli gelişmelerin etkisiyle daha görünür bir hal alabilir, keskinleşebilir, saldırganlaşabilir. Ama asla yok olmaz. Krizsiz dönemlerde gündelik hayatın ayrıntıları arasına gözlenen bir
inanç sistemi, bir bakış açısı, dünyayı ve gerçekliği algılama biçimi olarak varlığını sürdürür."
Ayşe Kadıoğlu toplantıda yaptığı konuşmada Türkiye'de anayasal vatandaşlığa dahil olan bazı gruplara yönelik de bir ayrımcılığın var olduğuna dikkat çekerken, Türkiye demokrasisi için de "Ortada bir muhalefet olmadığı için, bildiriler demokrasisi yaşıyoruz" dedi. Ahmet İnsel ise AB yolunda Türkiye'deki tıkacı "devlet" olarak tanımlarken Avrupa açısından tıkaç unsurunu "kamuoyu" olarak nitelendirdi.
ZAMAN