İki milyon
lamba ile aydınlanan '
Mekke Saati', Kâbe'den 400, yerden ise 601 metre yükseklikte.
Müslümanların 'dünya kongresi' diye de nitelendirilebilir hac. 1,5 milyarlık nüfusa sahip Müslüman coğrafyayı temsilen Mekke-i Mükerreme ve
Medine-i Münevvere'ye gelen 5 milyona yakın
hacı adayı Arafat'taki mahşer provasına hazırlanıyor. Büyük
buluşma yaklaştıkça Mescid-i Haram'a giden yollar dolup taşıyor. Trafik özellikle
akşam namazından önce durma noktasına geliyor. Trafiğin durduğu noktada otobüsten inen müminler bazen 4-5 kilometre mesafeyi yaya kat ediyor. İnsan seli Harem-i Şerif'ten dış avluya taşıyor. Bazı
hacı adayları sonraki namaz vaktinde dışarıda kalmamak için Mescid-i Haram'da kalmayı
tercih ediyor. Mekke'deki bu coşkuyu fırsat bilerek 'Hac sizin için ne anlama geliyor?' sorusunu yönelttik hacı adaylarına. Verilen cevaplar haccın kişilerin his ve düşünce dünyasında farklı anlamlar taşıdığını gösterdi. Ortak noktaları ise bakışlarına akseden hac yapma heyecanı ve böyle bir fırsatı yakalamanın verdiği sevinçti. İşte o soruya verilen cevaplar:
Jusma Amil (38 yaşında. Sampang
Endonezya): Tarif edecek cümle bulamıyorum.
Allah bana bu beldeyi görmeyi nasip etti. Neredeyse 36 saattir uyumadım. Heyecanlıyım. Gerçekten çok mutluyum. Sizce bundan daha büyük bir zenginlik olabilir mi?
Mehlika Sultan Övenç (2 yaşında. Babasının omzunda
tavaf ederken rastladık. Babası Türk. Bangladeş'teki Türk okulunda
öğretmenlik yapıyor. Onun adına kan ter içindeki babası cevaplandırdı.): Eşim, oğlum ve kızımla Allah'ın misafirleri arasında olmak mutlulukların en güzeli. Ne kadar hamd etsem azdır. İşte kızım omzumda
Kabe'yi tavaf ediyoruz. Her Müslüman'a nasip etsin Allah'ım bu fırsatı.
Umar Arif (31 yaşında.
Pakistan doğumlu. Hollanda'da ikamet ediyor. Eşi, iki arkadaşı ve eşleri ile gelmiş.): İlk kez geliyorum. Farz olması ile birlikte Peygamber Efendimiz'e duyduğum sevgi getirdi beni kutsal topraklara. Zorunluluktan kurtulma gibi algılamıyorum bu ibadeti. En sevgiliye kavuşma fırsatı hac benim için.
Soy ismini vermek istemeyen Reis (35-Surinamlı. Hollanda'da yaşıyor.): İkinci kez geliyorum. Hira'ya ilk defa çıktım. Hira'ya çıkarken Peygamber Efendimiz'in (sas) katlandığı sıkıntıları biraz da olsa hissettim. Çok özel bir duygu yaşıyorum. Allah tarafından davet edilmiş olmak eşsiz bir duygu. Burada olmak çok farklı bir şey. Gerçekten anlatılmaz, yaşanır.
Esad Bholi (24 yaşında. Surinamlı. İşi gereği Hollanda'da bulunuyor. İki arkadaşı gibi eşi ile birlikte gelmiş): İlk kez hacca geldim. Bu bir farz. Allah'ın rahmetine muhtacız. Allah benimle ise çok mutlu olurum.
Gulam Rıza (50 yaşında. Tekerlekli iskemlede hac farizasını ifa edcek. Kendisi gibi 80 bedensel engelli ile İran'dan gelmiş): Ben verdiği nimetler için Rabbime şükretmeye geldim. Hac bence Allah'ın rızasını dilenmektir.