Mahkeme gerekçeli kararını açıkladı

Anayasa Mahkemesinin cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini öngören Anayasa değişikliği paketinin şekil yönünden iptali isteminin reddine ilişkin kararı, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.

Mahkeme gerekçeli kararını açıkladı

Gerekçede, Anayasa değişikliği teklifinin maddelerine geçilmesinin oylanmasının, yasaların görüşülme ve kabulü hakkındaki hükümlere tabi olduğu belirtildi. Anayasa Mahkemesi, söz konusu kararı, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve CHP'nin başvurusu üzerine almıştı. Cumhurbaşkanı Sezer, başvuru gerekçesinde, yasanın iptal istemine geçilmeden, öncelikle ''yokluğuna hükmedilmesi'' gerektiğini ifade etti. Sezer, Yasa'yı, ilk kabulünün ardından yeniden görüşülmesi için TBMM'ye iade ettiğini anımsatarak, yasanın yeniden görüşülmesi sırasındaki birinci tur görüşmelerde, önce Yasa'nın maddelerine geçilmesinin oylandığını ve 366 kabul oyu kullanıldığını anımsattı. Cumhurbaşkanı Sezer, cumhurbaşkanınca TBMM'ye geri gönderilen Anayasa değişikliklerine ilişkin yasaların kabulü için üye tam sayısının en az üçte iki çoğunluğuyla kabul edilmesinin zorunlu olduğunu ifade etti. Sezer, anayasaların, siyasal yapıyı oluşturan toplumsal sözleşmeler olduğunu vurgulayarak, ''Kolay ve sık değiştirilememesi, onun niteliği ve işlevi gereğidir. Anayasa'nın kolay değiştirilebilmesi durumunda anayasal düzenden ya da anayasal düzenin istikrarından söz edilemez. Bu nedenle, Anayasa değişikliklerinin yapılması 'güçleştirici' kurallara bağlanmıştır'' dedi. Sezer, nitelikli oy çokluğunun Anayasa değişikliğine ilişkin 4 tür oylamada da aranmasının zorunlu olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: ''Dolayısıyla, cumhurbaşkanının geri göndermesi durumunda, Anayasa değişikliğine ilişkin yasanın kabul edilmesi için gerekli üçte iki çoğunluğun, maddelere geçilmesinde yapılacak oylamada da aranması gerekmektedir. Çünkü, yasa önerisinin tümünün görüşülmesinden sonra yasalaştırılıp yasalaştırılmamasına karar verme anlamındaki maddelere geçilmesine ilişkin oylama, bu yönden daha da önem taşımaktadır. Bu oylamada maddelere geçilmesi reddedilirse, Anayasa değişiklik önerisi de reddedilmiş sayılacaktır. Anayasa değişikliği önerisinin reddedilmesi sonucunu doğuracak bir oylamada, Anayasa'da öngörülen nitelikli karar yeter sayısının aranması doğaldır.'' Sezer, Yasa'nın, yeniden görüşülmesi sırasındaki birinci tur görüşmelerde, 2, 3, 7, geçici 18 ve geçici 19. maddeleri ile yürürlük maddesine, sırasıyla 361, 363, 366, 366 ve 363 oy verildiğini, bu oy sayılarının, Cumhurbaşkanınca geri gönderilen Anayasa değişikliklerinin yeniden kabulü için gerekli üye tam sayısının üçte iki çoğunluğundan az olduğu için ilgili maddelerin reddedilmiş sayılması ve ikinci tur görüşmelerde oylanmaması gerekirken, oylanarak kabul edilmesinin Anayasa ile bağdaşmadığını ifade etti. Yasa'nın ikinci tur görüşmelerinde, 1. maddenin 366 oyla kabul edildiğinin açıklandığını, ikinci tur sonunda 1. madde de dahil Yasa'nın tümünün oylandığını kaydeden Sezer, şunları kaydetti: ''Oysa 1. madde, Cumhurbaşkanı'nın Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne geri gönderdiği yasanın yeniden kabulü için gerekli üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu olan 367'nin altında oy aldığından, reddedilmiş olmaktadır. İkinci turun sonunda, Anayasa değişikliğine ilişkin yasanın tümü, kabul edilmeyen maddenin dışarıda bırakıldığı belirtilmeden oya sunulmuş ve tümünün kabul edildiği açıklanmıştır. Yasa'nın reddedilmiş maddesiyle birlikte tümünün oylanması sonucu ortaya çıkan istencin geçerli olamayacağı açıktır. Bir yasanın tümünün kabul edilmesi, reddedilmiş maddenin kabul edilmiş sayılması sonucunu doğurmayacak, başka bir deyişle ona hukuksal geçerlik kazandırmayacaktır.'' Sonuç olarak, Yasa'nın ''yok hükmünde'' olduğunun saptanmasını isteyen Sezer, ''Olmadığı takdirde Yasa'nın tümünün biçimsel yönden Anayasa'ya aykırılığı nedeniyle iptaline karar verilmesini arz ederim'' dedi. GÖREV YÖNÜNDEN İNCELEME Sezer'in özetle bu gerekçelerle yaptığı başvuruyu CHP'nin yaptığı başvuru ile birleştirerek ele alan Anayasa Mahkemesi, konuyu öncelikle ''görev'' sorunu yönünden inceledi. Yüksek Mahkeme, Yasa'nın 6. maddesiyle eklenen Geçici Madde 19'un iptaline ilişkin gerekçelerin, teklif ve oylama çoğunluğu ve ivedilikle görüşülemeyeceği ilkeleri kapsamında bulunmadığını, dolayısıyla Anayasa Mahkemesinin görev alanına girmediğine hükmetti ve bu maddenin iptali istemini yetkisizlik nedeniyle oy birliğiyle reddetti. ŞEKİL YÖNÜNDEN İNCELEME Başvuruları daha sonra ''şekil'' yönünden inceleyen Anayasa Mahkemesinin buna ilişkin gerekçesinde, Anayasa değişikliklerinin iki defa görüşülmesinin amacının, Anayasa değişikliklerinin aceleye getirilmemesi, üzerinde titizlikle durulması ve iki görüşme arasında kamuoyunun çeşitli yollardan bilgilenmesine ve tartışmasına olanak sağlanması olduğu vurgulandı. Gerekçede, değişiklik teklifinin kabulünün, Meclisin üye tam sayısının beşte üç çoğunluğun oyu ile mümkün olduğu dile getirildi. Gerekçede, 1996 yılında Anayasa'ya uyum amacıyla değiştirilen TBMM İçtüzüğünün 93, 94 ve 2001 yılında değiştirilen 81. maddeleri gereği, Anayasa değişikliklerinin görüşülmesinde; teklifin maddelerine geçilmesinin oylanması, birinci görüşmede maddelerin oylanması, birinci görüşmeden 48 saat sonra yapılacak olan ikinci görüşmede maddelerin oylanması ve teklifin tümünün oylanması biçiminde 4 farklı oylamanın yapılacağının anlaşıldığı belirtildi. Yasa'nın TBMM'deki görüşme süreçlerinde verilen oy miktarlarının anımsatıldığı gerekçede, yasanın ''yokluk'' iddiası tartışıldı. ''Yokluk''un, bir normun var olmadığının ifadesi olduğu belirtilen gerekçede, şöyle denildi: ''Yasalar bakımından, parlamento iradesinin olmaması, Cumhurbaşkanı'nın yayımlama iradesinin bulunmaması, Resmi Gazete'de yayımlanmaması gibi bir normun varlığının zorunlu koşulları bulunmadığı sürece 'var'lıktan söz etmek olanaksızdır. Ancak, bunun dışındaki sakatlıklar, denetime tabi oldukları sürece, anayasal denetimin konusunu oluşturabilirler. Teklifin maddelerine geçilmesine ilişkin oylamada, Anayasa'nın 175. maddesinin öngördüğü sayıya ulaşılamamış olması, herhangi bir yoruma gerek bırakmaksızın, Anayasa'nın 148. maddesinde öngörülen 'oylama çoğunluğu' kapsamında bir itiraz olması nedeniyle, şekil yönünden iptal davasının konusunu oluşturmaktadır. Anayasa'da denetlenebilir olduğu kabul edilen ve uygulanacak yaptırımın da açıkça öngörüldüğü bir sakatlığın, yokluğun tespiti yoluyla giderilmesi olanaksızdır.'' OYLAMA Cumhurbaşkanı Sezer'in, yokluğun saptanması isteminin kabul edilmemesi durumunda Yasa'nın maddelerine geçilmesi oylamasında üçte iki oylama çoğunluğuna uyulmadığını da ileri sürdüğü anımsatılan gerekçede, şunlar kaydedildi: ''Anayasa'nın 175. maddesinin ikinci fıkrasına göre, Anayasa'nın değiştirilmesi hakkındaki tekliflerin görüşülmesi ve kabulü, bu maddedeki kayıtlar dışında, kanunların görüşülmesi ve kabulü hakkındaki hükümlere tabidir. Maddede teklifin maddelerine geçilmesi hakkında herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Teklifin maddelerine geçilmesinin oylanmasına ilişkin düzenleme yalnızca yasaların görüşülmesi ve kabulüne ilişkin İçtüzük kurallarında bulunmaktadır. Nitekim TBMM İçtüzüğünün 93. maddesinin göndermede bulunduğu 81. maddesine göre, önce teklif hakkında görüşme açılır ve görüşmenin ardından teklifin maddelerine geçilip geçilmemesi oylanır. Aynı maddeye göre, Anayasa değişikliği teklifinin gizli oylamaya tabi tutulması zorunludur. Teklifin maddelerine geçilmesi için gerekli oylama çoğunluğu, Anayasa'nın 96. ve İçtüzüğün 146. maddelerinde öngörülen basit çoğunluktur. Öte yandan, Anayasa'nın 175. maddesinin birinci fıkrasında, değişiklik tekliflerinin Genel Kurulda iki defa görüşüleceği öngörülmekte, İçtüzüğün 94. maddesinde de 'kabul' ya da 'ret' biçimindeki bir iradenin ancak bu 'görüşme'lerin ardından yapılacak oylamayla ortaya çıkabileceği ve 'iki defa görüşme'nin ardından 'iki defa' oylanacağı sonucu doğmaktadır. Teklifin maddelerine geçilmesi oylamasında nitelikli çoğunluk koşulunun aranması, Anayasa'nın 175. maddesinin birinci fıkrasında ve İçtüzük kurallarında belirtilen 'iki defa görüşülme' ve 'iki defa oylama' biçimindeki zorunluluğu etkisiz kılarak işletilmemesine neden olabilecektir. Ayrıca, teklife gerekli desteği vermeyen milletvekillerinin görüşmeler sırasındaki düşünsel tartışma sürecinde görüşlerini değiştirebilmeleri mümkündür. Zaten iki defa 'görüşülme'nin zorunlu kılınmasının temelinde de bu amaç yatmaktadır. Maddelere geçilme aşamasının zorlaştırılarak bu olanağın ortadan kaldırılması Anayasa koyucunun iradesine aykırılık oluşturur. Cumhurbaşkanı'nın geri göndermesi üzerine, Yasa'nın maddelerine geçilmesinin TBMM Genel Kurulunda 366 oyla kabul edilmiş olduğu, yasama belgelerinin incelenmesinden anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, Anayasa değişikliği teklifinin maddelerine geçilmesinin oylanması, yasaların görüşülme ve kabulü hakkındaki hükümlere tabi olduğundan, oylama çoğunluğunun sağlanamadığı gerekçesiyle Yasa'nın tümünün iptali isteminin reddi gerekir.'' MADDELERİN OYLANMASI Kararın gerekçesinde, Sezer'in, Cumhurbaşkanı'nca geri gönderilen Anayasa değişikliğine ilişkin yasaların, yayımlanmak üzere Cumhurbaşkanı'na yeniden gönderilebilmesi için, TBMM Genel Kurulunda en az üçte iki oy çokluğuyla kabul edilmesi gerektiği savıyla ilgili olarak da Anayasa'nın 175. maddesinin, Anayasa değişiklik tekliflerinin iki defa görüşülmesini zorunlu kıldığı belirtildi. Gerekçede, şöyle denildi: ''Birinci görüşmenin ardından yapılacak oylamalarda yeterli çoğunluğu sağlayamayan maddelerin reddedilmiş sayılması, ikinci görüşmeyi engelleyici bir yoruma geçerlik tanınması anlamına gelir. Oysa İçtüzüğün 94. maddesinin ikinci fıkrasına göre birinci görüşmede gerekli çoğunlukla kabul oyu alamayan bir madde, ancak ikinci görüşmede de gerekli çoğunlukta kabul oyu alamamışsa reddedilmiş olur. Bu nedenle, değişiklik teklifinin maddeleri hakkındaki birinci görüşmenin ardından yapılacak oylamadaki çoğunluğun, Anayasa'nın 148. maddesinde denetim ölçütü olarak öngörülen 'oylama çoğunluğu' kapsamında olmadığının kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle, birinci görüşmede 5678 sayılı Yasa'nın 2, 3 ve 6. maddesiyle Anayasa'ya eklenen Geçici Madde 18 ve Geçici Madde 19 ile yürürlük maddelerinin yeterli oyu almadıkları gerekçesiyle iptali isteminin reddi gerekir.'' İKİNCİ OYLAMA Gerekçede, Yasa'nın, geri gönderilme üzerine yapılan ikinci oylamada yeterli oyu alamayan 1. maddesinin kabul edilmiş sayılmasının Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasına ilişkin olarak da Anayasa'nın 148. maddesindeki oylama çoğunluğundan, Anayasa'nın 175. ve İçtüzük kuralları uyarınca, değişiklik teklifi maddelerinin ikinci görüşmelerdeki maddelere ilişkin oylama ile teklifin tümü üzerinde yapılacak son oylamadaki çoğunluğun anlaşılması gerektiği kaydedildi. Anayasa değişikliğine ilişkin yasa tekliflerinin kabulü için yeter sayının beşte üç olduğu, bu çoğunluğa ulaşan yasaların, referandum koşuluyla yürürlüğe gireceği dile getirilen gerekçede, Cumhurbaşkanı'nın Anayasa değişikliğini bir daha görüşülmek üzere Meclis'e geri göndermesi durumunda Yasa'nın yeniden kabul edilmesi için gerekli çoğunluğun ne olduğu tartışıldı. Anayasa'nın 175. maddesi hükümlerinin anımsatıldığı gerekçede, şöyle devam edildi: ''Maddenin üçüncü fıkrasının birinci tümcesi, Cumhurbaşkanı'nın geri gönderme yetkisi bulunduğunu öngörmekte, ikinci tümcesinde ise 'Meclis, geri gönderilen Kanunu, üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ile aynen kabul ederse Cumhurbaşkanı bu Kanun'u halkoyuna sunabilir' ifadesi yer almaktadır. Halkoyuna sunabilme bir seçim hakkının varlığına işaret etmektedir. Seçim hakkının kullanımı üçte iki ile kabul koşuluna bağlanmış bir sonuçtur. Üçte iki ve üzeri bir çoğunlukla kabul edilen Anayasa değişikliğinin halkoyuna sunulması zorunluluğu ortadan kalkmakta, bu çoğunluğun sağlanamaması durumunda uygulanacak kural 175. maddenin dördüncü fıkrasında yer almaktadır. Buna göre, üçte ikiden az ve beşte üçten fazla bir çoğunlukla kabul edilen Anayasa değişiklikleri halkoyuna sunulmak zorundadır. Üçüncü fıkranın lafzındaki 'üçte iki çoğunluğu ile kabul ederse' ifadeleri, başka çoğunluklarla da kabul edilme olanağının varlığına işaret eder. 'Üçte iki çoğunluğu ile kabul ederse' ifadesi, 'ancak üçte iki çoğunluğu ile kabul edilebilir' ifadesiyle mantıksal olarak özdeş değildir. Bu ifade, üçüncü fıkradaki 'sunabilir' yüklemine bağlanmış bir koşul olduğundan, bunu 'ancak üçte iki çoğunluğu ile kabul edilebilir' biçiminde bir önermeye dönüştürmek olanaksızdır. Dördüncü fıkra, geri gönderilen yasanın üçte ikinin altında, beşte üçten fazla bir çoğunlukla aynen kabul edilmesi durumunda, ikinci kez iade olanağı bulunmadığından, Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna sunulmak üzere Resmi Gazete'de yayımlamasını zorunlu kılmaktadır. Aynı değerlendirmenin geçerli olduğu beşinci fıkranın düzenleme konusu 'geri gönderme üzerine üçte iki kabul zorunluluğu' getirmek değil, bu çoğunlukla kabul edilmiş bulunan bir Anayasa değişikliğinin bağlı olduğu yayım ve yürürlük rejimini belirlemektir.'' ''KRİZLERE YANIT VERME'' Anayasa'nın 175. maddesi konusunda teklif aşamasında yapılan görüşmelerin anımsatıldığı gerekçede, şöyle denildi: ''Yasama belgelerinin incelenmesinde, Anayasa değişikliklerinin kolaylaştırılmasıyla siyasetin ortaya çıkabilecek toplumsal ve siyasal krizlere yanıt verebilmesiyle demokrasinin korunabileceği görüşünün egemen olduğu görülmektedir. Cumhurbaşkanı'nın iadesi üzerine, teklifin kabulü için üçte iki çoğunluğun zorunlu görülmesi durumunda, 1987 yılında yapılan değişikliğin herhangi bir kolaylaştırma ve kriz çözücü boyutunun bulunmadığı ve anlamsız bir değişiklik olduğu sonucu doğacaktır. Böylece, önceki anayasalarda yer almayan halk oylamasının Anayasa değişiklikleri sürecine eklenmesiyle ilk defa yarı-doğrudan demokratik katılım olanağını sağlayan asli Anayasa koyucu iradenin etkinliği, bu değişiklikle daha da güçlendirilmiştir. Öte yandan, TBMM İçtüzüğü, 16.05.1996 tarihli 424 numaralı Meclis Kararıyla değiştirilmiştir. Bu değişikliğin amacının Anayasa'ya uyum sağlanması olduğu, yasama belgelerinden anlaşılmaktadır. Bu çerçevede değiştirilen İçtüzüğün 94. maddesinin, Anayasa'nın 1987 yılında yeniden düzenlenen 175. maddesinin uygulaması niteliğinde olduğu açıktır. İçtüzüğün 94. maddesinde, bu maddenin Cumhurbaşkanı'nın geri göndermesi üzerine yapılacak oylamalarda uygulanmayacağını belirten açık ya da örtülü herhangi bir ifade yer almamaktadır. Bu nedenle 94. madde, Cumhurbaşkanı'na göndermeden önceki aşamada olduğu gibi, Cumhurbaşkanı'nın geri göndermesi üzerine yapılacak görüşmelerde de uygulanacak kural niteliğindedir. Buna göre, ayrık düzenlemeler bulunmadığı sürece, 94. madde Anayasa değişikliklerinin oylanmasında uygulanacak genel bir içtüzük kuralı olduğunun, Cumhurbaşkanı'nın geri göndermesi üzerine yapılacak oylamalarda da uygulanacağının kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle, Cumhurbaşkanı'nca geri gönderilmesi üzerine yapılan ikinci görüşmede, 5678 sayılı Yasa'nın 1. maddesinin 366 oyla kabul edildiği, böylece kabul için gerekli olan beşte üç oy çoğunluğunun sağlanmış olduğu anlaşıldığından maddenin iptali isteminin reddi gerekir.'' YASANIN TÜMÜNÜN OYLANMASI Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararında, Yasa'nın 1. maddesinin ikinci tur görüşmelerinde 366 oyla kabul edildiği ve bu madde çıkarılmadan teklifin tümünün oylanmasının'' Anayasa'ya aykırı olduğu savı ile ilgili olarak da ''Anayasa değişikliklerinde kabul yeter sayısının beşte üç oy çoğunluğu olması nedeniyle, tüm maddelerin kabul edildiği ve tümü üzerinde yapılan son oylamada da yeterli kabul oyunun sağlandığı görülmüştür'' denildi. AA
<< Önceki Haber Mahkeme gerekçeli kararını açıkladı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER