Sporu bırakma kararının bununla ilgili olmadığına dikkat çeken Özbek: "Uzun zamandır örtünmeyi düşünüyordum.
Medyanın yeniymiş gibi vermesi yanlış. İnançlarıma saygı duyulmasını istiyorum." dedi.
Türk
voleybolunun gelmiş geçmiş en başarılı isimlerinden bir olan Aysun Özbek'in elde ettiği kariyeri, pek çok
sporcu hayallerinde dahi ancak görebiliyor. Aysun Özbek'in Türk Voleybol Milli Takımı'nda ve
Vakıfbank Güneş Sigorta'da yaşadığı
kupa sevinçleri, Türk spor tarihi açısından fevkalade bir yere sahip. Filenin sultanları içerisinde en fazla saygı gösterilen sporculardan biri olan Özbek, arkadaşları arasında her yönden örnek alınan bir şahsiyet. Ancak Ay-Yıldızlı milli
forma için yıllarca ter döken milli sporcuyu son günlerde inancından ötürü bir kısım medya organları haksız şekilde eleştiriyor. Geçtiğimiz günlerde büyük hizmetler verdiği voleybolu bırakma kararı aldığını ve
inançları doğrultusunda bir hayat sürmek istediğini belirten başarılı voleybolcuyu, bazı gazeteler yerden yere vurdu. Karşılaştığı haksız eleştirilere
cevap vermeden tepkisini ortaya koyan tecrübeli sporcu, suskunluğunu Zaman için bozdu.
13 yaşından bu yana yoğun ve yorucu bir şekilde devam ettirdiği voleybol hayatını bırakma kararı almasının gayet normal karşılanması gerektiğini belirten Aysun Özbek, "Türk voleyboluna büyük hizmetler verdiğimi düşünüyorum. Artık bırakma zamanımın geldiği kanısındayım. Bazı medya organları sporu bırakma kararımı değişik yönlere çekiyor. Çarşafa girdiğim için voleybolu bıraktığımı falan yazıyorlar. Kesinlikle böyle bir durum yok." diyor.
Spor hayatı ve dinî yaşantısı konusunda söylenenlerin gerçeği yansıtmadığını belirten 31 yaşındaki sporcu, "Ben uzun yıllardır namazımı kılan bir insanım. Dinî ibadetlerimi elimden geldiği kadar yapmaya çalışıyorum. Örtünmeye gelince, ilerleyen süreç içerisinde örtünmeyi düşünüyorum. Bu düşüncem ise birden oluşmadı. Uzun zamandan bu yana şu anki düşüncelere sahibim. Tutup da bunu yeniymiş gibi vermenin anlamı yok." şeklinde konuşuyor. Hiç kimsenin yönlendirmesi veya zoruyla bu kararı almadığını ısrarla vurgulayan tecrübeli sporcu, açıklamasını şu şekilde sonlandırıyor: "Herkesin aldığım kararlara saygı duymasını istiyorum. Ben nasıl birilerine karışmıyorsam bana da karışılmamasını bekliyorum. Sonuçta örtünme ve dinî inançlarımız ülkemizin örf ve âdetlerinde yer etmiş."
200'ün üzerinde milli oldu
Ortaya koyduğu başarılı oyunuyla hem milli
takımın hem de kulübünün değişmez ismi haline gelen Aysun Özbek, filede gösterdiği örnek kariyeri sosyal hayatına da yansıtan başarılı voleybolculardan biri. Çevresindekilerin büyük saygısını kazanan Özbek'i milli takımdaki tüm arkadaşları seviyor ve sporu bıraktıktan sonraki alacağı kararları
destekliyor. Takım arkadaşları Aysun'u, uzun yıllardır yardımsever ve çevresindeki insanlara büyük desteği olan bir sporcu olarak tanımlıyor.
Yaklaşık 200 kez milli formayı giyen Özbek'e farklı spor dallarındaki bayan milli sporcular da büyük destek veriyor. Aysun'un aldığı kararlara herkesin saygı duyması gerektiğini belirten
rekortmen yüzücümüz Derya Erke, "Aysun, Türk sporuna büyük hizmetler vermiş bir sporcu. Yoğun sportif performanstan yorulmuş ve kendi iç dünyasına ve ailesine zaman ayırmak istiyor. İnançlarına herkesin saygı göstermesi gerek. Kapandı diye eleştirilere boğmak çok yanlış. Bu tür haberleri medyanın uydurmaları olarak görüyorum. Aysun, Türk sporuna büyük hizmetler vermiş bir sporcu." diyor.
Yaptığı seçimi gayet normal karşılıyorum
Aysun'un bu seçimini gayet normal bir durum olarak görüyorum. İnsanların istediği şekilde yaşamaya hakları var. Kendisine saygı duyulması gerekiyor. Kafa olarak demek ki örtünmeye kendini hazır hissediyor. Örneğin örtülü bir bayan zamanla düşünceleri değişerek örtüsünü terk edebilir. Aynı şekilde açık bir bayan fikirlerini değiştirerek örtünebilir. Bu olayın çok fazla büyütülmesine anlam veremiyorum. Aysun'a karşı gazetelerin yaptığı hiç uygun olmamış. (Yıldız Aras, dünya şampiyonu karateci)
Aldığı karardan ötürü tebrik ediyorum
Türk voleybolunun önemli isimlerinden Aysun Özbek'in böyle bir karar almasından ötürü tebrik ediyorum. Başarılı voleybolcunun bu görüşüne saygı duyulması gerekir. Biz sonuçta
Müslüman bir ülkede yaşıyoruz. Bu fikirler gayet normal. Sporda maneviyatın gayet önemli olduğunu düşünenlerden biriyim. İnsanlar inançları gereği bu şekilde yargılanmamalı. Herkes istediği inanç doğrultusunda yaşamakta özgürdür. Türk voleyboluna yıllardır önemli hizmetler sunan Aysun'u destekliyorum. (
Nurcan Taylan,
olimpiyat şampiyonu
halterci)
Aysun, Türk voleybolunun en hanımefendi kızıdır
Aysun'u çocukluğundan bu yana tanıyorum. Onun elde ettiği başarıları Türk voleybolcuları ancak rüyalarında görebilir. İnanılmaz başarıları var. O voleybol camiasının en hanımefendi kızıydı. Ben onu çok seviyorum. Medya onun başarılarından ziyade kişisel dünyasını gündeme getirmesi hiç yakışık değil. Eğer manken falan olsaydı medyanın ilgisi çok farklı olurdu. Bunlar yanlış düşünceler. Biz onun gibi sporcuları nasıl milli takıma ve Türk sporuna kazandırabiliriz diye düşünmeliyiz. (Nedim Özbey, eski milli
takımlar ve İBB antrenörü)
Başörtümden dolayı beni de eleştirdiler
Ben de başörtüsü konusunda 2000
Sydney Olimpiyatları'ndan önce tatsız eleştiriler almıştım. Fakat
kulak asmadan olimpiyatlara gittim. Orada dünyanın en iyilerini yenerek olimpiyat üçüncüsü oldum. Döndüğümde rahmetli Başbakanımız Ecevit, beni yanına
ödül vermek için çağırdı. Orada gazeteciler beni ima ederek Ecevit'e başörtüsü konusunda sorular sordu. O ise 'Biz sporcunun başörtüsüyle değil, dereceleriyle ve sporculuk başarısıyla ilgileniriz.' demişti. (Hamide Bıçkın, dünya şampiyonu tekvandocu)
ZAMAN