O.B. isimli vatandaş, 18 Haziran 2009 tarihinde evinde yapılan aramanın ardından gözaltına alındı. Savcı, O.B’yi tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk etti. Mahkeme, tutuklama talebini reddederek şüpheliyi serbest bıraktı. Yapılan soruşturma sonunda O.B. hakkında yakalanıp gözaltına alındığı suçtan beraat kararı verildi. Bunun üzerine O.B, haksız yere gözaltına alındığını belirterek, manevi tazminat davası açtı. Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi, ‘davacının, şüpheli davranışları nedeniyle hakkında makul şüphe oluştuğu ve delil yetersizliği nedeniyle hakkında beraat kararı verildiğini’ öne sürerek O.B’nin manevi tazminat talebini reddetti.

Yargıtay ise evinde arama yapılıp gözaltına alınan, daha sonra beraat eden sanığa manevi tazminat ödenmesi gerektiğine karar verdi. Yargıtay, mahkemenin ‘şüpheli davranışları nedeniyle hakkında makul şüphe oluştuğu’ gerekçesiyle tazminat talebini reddetmesini ‘hukuka aykırı’ buldu. Karara göre; haksız yere gözaltına alınanlara beraat etmeleri durumunda tazminat ödenecek.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi, davacı hakkında haksız yere yakalama kararı verildiğini belirterek manevi tazminat talebini reddeden mahkeme kararını bozdu. Daire kararında, mahkemenin ret gerekçesinin hukuka aykırı olduğu belirtildi. Ceza Muhakemesi Kanunu’nda, kanuna uygun olarak yakalandıktan sonra hakkında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatine karar verilenler için tazminat ödenmesinin kabul edildiği hatırlatıldı.

Kararda, yapılan soruşturma sonunda davacı O.B. hakkında, yakalanıp gözaltına alındığı suçtan beraat hükmü verilmesi nedeniyle, yakalamanın hukuka aykırı olduğunun ortaya çıktığı vurgulandı. Bunun sonucu olarak hak ve nesafet kurallarına göre belirlenecek bir miktar manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi gerektiği ifade edildi.

BUGÜN