Avrupa Komisyonu'na yapılacak coğrafi işaret başvurusu ile 27
Avrupa Birliği (
AB) üyesi ve
aday ülkelerde
Malatya kayısını
tescil ettirme imkanı sağlanacak.
Belirli bir coğrafyadan kaynaklanarak belirgin nitelikleriyle ün kazanmış ürünlerin 'gerçek üreticileri' adına
kayıt altına alınması anlamına gelen coğrafi işaretin önemi son dönemde
Anadolu topraklarında keşfedildi. 2 bin 500 coğrafi işaret alabilecek ürünü bulunan Anadolu'da 129 ürünün ulusal çapta coğrafi işaret belgesi bulunurken, şehirler özgün ürünler için uluslararası tescil yollarını da aranmaya başladı. Rumların AB'ye üye ülkelerin milli yemeklerinin yer aldığı kitapçıkta baklavayı
Kıbrıs Rum tatlısı gibi göstermesinin ardından başlayan tartışmaya
Gaziantep Sanayi Odası somut bir girişimde bulunarak, Antep baklavasını uluslararası alanda tescil ettirdi.
Aynı yolda ikinci başvuru girişimini bir yıl önce başlatan Malatya
Ticaret ve Sanayi Odası da hazırlıklarını tamamladı. Kayısının
Türkiye'deki tescilini elinde bulunduran oda, kentin simgesi meyvenin, Avrupa ülkelerinde de koruma altına almak üzere AB Komisyonu'na önümüzdeki haftalarda uluslararası tescil başvurusu yapacak. Uluslararası tescil işleminin tamamlanması ile birlikte 27 Avrupa Birliği ülkesinde ve Avrupa Birliği'ne aday ülkelerde Malatya kayısısını tescil ettirme imkânı bulunacak. Başvuru, AB Komisyonu'ndaki incelemenin ardından karara bağlanacak.
MTSO Başkanı
Hasan Hüseyin Erkoç, Malatya kayısısına uluslararası coğrafi işaret belgesi alarak, Türkiye'den önce AB üyesi yapacaklarını söyledi.
'Malatya Kayısısı' adıyla 8 yıl önce ulusal coğrafi işaret belgesini aldıklarını hatırlatan Erkoç, ürünün adının 'kayısı' ve coğrafi işaretin adının 'Malatya Kayısısı' olarak tescil edildiğini ifade etti.
Dünya kuru kayısısının yüzde 80'ini karşılayan kentin
üretimde alternatifinin olmadığını belirten Erkoç, şehrin bu önemli değerini uluslararası düzeyde tescil işlemi için de kolları sıvadıklarını anlattı.
"İRAN KAYISISI MALATYA KAYISISI DİYE SATILIYOR"
Erkoç, şunları kaydetti: "AB kayısı coğrafi işaret tescil belgesi de alacağız. Bu konuda son aşamaya geldik. 1 yıldan bu yana sürdürdüğümüz yoğun çalışmalar sonucu başvuru için gerekli tüm hazırlıkları tamamladık. Malatya kayısısının özellikleri ve çeşitlerini belgeledik. Bunun yanında kayısı için bir
logo belirledik. Oda olarak kayısının uluslararası tescilini de hemen yaptıracağız. Bu çok geniş kapsamlı bir proje çalışmasıdır. Biz Avrupa Birliği'ndeki tescil çalışmasını bir amaç olarak değil, bir
araç olarak düşünüyoruz. Bu sonuçta Malatya'mızın, Malatya kayısımızın Avrupa Birliği'nde tanınmışlığının garantisi ve belgelendirilmesi olacak. Malatya Kayısısının
taklitlerini önleyecek.
İran'dan gelen bir kayısının
yurt dışında Malatya kayısısı etiketi ile satılmasını engellemiş olacağız. Malatya kayısısının ününü, özelliklerini, faydalarını belgelendirmiş olacağız." .
Kuru kayısı pazarında talebin yüzde 80'nin Türkiye'den dolayısıyla Malatya'dan sağlandığını kaydeden Erkoç "Dünya kayısı üretimi yaklaşık 2 buçuk milyon ton olup, Türkiye 500 bin ton üretim ile dünyada birinci sırada yer almaktadır. Kuru kayısı dış satımında Türkiye ilk sıralarda yer almakta ve bu pazarın yüzde 80'ini elinde tutmaktadır. Pazardaki konumumuzu korumak, Malatya kayısısının taklit edilmesini önlemek amacıyla başlattığımız tescil çalışması pazardaki payımızın korunmasına sağlayacak." dedi.
Kayısının, Malatya için önemli bir gelir kaynağı olduğunu vurgulayan Erkoç, şuan 300 milyon dolar gelir sağlayan kayısının sanayi ürünü haline getirilmesiyle, 700–800 milyon dolar
ekonomik katkısı olabileceğini söyledi. Kayısının sanayi ürününe dönüştürülmesi ve katma değerinin yükseltilmesi konusunda üniversitelerdeki bilim adamlarına iş düştüğünü aktaran Oda Başkanı, üründen sağlanan ekonomik girdinin daha fazla olması için çaba gösterildiğini bildirdi.
MALATYA KAYISISININ ÖZELLİKLERİ
Ulusal coğrafi işaret belgesine göre, Hacıhaliloğlu, Hasanbey, Soğancı, Çataloğlu, Çöloğlu Malatya kayısısının ana çeşitleri olarak biliniyor. Kentte üretilen kayısı kış döneminde bin ile bin 600 saat soğuklama süresine ihtiyaç duyuyor. Meyvenin şekli Hacıhaliloğlu, Kabaaşı ve Çataloğlu'nda oval, Soğancı ve Çöloğlu'nda yuvarlak, Hasanbey çeşidinde ise
kalp şeklinde tanımlanıyor.