Muğla'nın Yatağan İlçesi'nde, enerji ve maden işçileri, Ak Parti Yatağan İlçe binasına siyah çelenk bırakıp ampul kırdı.
Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri ile Kömür ocaklarının özelleştirilme kapsamına alınarak ihaleler sonrasında satılmasının ardından Muğla'daki enerji ve maden işçileri bir kez daha eylem kararı aldı. 292 günden bu yana Yatağan Termik Santrali önüne kurdukları direniş çadırında 24 saat kesintisiz nöbet tutan enerji ve maden işçileri, bugün saat 16.30'da, ilçe merkezindeki Madenci Anıtı önünde topladı. İşçiler ardından, Sadi Uysal Sokak üzerinde bulunan Ak Parti ilçe binasına yürüyüşe geçti.
Yaklaşık 500 işçi, parti binasına geldiğinde, güvenlik güçleri bina önünde önlem aldı. 'Hırsız AKP', 'Kitler vatandır, vatan satılmaz', 'Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek', 'Soma'nın hesabı sorulacak' atan işçilere Tes- İş Sendikası Şube Başkanı Fatih Erçelik, konuşma yaptı.
Ramazan ayında yollarda olduklarını belirten Fatih Erçelik, "Ak Parti'nin kapısı penceresi kapalı, yine sesimizi duyan yok. İhanet sadece hükümetten gelmiyor, aynı zamanda içimizde bu partinin üyesi veya yöneticisi olan arkadaşlarımız ve akrabalarımızdan da geliyor. Rekabet Kurulu dün santralimizin taşınmazlarının ihaleye giren firmalara satışına onay verdi. Devletin malına sahip çıkmak suçsa, biz bu suçu işliyoruz" dedi.
Daha sonra basın açıklamasını okuyan Maden-İş Sendikası Başkanı Süleyman Girgin, şunları söyledi:
"Yapılmadık eylem, söylenmedik söz bırakmadık, ancak hükümet işçi, emekçi ne diyor diye bakmaksızın babalar gibi satmaya devam ediyor. Hız kesmiyor, verdiği sözleri de tutmuyor. Üç santral ve kömür ocakları bütün halinde varlık satışı yolu ile ihale edilmiş ve 3 milyar 761 milyon dolara satılmıştır. Hatırlayacağınız gibi yerel seçim öncesinde Başbakan Marmaris'te yaptığımız görüşmede bize 'değerinde teklif verilmediği takdirde santral ihalelerini iptal ederim' demişti. Başbakan'ın sözüm ona baktığı pencereden baksak bile bu satışın kabul edilebilir bir yanı yoktur. Başbakan'ın başkanlığındaki Özelleştirme Yüksek Kurulu ihaleleri onayladığı takdirde ihale süreci tamamlanmış olacaktır. Taşınır, taşınmaz tüm malvarlıkları ile milletin alın teri olan kamu kurumlarımız milletin elinden alınıp özel sektöre devrinde son aşamaya gelinmiştir. Bölge ekonomisine yaptığı katkılar ve kamusal hizmetler yanında sosyal açıdan da birçok gereksinimi karşılayan bu kurumlarımızın, satıldığı takdirde yöremizde yeri doldurulmayacak bir boşluk oluşacağı muhakkaktır. Başbakana sesleniyoruz bu kurumlar 7'de 70'e herkesin malıdır. Göz bebeğimiz olan santral ve madenlerimizin özelleştirilmelerinden vazgeçilmelidir. Çare Özelleştirme değil kamulaştırmadır."
İşçiler, basın açıklamasının ardından dağıldı.
DHA