Milli iradeye hiza yakışmadı!
O görüntüler hiç ‘hoş' değildi..
‘Hoş değildi' tabiri tam anlatmıyor, diplomatik nezaket kokuyor..
Sözü dolandırmayalım adını koyalım:
Çirkindi..
Ne o öyle!..
Salonda beş
general dikilmiş bekliyor.. Kapıda
milli iradenin temsilcileri bekleşiyor..
İktidarı, muhalefeti hepsi kapının önünde.. Kuyruk olmuşlar
generalleri
kutlamak için sıra bekliyorlar..
İçeri girip kutlamak için işaret!.
*
Biliyorum, 30
Ağustos büyük bir askeri
zaferin bayramıdır.. Bu topraklardan
yabancı askerleri söküp atmanın bayramıdır..
Kurtuluş Savaşı'nı kazanma bayramıdır.. 26 Ağustos'ta başlayan ‘Büyük Taarruz'un finalidir, sonucudur..
Bunun içindir ki, ev sahibi askerlerdir..
*
Bunun içindir ki, Anıtkabir'e
Genelkurmay Başkanı'nın başkanlığında askerî erkân çıktı..
Bunun içindir ki, hipodromda askerî geçit töreni yapıldı..
Bunun içindir ki, askerler kutlandı..
Buraya kadar her şey normal.. Doğrusu da bu.. Yanlış olan, Genelkurmay karargâhında milli iradenin temsilcilerine, sıkı askeri
protokol uygulayarak ‘askerî devlet görüntüsü' vermekti..
Yakışmayan buydu..
Hizaya sokma çabası..
*
Televizyondan izledim.. Genelkurmay kabul salonundaki
manzara aynen şöyleydi.. Generaller salonun girişinde dizilmişler, kendilerini kutlamaya gelenleri bekliyorlar..
Kameralar salonun dışına döndü..
Başbakan, ana muhalefet lideri,
Anayasa Mahkemesi Başkanı,
Yargıtay Başkanı, bakanlar kapının önünde bekleşiyor..
Dikkat ettim.. İntizam kaygısıyla, herkes protokoldeki sırasını rahat bulsun diye
tahtadan, insana padoku hatırlatan bölümler yapmışlar..
Mesela
Anayasa Mahkemesi Başkanı yeri üçüncü sırada.. Geldiğinde üçüncü sıradaki iki tahtanın arasına girip bekleyecek.. Başbakan ikinci sıraya yerleşecek..
*
Kameralar dışarıya döndü dedim ya..
Ekrana, Erdoğan ile
Baykal'ın iki tahta arasındaki ayaküstü sohbeti yansıdı.. Kürsüden atışıyorlar diye küs olacak halleri yok ya.. Beklerken laflamaya başlamışlardı..
Uzayan
kuyrukta bakanları gördüm.. Bekleşiyorlardı..
Protokol subayları koşturuyor.. Kutlama için gelen
sivilleri sıraya girme koridorunda hizada tutmaya çalışıyorlardı..
*
Bekleyiş beş dakikaya yakın sürdü..
Meclis Başkanı koşa koşa gelip birinci sıradaki iki tahtanın arasına girdi.. Sivil erkân firesizdi artık..
Meclis Başkanı'nın yanına protokol subayı yaklaştı ve eliyle ‘içeri girebilirsiniz' işareti yaptı..
Meclis Başkanı yürüdü, ardından Başbakan hareketlendi..
Peşinden Baykal..
CHP lideri tam adımını atıyordu ki protokol subayı bir saniye anlamına gelen bir hareket yaptı.. Baykal durdu, bekledi.. Birkaç saniye sonra, protokol subayı buyrun işaretiyle geçit verdi, Baykal da salona girdi..
*
Kamera tekrar salona döndü..
Beş general yan yana dizilmişti.. Meclis Başkanı başkanlığındaki milli irade temsilcileri önlerinden geçerek
teker teker ellerini sıkıyordu..
Baştan söyledim..
O görüntü askerî devlet görüntüsüydü..
O görüntü askerî yönetimleri hatırlattı..
O görüntü, 12 Eylül'den kalma görüntüydü..
2009 Türkiye'sinin değil..
*
Bu
30 Ağustos'tan geriye ne kalacak derseniz.. O görüntü hafızalara takılıp kalacak..
Çünkü milli iradeye hiza hiç yakışmadı!
MEHMET TEZKAN-VATAN