Albay Dursun Çiçek'in örgüt üyeliğinden tutuklanmasının ardından işleyen süreç kafaları karıştırdı. Tutuklamaya yapılan itiraz sonrasında yaşanan baş döndürücü gelişmelerin ardından Çiçek, serbest bırakıldı. ALBAY'IN TAHLİYE GEREKÇESİ Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 100. maddesine göre mahkemeler, şüpheli hakkında kuvvetli deliller öne sürülmesi, şahsın delilleri karartma ve kaçma şüphesi bulunması durumunda tutuklama kararı verebiliyor. Millete ihanet planının altında imzası bulunduğu iddia edilen Albay Çiçek ile planın ele geçtiği Avukat Serdar Öztürk arasında irtibat tespit eden Ergenekon savcıları, bu yöndeki bilgi ve belgeler doğrultusunda Çiçek'i örgüt üyeliğinden tutuklanması için mahkemeye sevk etmişti. Bu gerekçeleri haklı bulan 14. Ağır ceza mahkemesinin yaptığı tutuklamaya yapılan itirazı, bir üyenin geçici görevlendirildiği yine aynı mahkeme heyeti yaptı. 14. Ağır ceza Mahkemesi heyeti delillerin yetersizliği ve kaçma ihtimali bulunmadığı gerekçesiyle Dursun Çiçek'i, ikiye bir oyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı. TAHLİYEYE İTİRAZ YOLU KAPALI Jet hızıyla gerçekleşen bu tahliye kararının ardından gözler bundan sonra yaşanacak sürece çevrildi. Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar tahliye kararına itiraz edemeyecek. Çünkü karar, heyet kararı olduğundan savcıların bu karara itiraz yolu hukuken kapalı. YENİ DELİL BULUNURSA TUTUKLANIR Çiçek'in tahliye edilmesinin ardından savcıların yeniden tutuklama kararı isteyebilmesi için yeni deliller bulmaları gerekiyor. Savcılar, Albay'ın delilleri karartma teşebbüsü ve kaçması yönünde bir tespit yapılması halinde de mahkemeden tekrar tutuklama kararı isteyebilecek. Çiçek'in şu anki mevcut durumu halinde de Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanacak 4. Ergenekon iddianamesinde örgüt üyeliğinden tutuksuz sanık olarak yargılanacağı belirtiliyor.