CHP adına söz alan Atilla Kart Basına 'medyaya darbe' operasyonu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Atilla Kart yaşanan süreçle ilgili 'Anayasal Darbe' kavramını kullanırken açıklamaya şöyle devam etti:
7-8 yıldan bu yana Anayasal ihlallerin yaşandığı ülkemizde; artık anayasal sistem askıya alınmış durumdadır. 15 Ağustos’ta Seçilmiş Cumhurbaşkanı’nın, hem Başbakanlık hem de AKP Genel Başkanlığını sürdürmesiyle aşikar hal alan Anayasal Darbe süreci; Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yoluyla “fiilen kurumsal hale” getirilmektedir.
Anayasal kurumların işlevini kaybettiği Türkiye’de, artık en üst düzeyde gerçekleştirilen “Kanunsuz Emir ve Talimatlarla” operasyonlar gerçekleştirilmektedir. “Suç ve Cezanın şahsiliği - Suç ve Ceza adaleti” kavramlarının yerine; yukarılardan verilen talimatlarla “toptan ve götürü infazlar” yapılmaktadır. Tüm çaba; 17-25 Aralık’ın izlerini, suç delillerini yok etmeye yöneliktir. Bu delilleri yok etmek isteyen Cumhurbaşkanı ve AKP Yönetimleri; Kişisel ve çıkarları uğruna anayasal sistemi ve demokrasiyi kilitlemiş durumdadır.
Bugün için öncelikli hedef “Zaman Grubudur”. Zira; işin içinde zamanında ortaklıktan kaynaklanan, gelişmeleri kabullenemeyen, “husumet, intikam ve panik ” duygularının yarattığı bir hal vardır. Artık sırada kaçınılmaz olarak “Taraf, Sözcü, Cumhuriyet, Aydınlık” grupları olacaktır. Sırada sivil toplum vardır. Sırada muhalefet partileri vardır.
Din adamı Pasteur Martin NİEMÖLLER’in gözlemlerini, yaşanmışlıklarını ve pişmanlıklarını dile getirdiği süreç, bugün Türkiye’de yaşanmaktadır. Bu sebeple; Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının geçmişe takılarak, birbirleriyle mücadele etmek yerine; Siyasi İktidara karşı demokrasiye, İnsan Haklarına, toplumsal barışa sahip çıkma günüdür.
Bu anlayış ve sorumlulukla, Siyasi İktidarın, toplumu “provoke etme-ayrıştırma” girişimlerine alet olmadan; sağduyuyla, sorumlulukla ve kararlılıkla bu mücadeleyi hep birlikte verme günüdür. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları bu bilince ve birikime sahiptir.
SAMANYOLUHABER.COM