Vatan Şairi' ve 'Milli Şair' unvanları ile anılan Mehmet Akif Ersoy, 77 yıl önce bugün hayata gözlerini yumdu.
Mehmet Âkif Ersoy, 1873 yılının Aralık ayında İstanbul’un Fatih ilçesinin Karagümrük semtinde bulunan Sarıgüzel Mahallesi’nde dünyaya geldi. Annesi Buhara’dan Anadolu’ya göç etmiş bir ailenin kızı olan Emine Şerif Hanım, babası ise Kosova’nın İpek kenti doğumlu, Fatih Camii medrese hocalarından Mehmet Tahir Efendi’dir. Tahir Efendi, Milli Şair’e doğum tarihini belirten "Ragif" adını verdi. Babası vefatına kadar Ragif adını kullansa da bu isim yaygın olmadığı için arkadaşları ve annesi ona "Âkif" ismiyle seslendi ve zamanla bu ismi benimsedi. Çocukluğunun büyük bölümü annesinin Fatih, Sarıgüzel’deki evinde geçti.
İstiklâl Marşı’nı yazması
Kurtuluş Savaşı’nın başladığı yıllarda, cephedeki askerleri coşturacak, onların morallerini yükseltip ulusal duygularını güçlendirecek bir ulusal marşın hazırlanması düşüncesi, Genelkurmay Başkanı Albay İsmet (İnönü) Bey tarafından ortaya atıldı. Bunun üzerine Millî Eğitim Bakanlığı ödüllü bir yarışma açtı ve durumu tüm yurda duyurdu. Yarışmaya 724 şiir katıldı. Değerlendirme komisyonu şiirlerin tamamını inceledikten sonra altı tane şiir, ulusal marş olmaya uygun görülüp ayrıldı, ötekiler elendi. Ancak yapılan değerlendirmede bu altı şiirin de ulusal marş olma niteliği taşımadığı sonucuna varıldı.
Zamanın Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver, ulusal marşı Mehmet Akif Ersoy’un yazmasını istiyordu. Oysa Mehmet Akif, ucunda para ödülü olduğu için yarışmaya katılmamıştı. Ulusal marş niteliği taşıyan bir şiirin bulunamaması üzerine dostları devreye sokularak Mehmet Akif ikna edilmeye çalışıldı. Sonunda para ödülünün kaldırıldığı konusunda güvence verilince Mehmet Akif, marşı yazmayı kabul etti.
Daha önce ayrılan altı şiirle Mehmet Akif’in yazdığı şiir arasında yapılan değerlendirmede Akif’in şiiri birinci oldu. 1 Mart 1921 günü Meclis’in yaptığı oturumda Hamdullah Suphi Tanrıöver, kürsüde şiiri okudu. Seçim için son sözün Meclis’e ait olduğunu belirtti. 12 Mart 1921 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi milli marşı ilan etti.
Türkiye’ye dönüşü ve vefatı:
Milli Şair, yakalandığı hastalığının hava değişikliği iyi gelir düşüncesiyle önce Lübnan’a, sonra Antakya’ya gitti fakat Mısır’a hasta olarak döndü. 17 Haziran 1936’da tedavi için İstanbul’a döndü. 27 Aralık 1936 tarihinde İstanbul’da, Beyoğlu’ndaki Mısır Apartmanı’nda hayatını kaybetti. Edirnekapı Mezarlığı’na defnedildi. Cenazesine resmi bir katılım olmazken, büyük bir üniversiteli genç topluluk katıldı. Mezarı iki yıl sonra, üniversiteli gençler tarafından yaptırıldı. 1960’ta yol inşaatı nedeniyle kabri Edirnekapı Şehitliği’ne nakledildi.