Hakkari'nin
Şemdinli ilçesindeki
Aktütün Jandarma
Sınır Karakolu'na 3
Ekim 2008'de yapılan ve 17 askerin şehit olduğu
baskının ardından "Aktütün Sırları" ve "
Genelkurmay'da dakika dakika yaşananlar" başlıklı haberlerden dolayı yargılanan
Taraf Gazetesi Muhabiri Mehmet
Baransu hakkında
Cumhuriyet savcısı " Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklamak" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar
hapisle cezalandırılmasını istedi.
İstanbul 14. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen
duruşmada Cumhuriyet savcısı Mustafa Çavuşoğlu esas hakkındaki mütalaasını dün açıkladı. Çavuşoğlu, Baransu'nun
Taraf Gazetesi'nde 13
Nisan 2009'da "Aktütün Sırları" ve "Genelkurmay'da dakika dakika yaşananlar" başlıklı haberlerinde
Genelkurmay Başkanlığı tarafından tutulan ve ceride raporu denilen anlık kayıtları yayınladığı belirtti. Genelkurmay Başkanlığı tarafından bahse konu ceride kayıtlarının "gizli,
gizlilik dereceli, gizlilik derecesi kaldırılmamış veya değiştirilmemiş kapsamdaki bilgi ve belgelerden olduğu"nun mahkemeye bildirildiğini belirten savcı Çavuşoğlu,
Mehmet Baransu'nun TCK'nın 329/1 maddesi gereğince " Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklamak" suçunu işlediğini belirterek 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
Taraf muhabiri Baransu, daha önce mahkemeye verdiği yazılı savunmasında suçlamaları kabul etmediğini belirtip şunları söyledi: "Raporlarda baskın anında Genelkurmayda saat saat ne yaşandığını yazdım. Baskın sonrası Genelkurmay Başkanlığı açıklama yapmış ve Bayraktepe'nin teröristlerin eline geçmediğini açıklamıştı. Ayrıca
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un olayı duyar duymaz Muğla'dan Ankara'ya döndüğünü açıklamışlardı. Ancak ceride raporlarında kaybolan malzemelerin listesi vardı ve Bayraktepe'nin ele geçirildiği görülüyordu. Başbuğ'un da Ankara'ya hemen dönmediği, tatiline devam ettiği ve 12 saat sonra Karargah'a geldiği belirtiliyordu. Ben yapılan bu açıklamalardaki çelişkileri ortaya koymak için bu haberi yaptım."
Baransu savunmasında ayrıca, baskından sonra dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız'ın tüm basın mensuplarını
karargaha çağırıp,
basın toplantısı düzenlediğini, Aktütün karakoluyla ilgili devletin gizli krokilerinin basın toplantısında açıkladığını, bunların da canlı yayınla kamuoyuna aktarıldığını söyledi. Krokilerin bir gün sonra tüm gazetelerde de yer aldığını belirten Baransu, kendisinin devletin gizli belgelerin yayınlamadığını, asıl yayınlayanın Başbuğ'un emriyle Orgeneral Iğsız olduğunu iddia etti. Baransu, yargılanması gerekenlerin Başbuğ ve Iğsız başta olmak üzere karargahtaki tüm yetkililer olduğunu, yanında onları da görmek istediğini belirtip, bu isimler hakkında mahkemeye suç duyurusunda bulundu.
Baransu'nun yazılı bu isteğine rağmen, savcı kendisi hakkında 5 yıldan 10 yıla kadar
hapis cezası talep etti. Duruşma Mehmet Baransu ve avukatı
Ergin Cinmen'in esas hakkındaki mütalaaya ilişkin savunmalarını yapmaları için 6 Ekim'e ertelendi.
Belgeleri teslim etti,
soruşturma açıldı. Şimdi de gizliliği ihlalden hakkında soruşturma açıldı
Taraf muhabiri Mehmet Baransu'ya yazdığı Karargah kitabında
Balyoz darbe planıyla ilgili belgelere yer verdiği nedeniyle soruşturma açıldı. Gizliliği ihlal ve adil yargılamayı etkilemek suçundan Baransu dün
Sultanahmet adliyesinde Cumhuriyet
Savcısı İsmail Onaran'a ifade verdi. Baransu savunmasında, iddiaları kabul etmeyip, soruşturma açılmadan önce kendisinin Balyoz darbe planıyla ilgili haberi yaptığını,
Beşiktaş Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı ve 1.
Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın kedisinden belgeleri alıp soruşturma açtığını belirtti. Soruşturma açılmadan haber yaptığını ve soruşturmanın da kendisinin teslim ettiği belgeler üzerine açıldığını belirtip, kitaptaki konuların kendisi tarafından daha önce kamuoyuna duyurulduğunu belirtip, ortada gizliliğin olmadığını söyledi. Baransu, adil yargılamayı etkileme suçunu da kabul etmeyip, yargıya yardımcı olduğunu, kendisine gelen belgeleri savcılığa teslim ettiğini söyledi.