Konu, Ergenekon’a ilişkin bir soruşturmaydı. Erzurum’daki özel yetkili bir Cumhuriyet savcısı, bölgesinde Ergenekon’u soruşturuyor ve bu kapsamda Orgeneral Berk’in de ifadesini almak istiyordu. Ama bu gerçekleşmedi. Saldıray Berk Paşa, özel yetkili savcının çağrısına uyup ifade vermeye gitmedi. Özel yetkili savcı bu arada belli bir tarih sınırı koydu. Eğer o tarih de aşılırsa, Paşa’nın savcılığa zorla getirilmesi gündeme gelebilirdi. Basında konu ilgiyle izleniyordu. Bir gün haber geldi. Üçüncü Ordu Komutanı Orgeneral Berk’in ifadesi için inatla bastıran savcının yetkileri, kısa adı HSYK olan Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu tarafından alınmıştı. Bir başka deyişle: Ordu komutanın peşine düşen Özel Yetkili Erzurum Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal açığa alınmış ama Berk Paşa ifade vermemişti. Sonra ne oldu? 1 Mart’ta Erzurum Ağır Ceza Mahkemesi’nde Ergenekon iddianamesi kabul edildi. İlk duruşma 4 Mayıs’ta yapılacaktı. Davanın bir numaralı sanığına gelince... Üçüncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk’ti. Şöyle suçlanıyordu: “Ergenekon terör örgütü üyesi olmak, tehdit, resmi belgede sahtecilik, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek...” Ve Saldıray Berk Paşa hakkında 5 yıldan 10 yıla kadar ağır hapis cezası isteniyordu. Böyle bir durumda ne yapılır? Kendisine böylesine ağır bir suç isnat edilen bir devlet memuru, bir asker görevde kalabilir mi? Koltuğunda oturabilir mi? Üçüncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk görevinin başında, koltuğunda oturuyor.Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en büyük kış tatbikatı olan Sarıkamış’ı yönetiyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ da her an yanında gözüküyor Berk Paşa’nın... Kimsenin kılı kıpırdamıyor. Oysa, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bir Personel Kanunu var. Geçen gün Taraf’taki köşesinde Yasemin Çongar da yazdı. TSK Personel Kanunu’nun 65. maddesi aynen şöyle diyor: “Haklarında ölüm veya ağır hapis cezası gerektiren veya yüz kızartıcı bir suçtan ya da taksirli suçlar hariç olmak üzere beş yıl ve daha fazla hapis cezası gerektiren bir cürümden veya emre itaatsizlikte israr, üste veya amire fiilen taarruz, üste veya amire hakaret, mukavemet suçlarından dolayı kamu davası açılanlar mensup oldukları bakanlıklarca açığa çıkarılabilirler...” 65. madde bu kadar açık. Özetle diyor ki: Hakkında ağır hapis cezası gerektiren bir suçtan dolayı hakkında dava açılan kişi bakanlık tarafından açığa alınır! Orgeneral Berk’in hakkında 5 ile 10 yıl ağır hapis cezası isteniyor. İddianame 1 Mart’ta kabul edilmiş... Davanın açılmasından bu yana on gün geçmiş... Paşa, paşa paşa koltuğunda oturmaya devam ediyor. Neden?.. Bizim bilmediğimiz bir şey mi var?.. Yoksa, Milli Savunma Bakanlığı Türkiye’de her zaman söylendiği gibi bir protokol bakanlığı olduğu için mi öyle?.. Asıl işleri Genelkurmay götürdüğü için mi öyle?.. Bu soru, hem Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ü, hem de hiç kuşkusuz Başbakan Erdoğan’ı ilgilendiriyor. Ne diyorsunuz sayın devlet büyükleri? Yoksa bizde, Şamil Tayyar’ın deyişiyle, bir Or’lar hukuku mu var, sınırları kapalı kapılar arkasında, Başbakan’la Genelkurmay Başkanı arasında çizilen?.. Tabii başka sorular da var: Ergenekon, Balyoz, bu yaşananlar büyük bir ‘dönüm noktası’ ama ille de ‘demokrasi kapısı’nı açar mı bunlar? Bunun için acaba Ak Parti’nin ‘demokratikleşme perspektifi’ yeterli mi? HASAN CEMAL-MİLLİYET