Gazeteci, yazar ve akademisyen Mehmet Altan medyaya yapılan darbeyi sert bir dille eleştirdi. Hükümetin bu hamlesiyle rotasını Ortadoğu'ya çevirdiğini belirten Altan, Avrupa ile iplerin kopmak üzere olduğunu söyledi. Altan, gözaltına alınan Hidayet Karaca ve Ekrem Dumanlı'ya da geçmiş olsun dileklerini iletti. İşte Mehmet Altan'ın yazısının o kısımları
AKP iktidarının medyaya düzenlediği hukuk dışı 14 Aralık operasyonu herhalde Türkiye tarihine ‘Kara Pazar’ olarak geçecek.
Bu, ‘derin devletle el ele vererek’ devleti ele geçiren bir ‘tek adamın’, hakkındaki yolsuzluk iddialarını susturmak için başlattığı büyük bir baskı operasyonu değil sadece.
Sonuçlarını pek yakında göreceğimiz çok büyük ve tarihi bir kırılma noktasının, 200 yıllık bir yolculuğun rotasının değişmesinin en açık ve en keskin işareti.
Türkiye’yi yöneten siyasi iktidar, ancak bir ‘çıldırma’ ile açıklanabilecek bu operasyonla Batı dünyasıyla, özellikle de Avrupa Birliği’yle iplerini koparttı.
Rotasını Ortadoğu’ya çevirdi.
Üstelik de istenmediği, kendisine neredeyse tek bir dost bile bulamadığı, üç ülkenin başkentinde büyükelçi bulunduramadığı Ortadoğu’ya.
AVRUPA İLE BAĞLAR KOPUYOR
Başta Zaman Gazetesi’nin Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı olmak üzere Cemaat’le bağlantılı gazetecileri ve televizyon dizi yazarlarını belki de eşine hiç rastlanılmamış biçimde naklen yayınla gözaltına alırken bu iktidar, bu operasyonun Avrupa’yla bağlarını kopartacağını biliyordu.
Zaten Pazar günü olmasına rağmen AB’den arka arkaya sert açıklamalar geldi.
Alaturka bir Hitler faşizminin Avrupa içinde kendine yer bulamayacağı bu açıklamalardan da anlaşılıyordu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan uzun zamandır Avrupa Birliği’nden kurtulmak istiyordu, bunu Rusya gezilerinde defalarca dile getirmişti.
Daha önce de ‘askeri vesayetin’ şikâyetçi olduğu ‘demokrasi kriterleri’ AKP iktidarı tarafından artık ‘düşman’ olarak görülüyordu, ne demokrasiye, ne de hukuka tahammülleri vardı.
Onlar, bir ‘reis’ tarafından yönetilen, iktidarına hesap sorulamayan, iktidarın devletin ve milletin parasını canının istediği gibi kullanabildiği, rahatça yolsuzluk ve hırsızlık yapılabildiği Ortadoğulu bir ülke kurma peşindeler.
GEÇMİŞ OLSUN
Tehdit karşısında gerçekten yiğitçe duran Ekrem Dumanlı’ya, Hidayet Karaca’ya ve bütün arkadaşlarına geçmiş olsun diyorum.
Türkiye’nin ‘laik’ ve ‘gerçek Müslüman’ bütün aklı başındaki insanlarına da, herkesin tarafını seçmek zorunda olduğu çok keskin bir noktadan geçtiğimizi, buradaki en küçük bir duraksamanın çok büyük belalara yol açacağını bir kere daha hatırlatmak istiyorum.
Bu iktidar, gemiyi kayalıklara götürüyor.
Şaka değil bu iş
Bu yazı gazete360.com'da yayımlanmıştır