Yıllardır hakkını arayan Mustafa Ömür, batık finanstan 5 daire parasına denk gelen parasını alamayınca emekli maaşıyla ayakta kalmaya çalışıyor. Fatma Şirinkaya ise 14 yıl önce 1 aylığına yatırdığı mevduatını geri alabilmek için hukuk mücadelesi veriyor.
'PATRONDUM, EMEKLİ AYLIĞINA MUHTAÇ KALDIM'
Ticaretle uğraşan Mustafa Ömür, sattığı bir mülkünün parasını faize bulaşmamak ve "İhlas" ismine aldanarak islami kuruluş olarak gördüğü İhlas Finansa yatırdı. Parayı yatırdıktan kısa bir süre sonra şirket battı. Batık Finans'tan parasını geri alabilmek için bütün hukuki yolları deneyen Mustafa Ömür'ün 8 yıl önce açtığı dava hala devam ediyor. Başvurduğu Bakanlık ve kamu kurumlarında ise her defasında önüne bir engel çıkarıldı. 14 yıldır parasını alamayan Ömür, "param sistemin içinde kalsaydı bugün elime geçen para yaklışık 3 milyon lira olacaktı. Paramızı alamayınca sıfırı tükettik. Bir insanın patronluktan emekli maaşına kalması çok üzücü birşey" dedi.
"KENDİLERİNE SAHTE ALACAKLI DAVASI AÇTILAR"
Adana'da oturan ve 30 yıldır hukukla ilgilenenen Fatma Şirinkaya, 2000 yılı Ekim ayında gayrimenkul almak için biriktirdiği parayı evde tutmamak için 1 aylığına İhlas Finans'a yatırdı. Bir aylık vade dolduğunda Fatma Hanım parasını geri almak istedi. Ancak kurum parasını vermedi. Bunun üzerine Fatma Hanım noter vasıtasıyla sözleşmeyi feshetti. Yine de parasını geri alamadı.
Fatma Şirinkaya'nın iddiasına göre İhlas Finans büyük bir alacaklı kitlesinin üzerine geleceği düşüncesiyle sahte bir alacaklı davası yapıldığını ve bu davanın ilk celsede sonuçlandığını söyledi. Şirinkaya, bu sahte davanın emsal teşkil ettiği için diğer açılan bütün davaları etkilediğini ifade etti. Şahinkaya'ya göre mudilerin mağduriyetinin bugüne kadar devam etmesinin en büyük sebebi AKP hükümetinin İhlas'ı koruma kalkanına alması.
"AKP HER DEFASINDA İHLAS'I KORUDU"
Şahinkaya konuyla ilgili şöyle konuştu:
"İmzaladığımız sözleşme kanun hükmünde kararnameye dayanıyordu. 33. maddede "Eğer Kurum iyi veya kötü niyetli bir şekilde artık faaliyetini yürütemez duruma geldiyse en geç 2 yıl içerisinde tasfiyesi bitmelidir" şeklinde yazıyordu. 2001 yılında o madde dikkate alınmış olsaydı 2003 yılında tasfiye bitmiş olurdu. Burada AKP'nin iktidara geldikten sonra mudilere karşı çok büyük yanlışlıkları oldu. Hükümet böyle bir durumda vatandaşların mağduriyetinin giderilmesi için yasal boşluğu dordurması gerekiyordu. Ancak bu yapılmadı. Aksine İhlas Finans ve ortakları AKP tarafından her defasında korundu. Hükümet bize neden sahip çıkmadı. Burada resmen tesfiye hırsızlara emanet edildi."
"BABAM YAŞADIĞI ACIYLA KANSER OLDU"
Çalıştığı kurum sebebiyle isminin açıklanmasını istemeyen ve Ankara'da yaşayan bir batık finans mağdurunun hikayesi on binlerce mudinin parasını ödemeyenlerin nasıl bir vebal altında olduğunun en büyük göstergesi. Mağdurun ilkokul öğretmeni olan anne ve babası bir kooperatife üye olarak 20 yılda bir daire sahibi oldu. Henüz 40 yaşındayken yuttuğu tebeşir tozları sebebiyle akciğer kanseri olaan annesi vefat etti. Vefat eden eşinin ve kendisinin emekli ikramiyesi ile 20 yılda aldığı evin parasını olan 33 bin 126 doları oğlunun geleceği için İhlas'a yatıran babanın paraları 2001 yılında bloke oldu. Mağdur yaşadıkları sıkıntıyı şu sözlerle anlattı:
"Yıllardır gözümün önünden gitmeyen manzara, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli babamın çocuğunu evlendirememenin acısıyla ihlasın önünde kaldırımda oturarak göz yaşı döktüğü andır. Babacığım çok çok üzüldü, günlerce gözyaşı döktü ve bu stresin de büyük katkısı ile 2003 yılı Ekim ayında kanser oldu ve 2005 yılı Mayıs ayında vefat etti. Bana da vasiyeti "İhlas, paraları verirse çar çur etme kendine bir ev al "oldu. 2001 yılında 5 yıl içerisinde tasfiye olacak tüm paralar ödenecek denmişti ama aradan geçen 14 yıl boyunca hiçbir kuruş ödenmedi."
"HÜKÜMET KESAHTE ALACAKLI DAVASINDİ YANDAŞLARINA ÇÖZÜM BULUYOR AMA BİZİ DUYMAK İSTEMİYOR"
Hüseyin ve Nuriye Doğanlar çiftinin mağduriyeti de çok dramatik... Emeklilik ikramiyesini alan Doğanlar, bu parayı çocuklarının tahsili ve evliliğinde harcamak için eşiyle birlikte batık finansta ortak hesap açıyor. Doğanlar'ın emekli ikramiyesi ve dişinden tırnağından ayırarak biriktirdiği paralar bir anda sıfırlandı. 15 yıldır hiç ödeme yapılmadığını söyleyen Hüseyin Doğanlar ve eşi yıllardır çektiğimiz sıkıntıyı bir Allah bir de biz biliyoruz diyor. Doğanlar, "Hükümet hiç bir yaptırım uygulamıyor. Kendi yandaşlarının sorunlarına çözüm buluyor ama bizi duymak istemiyor. 13 bin euro eşimle ortak hesabımız ve 2 bin dolar benim ayrı hesabım var. Bu bizim için büyük para. Eşimin ve benim pek çok büyük sağlık problemimiz var. Dava açacak maddi gücümüz yok." ifadelerini kullandı.
"ŞEYTANIN BİLE AKLINA GELMEZ MADDELER İÇERİYOR"
Kayseri'de yaşayan Mustafa Filizman, batık finanstan mevduatını geri alamayınca bir umutla temlik sözleşmesini imzaladı. Anlaşmanın "şeytanın bile aklına gelmez maddeler içerdiğini" söyleyen Filizman paravan şirketlerin borçları üstlenmesiyle İhlas Finans'ın borçlarını kağıt üzerinde azalttığını söyledi. Anlaşmaya göre şirket ilk 5 ay düzenli ödeme yapması durumunda batık finansın sorumluluğu kalkıyordu. Paravan şirket Filizman'a sadece ilk ay ödeme yaptı. O da olması gerekenin yarısıydı. Sözleşmeye uyulmadığı için sorumluluğun İhlas'ta olduğunu söyleyen Filizman hakkını aramaya devam edecek.
TEMLİK SÖZLEŞMESİNDEKİ O MADDELER NEYDİ?
Temlik sözleşmesinin ilk maddesinde hükümlerle mağdurun batık finansa yapılabileceği hukuki girişimlerin önünün kesildiği anlaşılıyor. Mağduru tabela şirketlerine yönlendiren kurum sözleşmede "muhatap, daha evvelce Türk lirası hesaplanan Amerikan dolarına, Alman Markı olan hesapların Euro'ya çevrilmiş olması nedeni ile, gerek Türk lirası, gerekse Alman Markı alacağı kalmadığını beyan ve kabul eder" maddesiyle batık finanstan ilişiğini tamamen kestiği görülüyor.
YARIN: ŞİMDİLERİN SUS-PUS BAKANI, VAKTİYLE İHLAS'A DEMEDİĞİNİ BIRAKMAMIŞ
SAMANYOLUHABER.COM