Önümüzdeki iki yıl içinde bu dosyaların kapatılacağını söyleyen Saygılı, delillerin de imha edileceğini belirtti.
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarını yürütürken görevden alınan ve ardından da meslekten ihraç edilen İstanbul eski Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Mali Şube'de 17 ve 25 Aralık gibi çok önemli 21 soruşturma dosyası daha bulunduğunu açıkladı. Saygılı önümüzdeki iki yılın çok önemli olduğunu vurgulayarak bu süre zarfında soruşturma delillerinin imha edilmesinin amaçlandığına dikkat çekti. Saygılı şöyle konuştu:
KAYITLAR SİLİNECEK
"Önümüzdeki iki yıl kritik. Bu iki yıl içinde Selam Tevhid, 17-25 Aralık ve daha adı duyulmamış birçok soruşturmanın delillerini yok etmeye çalışacaklar. Ben Mali Şube'den ayrıldığımda 21 soruşturma vardı orada devam eden. Milli Emlak soruşturması gibi çok önemli soruşturmalar var. Bunların tamamının dinleme ve izlemeleri kapatılacak, mahkemelerden takipsizlik alınacak. Uyduruk bir Yargıtay safhasından sonra dosyalar kapatılacak ve elde edilen dinlemeler, izlemeler, tapeler silinecek.
10 yıl sonra bile hukuk geri dönse siz dava açsanız dinleme ve izleme silinmiş bir dosyayı yargılayamazsınız. Tape duracak fezleke duracak ama asli dinleme yok, ses yok.”
İKİ YILIN SIRRI
Bugün'ün haberine göre, Saygılı, torba yasa ile çıkarılan memurların idare mahkemesi ile göreve iade edilse bile iki yıl içinde ataması yapılmayabileceğine yönelik düzenlemenin de bu delil karartma çabasının bir ürünü olduğunu ifade ederek “O yüzden kamu görevlileriyle ilgili torba yasada idare mahkemesini kazansan bile iki yıl göreve atanamayacaksır.
Neden bir yıl veyal üç yıl değil? İki yıl içinde Yargıtay safhası tamamlanacak ve dosyalar kapatılacak. 21 soruşturmayı kamuoyu duymayacak. Oraya ben gelsem buna izin verir miyim? Vermem. O yüzden iki yıl çok kritik” dedi.
SELAM TEVHİD’İ SİLEMEZLER POLİSLER MÜDAHİL OLDU
Selam Tevhid soruşturmasından gözaltına alınan polislerin ifade vermesiyle davaya müdahil olduklarını söyleyen Saygılı, “Selam Tevhid'i silemezler çünkü onun takipsizlik kararına itiraz edildi. Soruşturmada şüpheli olarak yargılanan polisler itiraz ettiler. Müdahil oldular otomatik olarak. Onlar için hesaplanamayan bir süreçti polislerin ifade vereceği. Hepsinin susma hakkını kullanacakları düşünülmüştü. Evlerinde arama yapılırken dünya kadar delil bulunacağı düşünülmüştü. Tam tersi oldu dijital materyal evlerde kimsenin beklediği şeyler çıkmadı. Polislerde dosyayı anlatmaya kalkıştılar. Böyle olunca her şey ters tepti” ifadelerini kullandı.
Müfettişlik yeminleri dahi yok
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarını yürüten polislere yönelik tutuklamaların dayanağını oluşturan müfettiş raporlarıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunan Saygılı, rapor hazırlayan müfettişlerin formasyonu olmadığını ve müfettişlik yemini dahi etmediğini söyledi. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın sadece müfettiş raporlarını delil ve ihbar olarak kabul etmesinin hukuka aykırı olduğunun altını çizen Saygılı şunları anlattı:
HUKUKÇU DEĞİLLER
“Bu süreçte bazı polisler birinci sınıf emniyet müdürü oldular, terfi ettiler. Fakat çoğuna il emniyet müdürlüğü veya daire başkanlığı gibi görev verilmedi. Görev almayanlar doğrudan teftiş kuruluna gittiler ve müfettiş oldular. Hiçbir müfettişlik eğitimleri formasyonları yok. Müfettişlik yeminleri yok. Daha vahimi hukukçu değiller. Birçoğu en son 10 yıl önce aktif polislik yapmış. 10 yıl önce CMK'nın yeni hali yoktu.
İstihbaratın önleme dinlemeleri yoktu. TİB yoktu. Ama bunların yazdıkları üç beş kelime ile insanların hayatları kararıyor şu anda. İnsanlar ihraç oluyor. Bunları savcılığa gönderiyorlar, savcı delil olarak kabul ediyor ve operasyon başlatıyor. Sadece müfettişlerin raporuna göre operasyon yapamazlar. Lehte ve aleyhte bütün delilleri toplamak zorunda savcı.”
İzmir'de “yasa dışı dinleme" iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında polislere yönelik operasyonun perde arkasını anlatan Saygılı asıl amacın 25 Aralık operasyonuna zemin hazırlamak olduğunu açıkladı. İzmir’den sonra operasyonların idari birimler olarak Mali Şube’ye sıçrayabileceğine dikkat çeken Saygılı, “Selam Tevhid Türkiye Cumhuriyeti devleti için çok önemli bir operasyondur.
EN ÖNEMLİ DOSYA
Başka ülke ajanları tarafında ne türlü bir etkiye maruz bırakıldığının tespiti açısında önemlidir. 25 Aralık hükümet için önemli bir operasyondu. Yani şu anki güç sahibi başbakanın üzerinde en çok durduğu operasyon 25 Aralık operasyonudur.
Şunu görüyorum,Selam Tevhid dosyasını inceliyorum, İzmir'in dosyasında da göreceğiz eminim ki her birisi 25 Aralık operasyonuna yapılacak operasyonların hazırlığı ile ilgili. Soruların hepsi oraya hazırlık. Hepsi de yasama dokunulmazlığı olan şahısların dinlenilmesi olayının üzerine gidiliyor” şeklinde konuştu.
RAPORLARLA OPERASYON
Saygılı polislerin tutuklanmasında büyük rol oynayan müfettiş raporlarıyla ilgili şunları söyledi: “17 Aralık'ta dönemin müsteşarı Efkan Ala'ydı. Ala'nın il valisini arayıp Mali Şube ve Organize Şube'nin müdür ve müdür yardımcılarını hemen görevden alması talimatını verdiğini öğrendik. Daha o gün bu talimatları verip bu olayı komplo olarak adlandıran kişi bugün İçişleri Bakanı. İçişleri Bakanlığına doğrudan bağlı olan mülkiye müfettişleri rapor hazırlıyorlar. Bu raporlarla operasyon yapılıyor. Aslında operasyona götüren süreçteki delillerin hiç birisi uluslararası hukuk kurallarına göre toplanmamıştır”