Mahkemeden İP-Karargah Evleri kararı

İkinci ''Ergenekon'' davasına bakan mahkeme, İP-Karargah Evleri konusunda herhangi bir duyum haber, bilgi ve soruşturma olup olmadığının, Genelkurmay Başkanlığı Hava Kuvvetleri Askeri Savcılığı ve MİT Müsteşarlığından sorulmasını kararlaştırdı.

Mahkemeden İP-Karargah Evleri kararı

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, mahkeme heyeti, sanık Mehmet Haberal'ın avukatlarının talepleriyle ilgili olarak, ''0321 212 80 16 - 0532 284 81 30'' numaralı telefonlara ait HTS raporunun tesis tarihinden itibaren arayan ve aranan numaraları, konuşma tarih ve sürelerini, baz istasyonlarını gösterir şekilde Excel formatında ve CD olarak istenmesi için ilgili iletişim hizmetleri müdürlüklerine yazı yazılmasına karar verdi. Heyet, sanık müdafilerinin iddianamenin okunması sırasında ''Ergenekon terör örgütü'' tabiri yerine ''iddia olunan örgüt'' tabirinin kullanılmasını talep etmişlerse de iddianamede yer alan bu tabirin okunmasının usul ve yasaya aykırı bir tarafının bulunmadığını, söz konusu örgütün var olduğunun iddia makamınca iddia edildiğini dikkate alarak, bu konudaki talebi reddetti. Tutuklu sanık Yalçın Küçük'ün avukatlarının talepleriyle ilgili olarak mahkeme heyeti, iddianamenin kabul edilmiş olması karşısında bu aşamada sanık Yalçın Küçük ile ilgili bir kısım bölümlerin çıkarılması yönündeki talebin reddi ile sanık avukatının iddianamede müvekkiliyle ilgili belgelerin bir kısmının delil klasörlerinde olmadığı yönündeki iddiasının araştırılmasına hükmetti. Heyet, Sabih Kanadoğlu'nun vekilinin geçen duruşma ''4g'' no'lu ara karardan dönülmesi yönündeki talebinin, bu konuda Cumhuriyet Savcılığına bilgi mahiyetinde yazı yazılmış olduğu ve incelenmek üzere adı geçene ait telefon dökümlerinin istendiği dikkate alınarak, herhangi bir karar verilmesine yer olmadığını kararlaştırdı. Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Tuncay Özkan'ın siyasi partilerle ilgili taleplerinin kısmen kabulüyle, 1998-2009 yılları arasında kurulan siyasi partilerin hangi tarihte kimler tarafından kurulduğunun, genel başkanlarının ve kurucularının isimleriyle birlikte bildirilmesi için İçişleri Bakanlığına yazı yazılmasına karar verdi. Mahkeme, tutuklu sanık Adil Serdar Saçan'ın talebi doğrultusunda, 1 Mart 2001 ile 14 Kasım 2002 tarihleri arasındaki Tuncay Güney'in anlatımları ve kendisinden ele geçirilen dokümanlar üzerine alınan ön çalışma izni konusunda İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yazılan veya bu şubeye gelen yazıların onaylı birer örneklerinin İstanbul Emniyet Müdürlüğünden istenmesini kararlaştırdı. Yine Saçan'ın talebi üzerine, 2001 yılında şüpheli Tuncay Güney'e ait ev ve iş yerinde yapılan aramalarda ele geçen ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda bulunduğu anlaşılan doküman ve malzemelerin araştırılarak döküm listesinin bu sanığa verilmesini hükme bağlayan mahkeme heyeti, sanık Hasan Atilla Uğur'un dilekçesinde bahsettiği 5 ve 6 no'lu CD'ler üzerinde parmak izi incelemesi yapılması ve Uğur'un parmak iziyle karşılaştırılması için İstanbul Adli Tıp Kurumuna yazı yazılmasına karar verdi. Mahkeme heyeti, Uğur'un dosya içerisinde bulunan Silahlı Kuvvetlerin emekli personeli olduğunu gösterir belgenin bir sureti eklenerek, bu sanığın Kütahya'da daimi veya geçici olarak çalışıp çalışmadığının, çalışmışsa hangi zaman dilimlerinde çalıştığının Jandarma Genel Komutanlığından sorulmasını hükme bağladı. -İP-KARARGAH EVLERİ- Sanık Cengiz Köylü'nün talebini kabul eden mahkeme heyeti, İP-Karargah Evleri konusunda herhangi bir duyum haber, bilgi ve soruşturma olup olmadığı varsa bu sanıkla ilgisinin sorulması ve buna ilişkin belgelerin celbi için Genelkurmay Başkanlığı Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığına ve MİT Müsteşarlığına yazı yazılmasına hükmetti. Mahkeme heyeti, sanık Durmuş Ali Özoğlu'nun talepleriyle ilgili olarak, İstanbul'daki Gazi olaylarıyla ilgili 15 Mart 1995 tarihinde İçişleri Bakanlığı tarafından Bakanlar Kurulu'na sunulduğu iddia edilen gizli raporun incelenmek ve iade edilmek üzere istenmesi için gizlilik esasları da dikkate alınarak İçişleri Bakanlığına yazı yazılmasını kararlaştırdı. Sanık Levent Ersöz'ün avukatı Alı Rıza Dizdar'ın mahkemeye faksla gönderdiği reddi hakim talebine ilişkin dilekçesinin de herhangi bir hakim havalesi içermemesi, dosyada aslı bulunmaması, aynı sanığın bir başka avukatı tarafından da teyit edilmemesi üzerine bu dilekçeye ilişkin bu celse herhangi bir işlem yapılmasına gerek görmeyen mahkeme heyeti, avukat Dizdar dilekçesini teyit ettiğinde veye dilekçenin aslını sunduğunda talebine ilişkin gereğinin yapılmasına hükmetti. Mahkeme heyeti, dosya kapsamı, her sanığa iddianamede ayrı ayrı isnat olunan suçlamalar ve bunlarla ilgili sevk maddeleri, atılı suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığının devam etmesi hususlarını dikkate alarak, tutuklu sanıkların tahliye taleplerini reddetti.
<< Önceki Haber Mahkemeden İP-Karargah Evleri kararı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER