MOSSAD’a teslim etmeyin, konuşayım

İstanbul’da 2003 yılında meydana gelen 15-20 Kasım patlamalarını organize eden El Kaide elemanı Louai Sakka’nın Diyarbakır’da yakalanınca polise, “Eğer beni MOSSAD’a teslim etmezseniz konuşurum.” dediği ortay

MOSSAD’a teslim etmeyin, konuşayım

Amerika’daki 11 Eylül saldırılarını organize ederek dünya güç dengelerini sarsan El-Kaide' class='textetiket' title='El Kaide haberleri'>El Kaide’nin Türkiye yapılanması ile ilgili yargılamanın gerekçeli kararı açıklandı. İstanbul’da 15-20 Kasım 2003 tarihlerinde İngiltere Başkonsolosluğu, HSBC Bank Levent Şubesi, Şişli Beth Israel Sinagogu ve Beyoğlu’ndaki Neve Şalom Sinagogu’na bombalı intihar saldırısı düzenleyen örgüt 57 kişinin ölümüne, 647 kişinin yaralanmasına sebep olmuştu. Sanıkların ‘Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs’ ve ‘Terör örgütü üyesi olmak’ suçlarından ömür boyu hapis cezası aldığı davanın sonuçlanmasının ardından İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, 506 sayfalık gerekçeli karar hazırladı. TÜRKİYE YAPILANMASI 1999’DA KURULDU Örgütün detaylı bir şekilde anlatıldığı kararda ‘Selefi’ inancı doğrultusunda büyük İslam devleti kurmayı hedefleyen örgütün özellikle Müslüman nüfusunun fazla olduğu ülkelerde kanlı eylemler gerçekleştirdiğine dikkat çekildi. Afganistan kamplarında gönüllü eğitim gören Türk asıllı gençler, Habip Akdaş liderliğinde El Kaide’nin Türkiye yapılanmasını oluşturdu. Gerekçeli kararda, Türkiye’de 1999 yılında oluşumu sağlanan hücrenin altyapı genişletme konusunda zorlanmadığı dile getirildi. Örgütün Türkiye yapılanmasında çekirdek kadro Saadettin Akdaş, Gürcan Baç (firari), Feridun Uğurlu (intihar eylemcisi), Baki Yiğit, Azad Ekinci, Gökhan Basınlı, Adnan Ersöz, Mustafa Atlıhan, Hakan Çalışkan, Ahmet Demir, Abdulkadir Karakuş, Mesut Çabuk (intihar eylemcisi), Osman Eken, Suat Şarman, Yusuf Polat, Cahit Öztürk, Gökhan Elantuntaş (intihar eylemcisi), İlyas Kuyucak’tan (intihar eylemcisi) oluştu. İstanbul’da gerçekleştirilecek eylemler için bizzat Usame bin Ladin ile yapılan kahvaltılı sohbette karar verildi. Eylemleri gerçekleştirmek için kurulan temizlik şirketinde 2 bin 350 kilo patlayıcı imal edildi. Beth Israel Sinagogu’yla başlayan intihar eylemleri zincirine ise “yengeyi al gel” parolasıyla start verildiği anlatıldı. Hazırlanan gerekçede, örgütün mali kaynakları anlatıldı. Almanya-Berlin’de yapılan kara para sempozyumuna atıfta bulunularak El Kaide’nin uyuşturucu ticaretinden yüzde 30-40, şahıs ve bazı gruplardan alınan bağış ile hediyelerden yüzde 20-30, bilinmeyen diğer finansman kaynaklarından (legal-illegal) yüzde 10-30 gelirinin bulunduğu anlatıldı. Genelde para akımının ticaret organizasyonları aracılığı ile kamufle edildiği belirtildi. El Kaide’nin 5 milyar dolar mal varlığı bulunduğu, yıllık cirosunun 20-50 milyon dolar arasında değiştiği ifade edildi. Uyuşturucunun yanısıra örgütün maddi kaynakları, Ladin’in kişisel serveti ve ticaret geliri, yardım bağışları, Ortadoğu’daki bazı petrol ülkelerindeki zengin işadamlarından elde edilen gelirler olarak sıralandı. SAKKA’YI ESTETİK AMELİYATI YAKALATTI İstanbul saldırılarında kullanılması için Türkiye’ye mali kaynak getiren Louai Sakka, davanın kilit ismi olarak değerlendiriliyor. Diyarbakır havaalanında bir polis memurunun kaşlarının üzerindeki ameliyat izlerinden şüphelenmesiyle Ekrem Özel sahte ismini kullanan şahıs gözaltına alınıyor. Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen şüpheli şahsı Diyarbakır Emniyet Müdürü bizzat sorguluyor. Ekrem Özel ismini kullanan kişinin aslında El Kaide’nin yöneticisi Louai Saka olduğu anlaşılıyor. MOSSAD’a teslim edilmemek kaydıyla konuşacağını söyleyen Sakka’nın başka bir ülkeye teslim edilmeyeceği konusunda ikna edildikten sonra samimi itiraflarda bulunduğu belirtiliyor. Terör örgütünün yönetim kadrosundan Louai Sakka’nın İstanbul’da düzenlenen eş zamanlı bombalı intihar eylemleri fikrini ortaya atan kişi olduğu, eylemin finansmanında kullanılan 150 bin doları İran’dan Fevzi Yitiz vasıtasıyla Türkiye’ye gönderdiği ifade ediliyor. Antalya’da temas kurduğu ve aracılığıyla villa aldığı Cevat Çalıkıran adlı kişideki fotoğrafları değerlendirildiğinde Sakka’nın estetik ameliyat geçirdiği anlaşılıyor. Antalya Limanında Tufan adlı bir sürat teknesi aldığı tespit ediliyor ve teknede patlayıcı imalatında kullanılan maddeler bulunuyor. Sakka’nın denizde 25 metre derinlikte saatte 3-4 km hızla hareket edebilen, ses ve kabarcık yapmayan, 45 dakika çalışan, deniz üzerinde de kullanılabilen bir su scooter’ı aldığı öğreniliyor. Bu araçla İsrail gemilerine suikast yapmayı planladığı ortaya çıkıyor. AKSİYON
<< Önceki Haber MOSSAD’a teslim etmeyin, konuşayım Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER