- Tek tip düşünce,
tek tip adam istemiyoruz.
-
Huzursuzlukların temelinde özgürlüklerin kısıtlanması yatıyor.
- Yasağı kalkarsa
baskı olacağı iddia ediliyor, tecrübe ile sabittir;
geçmişte böyle bir baskı ve olumsuzluklar asla yaşanmamıştır.
- Ben
Milli Eğitim Bakanı iken kızım başörtüsü
yasağı yüzünden eve ağlayarak geldi.
Memur-Sen Genel Başkanı Dr. Ahmet
Aksu, eğitim-öğrenim hakkının önündeki en büyük engel olan
başörtüsü yasağının kaldırılması için
Anayasa değişikliği yapan
Parlamentoya teşekkür etti.
"Halkın iradesinin yani
Meclis'in üzerinde hiçbir güç olmadığını" vurgulayan Genel Başkan Dr.
Ahmet Aksu, "Parlamento milletimizin temsil edildiği en önemli
Cumhuriyet kazanımımız, Atatürk'ün de en büyük mirasıdır. Kılık-
kıyafet tercihlerinden dolayı yükseköğrenim hakları engellenen kızlarımızın haklarını korumak için yapılan
Anayasa değişikliği sebebiyle
TBMM Başkanı Sayın Köksal Toptan'a ve Sayın Başkan'ın nezdinde tüm parlamentoya teşekkür ediyorum. Memur-Sen Konfederasyonu olarak eğitim ve çalışma hayatının önündeki engellerin tamamının kaldırılmasını talep ediyoruz" dedi.
Memur-Sen Genel Başkanı Dr. Ahmet Aksu, çalışma hayatının önündeki engelleri de
TBMM Başkanı Köksal Toptan'a ileterek, "4688 Sayılı Devlet Memurları Sendikaları Kanunu ILO normlarına göre yeniden düzenlenmelidir. Grevli toplu
sözleşmeli hakkın memurlara da tanınması, memurlara yönelik
siyaset yasağının kaldırılması, kamu personeli reformunun yeniden düzenlenmesi ve iş sağlığı ve güvencesinin daha da geliştirilerek ivedilikle yasalaşması, sosyal devlet ilkesi gereklerinin tam olarak hayata geçirilmesi için kapsamlı ve daha demokratik bir çalışma hayatı düzenlemesi yapılmalıdır" şeklinde konuştu.
Konuşmasının ardından TBMM Başkanı Köksal Toptan'a bir
çiçek sunan Genel Başkan Dr. Ahmet Aksu, "Son haftalarda yapılan tüm baskı ve saldırılara rağmen eğitim-öğrenim hakkının önündeki en büyük engeli kaldıracak çalışmayı yapan Yüce Meclisimize şükranlarımızı şahsınızda bu çiçekle dile getirmek istiyorum" dedi.
TBMM Başkanı Köksal Toptan, Memur-Sen Genel Başkanı Dr. Ahmet Aksu ve beraberindeki
heyetin ziyaretlerinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek başladığı konuşmasında, şunları ifade etti:
"TBMM
Kurtuluş Savaşı'nı kazanan Meclistir. Polatlı'dan top seslerinin duyulduğu bir ortamda çalışan bir meclistir. İşte bu Meclis, Türkiye'yi daha büyük hedeflere taşımak için çalışmalarını sürdürmektedir. 22 Temmuz'da Meclis belki de tarihinde ilk kez büyük bir temsille faaliyetlerini sürdürmektedir. 7 siyasi partimiz, 4 siyasi parti grubumuz ile halkımızın yüzde 86'sı Parlamentomuzda temsil edilmektedir. Meclis kürsüsü özgür bir
platform olarak halkımızın görüş ve düşüncelerini ortaya konmaktadır. Batılılaşma, modernleşme Parlamentomuzun başarılı çalışmalarıyla hızla hayata geçirilmektedir. Meclis olarak üzerimize yüklenen görevin farkındayız ve çalışmalarımızı ona göre sürdürmekteyiz. Kuvvetler Ayrılığı bizim çalışmalarımızın temel prensibini oluşturmaktadır. Kuvvetler ayrılığı uygulamasında bir ahenk varsa o ülkenin demokrasisinde büyük bir huzur ve güven, büyük bir gelişme vardır. Biz bu ahengi oluşturmaya çalışıyoruz. Biz tek tip düşünce, tek tip adam istemiyoruz. Bu zaten demokrasinin de ruhuna aykırıdır. Osmanlı'dan gelen bir hoşgörünün adıdır bizdeki laisizm ve Cumhuriyet ile de anayasal güvence altına alınmıştır bu hoşgörü. Asıl huzursuzluk özgürlüklerin kısıtlanmasından kaynaklanmaktadır. Türban yasağı kalkarsa çok büyük baskıların ve olumsuzlukların yaşanacağı iddia edilmektedir. Ancak tecrübelerle de sabittir ki böyle bir baskı ve olumsuzluklar asla yaşanmamıştır. Ben 1983'de
Milli Eğitim Bakanı iken -Meclis tutanaklarında da vardır- Meclis'te yaptığım konuşmada, Türkiye'de 54 üniversitenin sadece 2 tanesinin bazı bölümlerinde
türban yasağının olduğunu söylemiştim. Ne o zaman ne ondan önce ne de sonra herhangi bir olay yaşanmamıştır. 1999-2000 Eğitim-Öğretim yılında kızım bir gün okuldan eve ağlayarak döndü. Neden ağladığımı sorduğumda, 'Başörtülü arkadaşlarının sınıfa alınmadığını ve bu duruma çok üzüldüğünü' söyledi. Dediğim gibi huzursuzlukların temelinde özgürlüklerin kısıtlanması yatmaktadır.
Sivil inisiyatifin yasa çalışmalarına aktif olarak katılımını sağlamak için Meclis İç Tüzüğünde değişiklik yapılması için çalışmalarımız sürmektedir. Yasa çalışmaları yapılırken,
denetleme yapılırken STK'ların ve ilgili komisyonların da Meclis görüşmelerinde yer almaları yönünde hazırladığımız İç
Tüzük Değişikliği Teklifi hazırladık. En kısa zamanda Meclise sunacağız."
CİHAN