Yargıtay, adaletin sağlanması açısından umut ışığı sayılabilecek yeni bir karara
imza attı.
Mafyavari yöntemleri kullanarak netice almaya çalışanlar, artık 6 ay değil 5 yıl
hapisle yargılanacak. Yargıtay içtihadına konu teşkil eden olay Kayseri'de yaşandı. İki kişi, bir anlaşmazlık üzerine, "Bizim
mafyamız var, sizi evden dışarı çıkarmayacağız, sizi öldüreceğiz" sözleriyle karşı tarafı tehdit etti. Bunun üzerine korkuya kapılan vatandaş, söz konusu kişiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Açılan
davada kendilerini savunan sanıklar, mafyayla ilgileri olmadığını belirterek
beraat talep etti. "Bizim mafyamız var, sizi evden dışarı çıkarmayacağız" sözlerini 'korkutmaya elverişli' bulmayan
mahkeme de beraat kararı verdi.
Mağdurun temyiz başvurusu üzerine
dosya Yargıtay 4.
Ceza Dairesi'ne geldi. Yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Daire, "bizim mafyamız var" sözünün tehdit oluşturduğuna hükmetti. Sözkonusu suç, çete ve mafya gibi örgütlerin korkutucu gücünden yararlanılarak işlendiği için de sanıkların 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması gerektiğini kaydetti. Bozma kararının ardından dava tekrar görülecek. Yerel mahkemenin vereceği yeni karar merakla bekleniyor. Mahkemenin ilk kararında ısrar etmesi durumunda, dosya tekrar Yargıtay'a gelecek ve buradan çıkacak sonuç kesin olacak.
Yargıtay tehdit suçunu "kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgu" şeklinde tanımlarken tehdit içeren ifadelerin
mağdur üzerinde ciddi bir korku teşkil edebilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli olması gerektiğini vurguladı. Ayrıca "Tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir." denilerek tehdit nedeniyle mahkumiyet kararı verilmesi için mağdurun korkup korkmadığının araştırılmasının gerekmediği kaydedildi.
Tehdit içeren sözlerin bilerek ve istenerek söylenmesinin suçun oluşması için yeterli olduğu belirtilen kararın gerekçesinde şu açıklamaya yer verildi: "Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur. Kavga ve
tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli
öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal
indirim nedeni olarak kabul edilebilir ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir."
Kararın sonuç bölümünde, sanığın şikayetçi olan mağdura yönelik "bizim mafyamız var, sizi evden dışarı çıkarmayacağız, sizi öldüreceğiz" sözlerinin tehdit suçunu oluşturduğu belirtilerek, "bu sözlerin korkutmaya elverişli nitelikte olmadığı biçimindeki yasal temelden yoksun gerekçeyle beraat kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir" denildi. Bozma kararının ardından dava yeniden görülecek. Yerel mahkemenin bu kez vereceği karar merakla bekleniyor. Mahkemenin ilk kararında ısrar etmesi durumunda, dosya tekrar Yargıtay'a gelecek. Burada verilecek karar, kesin olacak.
Türk Ceza Kanunu'nun 106. maddesinde düzenlenen tehdit suçuna göre bir kişiyi kendisinin veya yakınının hayatına
vücut ya da cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğini söyleyerek tehditte bulunanların 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları öngörülüyor. Tehdit suçunu silahla ya da çete ve mafya gibi örgütlerin korkutucu gücünden yararlanarak işleyenler ise 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına mahkum ediliyor.
ZAMAN