Dünyadan ve Türkiye'den birçok bilim insanıyla yola çıkan
Fransız araştırma gemisi L'Atalante,
Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın
Marmara Denizi'nin altında kalan sırlarla dolu kısmı üzerinde adım adım ilerliyor.
Gemiye ait
küçük denizaltı Nautile, her gün farklı disiplinlerden bir bilim insanı denizin dibine inip çıplak gözle çevreyi inceliyor.
Fayların varlığıyla ilgili olabilecek su hareketleri, gaz çıkışları ve su basıncı gibi unsurlar detaylı şekilde görüntüleniyor.
Nautile'in içinde
kaptan pilot ve yardımcı pilot dışında sadece bir kişilik yer var.
Araştırmacılar, hiç hareket etmeden yedi saat boyunca yüzükoyun yatmak zorunda.
Denizaltının üç küçük penceresi ve iki kolu bulunuyor. Örnekler bu kollarla toplanıyor. Kolların ucundaki dişli
ağız, hem malzemeyi tutuyor hem de tüpleri, gaz çıkışlarının, çamurların ve organizmaların olduğu yere sokuyor.
Faya yakından bakış
Nautile
Tekirdağ Çukurluğu'ndan başlayarak, bugüne kadar toplam yedi dalış gerçekleştirdi. Her dalıştan sonra toplantı yapılıyor, elde edilen ön veriler tartışılıyor, ertesi gün gerçekleşecek dalış planlanıyor.
Nautile sayesinde, 2002 yılında Marmara'ya inen uzaktan kumandalı sualtı robotu Victor'un tespit ettiği faylar, bu sefer bilim insanlarınca doğrudan görülmeye başlandı. İlk verilerle deniz tabanındaki bazı faal faylar tespit edildi. Ayrıca, Tekirdağ Çukurluğu'nun kuzey yamacındaki faal fayla ilgili gaz çıkışlarının daha önceden bildiğimiz yerleri de belirlendi.
Dalışlardan elde edilen önemli sonuçlardan biri de, Marmara Sahili'nde Ganos Dağı yamacının faal bir faya karşılık geldiğinin görülmesi ve ana fayın yanında küçük küçük faylar bulunması. Bu çevrede çok ciddi sıvı ve gaz çıkışları tespit edildi.
1912 depreminin izi aranıyor
20'nci yüzyılda, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın büyük bir deprem geçirmeyen tek bölümü
Marmara Denizi'ni kapsayan kısmı. 1912 yılında Ganos Dağı'nın önündeki Şarköy-Mürefte depreminin Marmara Denizi içinde kırılma yaratmadığı sanılıyor. Dolayısıyla, beklenen depremde daha fazla enerjinin açığa çıkma olasılığı artıyor. Bu da daha büyük bir deprem anlamına geliyor. L'Atalante'deki ilk çalışmalarda elde edilen ön veriler, şimdilik 7.6 büyüklüğünde bir deprem ihtimalini destekler nitelikte. Kesin sonuçlar, araştırma gemisi Marmara'daki çalışmalarını tamamladıktan ve toplanan veriler işlenip yorumlandıktan sonra daha da belirginleşecek.
Çalışma sırasında Çınarcık Çukurluğu'nun kuzeyinde büyük ana fayın dibinde, 320-360 milyon yaş aralığından, üzerinde canlı bir mercan da olan bir taş örneği derlendi. Gemide, taban altı kesitçisi adlı alet hiç durmadan çalıştı. 3.5 KHz'lık frekansındaki ses sinyallerini deniz tabanına gönderen bu basit alet, tabandaki tortuların ince kısmı hakkında kabaca fikir veriyor. Böylece daha hassas basınç
ölçüm cihazları kırılma riskine karşı korunuyor.
L'Atalante fayın röntgenini çekiyor
Marmara'daki hareketliliği 'L'Atalante' ekibi çalışmalarını 12 Haziran'a kadar sürdürecek. 11 kişilik bilim ekibinde Prof. Dr. Celal
Şengör, Prof. Dr. Naci Görür, Prof. Dr.
Namık Çağatay ve Dr.
Sinan Özeren gibi isimler yer alıyor.
L'Atalante'nin efsanevi denizaltısı Nautile'yle Marmara'nın 1200 metre derine kadar inilebiliyor.
Bugüne kadar pek çok araştırmada görev alan mini denizaltı yeryüzündeki okyanusların yüzde 97'sinde araştırma yapabilme kapasitesine sahip.
Kıta yamaçlarına da inebilen Nautile'yle olası bir depremde kıta yamaçlarında yaşanabilecek kaymalar tahmin edilmeye çalışılıyor. Denizaltında fay kırıklarından yükselen
metan gazı takip ediliyor.
Güney Pasifik,
Hindistan,
Endonezya, Kuzeydoğu
Atlantik gibi bölgelerde araştırma yapan L'Atalante, bundan önce 2002 yılında Marmara Denizi'nde araştırma yapmıştı.
RADİKAL