Eski Emniyet Müdür Yardımcısı Lokman Kırcılı ve eski İstihbarat Daire Başkanı Ömer Altıparmak'ın da aralarında bulunduğu 18 polise yönelik başlatılan soruşturma çöktü. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan ve soruşturmada gözaltına alınan 18 polisin tamamı serbest bırakıldı.
Emniyet mensuplarının tamamının serbest bırakılması kararında, polislerin ‘örgüt, casusluk ve evrakta sahtecilik suçlarını işlediğine dair somut delile ulaşılamadığı vurgulandı. Algı operasyonuna ilişkin mahkeme kararında “Casusluk, örgüt ve evrakta sahtecilik yok” dedi. Kararda ayrıca suçun niteliğinin şüpheliler lehine değişme ihtimalinin bulunduğuna vurgu yapıldı.
SAVCI HSYK’YA ŞİKAYET EDİLECEK
Eski Emniyet Müdür Yardımcısı Lokman Kırcılı'nın avukatı Mehmet Sürer, mahkemenin bu kararından, bu suçlara yönelik hiçbir somut delile ulaşılamadığı sonucu çıktığını vurguladı. Casusluk ve örgüt iddiasıyla başlatılan soruşturmada, polislere bu suçlamalara ilişkin herhangi bir soru sorulmaması avukatlar ve emniyet mensupları tarafından tepkiyle karşılandı. Polislerin avukatları, olmayan bir suçtan soruşturma açan Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu Savcısı Tekin Küçük hakkında ‘suç uydurma' suçunu işlediği gerekçesiyle HSYK'ya şikayette bulunacak.
SOMUT DELİLE ULAŞILAMADI
Lokman Kırcılı'nın avukatı Mehmet Sürer, “Mahkemenin ‘suç vasfının değişmesi' yönünde karar vermiş olması, ‘Casusluk', ‘örgüt' ve ‘evrakta sahtecilik' suçlarının hepsinden beraat etme ihtimallerinin çok yüksek olduğu anlamına geliyor. Karardaki, “Sanıklar lehine değişme ihtimali yüksek” ifadesinden de, bu suçlara yönelik hiçbir somut delile ulaşılamadığı sonucunu çıkarmak mümkün” dedi.
Tutuklama telafisi imkansız zarar
Nöbetçi Sulh Ceza hâkimi Yavuz Kökten kararında şu ifadelere yer verildi: “Şüphelilerin üzerlerine atılı suçların niteliklerinin lehlerine değişme ihtimalinin bulunması, üzerlerine atılı suçlamalarla ilgili olarak delil niteliğinde olabilecek ve ileride mahkeme hükmüne esas alınabilecek bilgi ve belgelerin kaybolmayacak karartılmayacak ve yok edilmeyecek biçimde kayıtlı bulunması, şüphelilerin üzerine atılı devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askeri casusluk amacıyla temin etmek suçlamalarına ilişkin olarak bu aşamada tutuklamayı gerektirir somut delilin bulunmaması dolayısıyla şüphelilerin tutuklanmaları halinde ileride telafisi imkansız zararların önüne geçilip önlenmesi bakımından izah edilen tüm gerekçeler ile adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yeterli ve ölçülü bir tedbir olacağı anlaşılmakta, savcılığın tutuklama taleplerinin reddine…”
BUGÜN GAZETESİ