Özalaybey,
Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, kısa adı ''EOS
Marmara'' olan ''Marmara
Depremsellik Gözlem Altyapı Kapasitesinin Güncellenmesi'' projesi kapsamında Marmara Denizi'nin incelenmesinin devam ettiğini bildirdi.
TÜBİTAK tarafından desteklenen projenin 3 yılda tamamlanacağını ifade eden Özalaybey, Marmara Denizi'ne yerleştirilen
deniz tabanı sismometreleri ile
Kuzey Anadolu Fayı'nın deniz içindeki uzanımı, yaptığı hareketler ve mikro deprem etkinliğine etkilerinin araştırıldığını belirtti.
Almanya'dan getirilen sismometrelerin 5,5 ay deniz tabanında
kayıt yapacağını bildiren Özalaybey, şöyle devam etti:
''Bu Türkiye'de ilk en uzun süreli deniz tabanı gözlemi olacak. Modern ve pahalı cihazlar bunlar. Çok kolay elde edilemiyor.
Ekim ayında deniz sismometrelerini yeryüzüne alacağız. Diskteki bütün verileri
analiz edip Kuzey Anadolu Fayı'nın hareketlerini inceleyeceğiz. Ayrıca bu projenin bir parçası olan karadan gözlemleri de sürdürüyoruz. Kısaca denizin altında 20, karada 33 gözlem istasyonuyla, Marmara Denizi'ni gözlem altında tutuyoruz.''
''DEPREMİN BÜYÜKLÜĞÜNÜ TAHMİN ETMEK MÜMKÜN''
İstanbul depreminin büyüklüğünün tahmin edilmesinin mümkün olduğunu belirten Doç. Dr. Özalaybey, ''Ancak bunun gerçekleşmesi için Kuzey Anadolu Fayı'nın geometrisinin 3 boyutlu çıkarılması gerekir'' dedi.
Kuzey Anadolu Fayı'nın yönel atılımlı bir fay olduğunu, bu nedenle tsunami oluşturmasının mümkün olmadığını vurgulayan Özalaybey, şunları kaydetti:
''Marmara Denizi'nde tsunami oluşturacak bir fay yok. Marmara'da 3 tane
çukur vardır. Bu su tabakası 1,3 kilometre kalınlığındadır.
Tsunamiler ise 3-4 kilometre kalınlığında dışa hareketler sonucunda oluşmakta. Marmara Denizi'nde oluşacak tsunami, bir metrelik bir dalganın kıyıyı ıslatmasından öteye gidemez.''