Arama çalışmaları kapsamında Cumartesi günü akşam saatlerinde kayıp gençlerden Serdar Demir’in cansız bedenine Marmara adası yakınlarında ulaşılmıştı. Kayıp gençleri arama çalışmaları İmralı Adasının batısı, Kapıdağ yarımadası çevresi, Marmara Adası ve Avşa Adası çevresinde devam etti. 

İki önemli arama gemisinin bu bölgede kat etikleri yolun haritaya yansıyan görüntüsü, denizin adeta karış karış arandığını gösteriyor. 

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Kumburgaz Kamiloba sahilinde 10 gün önce kiraladıkları deniz bisikletiyle açıldıktan sonra kaybolan gençlerin aileleriyle birlikte arama çalışmalarına katıldı.

Vali Mutlu, önce, kayıp çocuklarının bulunması için başlatılan arama çalışmalarını Kumburgaz sahilinden takip eden aileleri ziyaret etti. Mutlu, daha sonra ailelerle birlikte Sahil Güvenlik teknesine binerek, bir süre denizdeki arama çalışmalarını izledi. 

Hüseyin Avni Mutlu, kıyıya döndükten sonra yaptığı açıklamada, arama çalışmalarının 17 Ağustos'tan bu yana sürdüğünü belirterek, "Bir tanesine ulaştık. Bu bizim tesellimiz. Ama geriye kalan 4 yavrumuzu arama çalışmalarımız devam ediyor. Öncelikle, büyük acı içerisinde olan ve sabırla yavrularını bekleyen ailelerimize büyük geçmiş olsun dileklerimi bir kez daha iletmek istiyorum. Devletimiz, devletimizin bütün ilgili unsurları, bu arama kurtarma faaliyetiyle ilgili olayın bize intikal ettiği tarihten itibaren çok yoğun bir koordinasyon çalışmasıyla, denizde ve kıyılarda arama faaliyetini sürdürüyor" dedi. 

Mutlu, arama faaliyetlerinin 9. gününde olunduğuna dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Bu çalışmaların içerisine Sahil Güvenlik ekiplerimizle birlikte, bilahare talep etmiş olduğumuz Deniz Kuvvetlerimizin unsurları, ayrıca Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, AFAD, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü ve farklı kurum kuruluşların iştirakleriyle Sahil Güvenlik Komutanlığımızın koordinasyonunda arama faaliyetlerimize devam ediyoruz, sürdürüyoruz ve izliyoruz. Bugün de değerli ailelerimize, bu yapmış olduğumuz çalışmaları, alanda aynı yoğunlukta devam ettirdiğimizi ve nasıl bir çalışma içinde olduğumuzu göstermek amacıyla kendilerini misafir ettik. Davetimize, 25 kişi, 4 ailenin bireyleri, anne, baba, kardeşler iştirak ettiler. Bugün yoğunlukla arama yapmış olduğumuz bölgede "Güven" adlı gemimizle harekâtın nasıl icra olunduğu konusunda da detaylı bilgilendirme yaptık. Bu bilgilendirmede, kendileri de, gerek helikopterle, botla, bütün arama unsurlarımızla, detaylı, safha safha, hiçbir noktanın boş bırakılmayacağı şekilde arama faaliyetinin yapıldığını gördüler. 3 tanesi Sahil Güvenlik Komutanlığımıza ait, 3 tanesi Deniz Kuvvetleri Komutanlığımıza ait, 3 tanesi Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'na ait gemilerle devam ettik. Ayrıca, Sahil Güvenlik Komutanlığımıza ait bir helikopterimiz de bu faaliyetin içerisinde bulundu. Ayrıca çok sayıda bot ve personel, kıyıdan jandarma unsurlarımız da bu faaliyetlerimizin içerisine dahil oldular." 

"Özellikle helikopter ve uçak faaliyetimizi sürdürüyoruz. Bugün bizzat aldığımız bilgi, helikopter pilotlarımız tarafından verildi; ortalama 70 metre ve altı, 30 metre ile 70 metre yüksekliğindeki bir irtifada, bütün bölgede yoğun bir kıyı araması ve deniz araması icra ediyorlar. Dolayısıyla şu ana kadar Marmara Denizi'nde önemli bütün alanlarda, gelen tüm ihbarları da değerlendirerek çalışmalarımızı sürdürdük. Bundan sonraki dönemde de bu faaliyetleri aynı yoğunlukta icra edeceğiz." 

"Sevgili yavrularımızı ailelerine teslim edebilmek için devletimizin bütün kaynaklarını seferber etmeye devam edeceğiz. Bir kez daha acılı ailelere geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Allahın yardımıyla inşallah ve devletimizin bütün imkanlarıyla bu faaliyeti bütün ailelerimize teselli olacak bir noktada tamamlamayı arzu ediyoruz. Bundan sonra da bu yoğunluğu sürdüreceğiz." 

"Aramalar çok yoğun, çok vasıtayla, havadan, karadan, denizden sürdürülüyor. Bakılmadık sahilde tek bir nokta, ulaşılmadık herhangi bir mesafe olmaksızın, gelen her türlü bilgiyi de anında değerlendirerek bir faaliyet icra ediyoruz. Bugün de seyir esnasında iki cisme ulaştık. Bunlardan bir tanesi can yeleği, diğeri de çocuklar için kullanılan bir kolluk malzemesi. Dolayısıyla, deniz yüzeyinde, deniz altında, kıyıda, ne varsa tamamının araması taraması devam ediyor. Ümit ediyoruz ki çocuklarımıza ulaşmak mümkün olabilir. Ailelerimize sabırlar diliyorum." 

Vali Mutlu, "Ege denizine bakılıyor mu?" şeklindeki soruya şu cevabı verdi:

"Bütün değerlendirmeler yapılıyor. Tabii bizim bu tür kayıplarda belli süre içerisinde bulabileceğimiz bütün alanlar, başta Güney Marmara Bölgesi olmak üzere, bu yoğunluğu sürdürüyoruz. Çanakkale Boğazı'ndan geçerek Ege'ye intikal söz konusu olabilir mi? Bununla ilgili Türk Radyo üzerinde zaten bütün deniz araçlarına yapılmış olan sürekli anonslar var. Çanakkale Boğazı zaten bu konuyla ilgili çok sık deniz trafiğinin olduğu bir bölge. Oradaki gözetimler, kontroller bu manada devam ediyor. Fakat bizim şu andaki değerlendirmelerimiz, Marmara Denizi, Kapıdağ Yarımadası, Avşa Adası ve civarlar, Erdek bölgesi olarak tahmin ediyoruz. Ama bunun dışındaki alanlarda da Marmara'da bölüşülmüş çok yoğun bir arama faaliyeti devam ediyor. Bugünkü arama çalışmalarımızı da bu söylemiş olduğumuz alanda devam ettiriyoruz. İhtiyaç duyulursa o bölgelere doğru da arama sürdürülebilir. Fakat orada şu anda herhangi bir değerlendirme içerisinde değiliz. Çünkü bundan evvelki kayıplarda da, kayıplarımıza ulaştığımız alanlar, Güney Marmara bölgeleri. Ağırlığımızı bu bölge üzerinde sürdürüyoruz. Bugüne kadar Marmara Denizi'nde kaybolmuş ama Ege Denizi'nde bulunmuş herhangi bir vakayı görmedik. Ama bu olmayacağı manasına gelmez. Bütün alternatifleri bundan sonraki süreçte de değerlendirmeye devam edeceğiz." 

Vali Mutlu, kaybolanların yakınlarından birinin, "Ne zamana kadar devam ettireceksiniz?" şeklindeki sorusunu ise şöyle cevapladı:

"Bunu ailelerimiz oldukça sık bir şekilde bize soruyorlar, ilk günden itibaren. Kendilerine her vesile ile ifade ettiğimiz şey şudur; ailelerimizin evlatları, milletimizin evlatlarıdır. Elbette ki ateş düştüğü yeri yakar. Ama biz bu acıyı milletle paylaşıyoruz, milletimiz olarak, devletimiz olarak paylaşıyoruz. O bakımdan bu faaliyetlerimizi de elbette biz, ümitlerimizi sonuna kadar koruyarak, yoğun bir şekilde sürdürmeye gayret edeceğiz. Faaliyetlerimize devam edeceğiz."