İstanbul 6 No’lu Devlet
Güvenlik Mahkemesinin
duruşma salonunda modacı Canan Yaka ve Zeki Işıklı’nın önündeki sandalyede, tetikçilik yapmakla suçlanan Şükrü
Elverdi’nin yanında ayakta duran kişi, savunmasında “Yoğun işkence altında zorla ifade imzalatıldı. Nesim Malki
cinayetiyle hiçbir ilgim yok.
Alaattin Çakıcı’yı da tanımam ve sevmem.” ifadelerini kullanıyordu. 13
Eylül 1999 tarihindeki celsede yaklaşık bir yıldır
tutuklu bulunduğunu söyleyen şahıs, cinayete azmettirmekle ve tetikçilik yapmakla suçlanıyordu. Ancak duruşma sonunda
mahkeme heyeti tarafından
delil yetersizliğinden
tahliye edilince sevincini yumruğunu havaya kaldırarak gösteriyordu.
Malki Cinayeti davasının sanığı Mehmet Sünbül’ün tahliye sevinci çok sürmedi. Tam 25 gün sonra daha önce üyesi olduğu
terör örgütü
Hizbullah tarafından kaçırıldı. Bizzat örgüt lideri
Hüseyin Velioğlu tarafından işkence altında sorgulandı. Sünbül, dönemin Başbakanı
Mesut Yılmaz’ın “Ölümüyle bir gecede tam 700 trilyon lira el değiştirmiştir.” dediği ‘iplikçi’ Nesim Malki cinayetine nasıl karıştığını, kimlerin azmettirdiğini ve tetiği kimlerin çektiğini anlattı.
MEZAR EVDEN CESEDİ ÇIKMADI
Malki’nin 28
Kasım 1995’te
Bursa’da Şükrü Elverdi ve
Oğuz Işıklı tarafından öldürüldüğünü, azmettirici
Erol Evcil’den değişik zamanlarda toplam 1,5 milyon dolar aldıklarını söyledi. Kameraya çekilen sorgulamanın sonunda Sünbül’ün ölmüş haldeki görüntüleri yer aldı. İstanbul polisi, 17 Ocak 2001’de
Beykoz’da Velioğlu’nu ölü ele geçirdiği operasyonda Sünbül’ün işkence altında alınan sorgusunun kaydedildiği bu kasete ulaştı. Hizbullah’ın yöneticilerinden
Hacı İnan’ın poliste verdiği ifadede, Velioğlu’nun talimatı üzerine kaçırdıklarını,
Kartal’daki evde
infaz edip evin bahçesine gömdüklerini söylemesine rağmen Sünbül’ün cesedine ulaşılamadı. Farklı kimliklere ait 9
cesetle birlikte Sünbül’e ait olduğu tespit edilen 16 FB 402 plakalı
Opel marka otomobil bulundu.
Türkiye’nin değişik illerindeki Hizbullah’a ait
mezar evlerden onlarca ceset çıkarıldı. Ancak cesetlerin hiçbirini eşi ve yakınları teşhis edemedi. Resmî kayıtlara Mehmet Sünbül için ‘kayıp’ ibaresi düşüldü.
Hizbullah operasyonunda ölü ele geçirilen Hüseyin Velioğlu ve arkadaşlarıyla zaman zaman bir araya geldiğini fakat fikir ayrılıkları sebebiyle onlardan ayrıldığını belirten bir ismin verdiği bilgiye göre, örgüt istihbarat teşkilatlarına zaman zaman taşeronluk yaptı. İddiasına göre Nesim Malki cinayetinin önemli sanığı Mehmet Sünbül, Yahudilere ait yüksek meblağdaki paraların peşine düşen MOSSAD’a teslim edildi. İsminin açıklanmasını istemeyen kişi, Hizbullah’ın bu teslimat karşılığında para aldığını savunuyor. Gelecekte de örgütün farklı amaçlar için kullanılabileceğini iddia ediyor. Türkiye’de Türk-
Kürt çatışması planlayanların Hizbullah’a rol biçebileceğini ileri sürüyor.
Örgütün şiddet ve radikal eğilimlerinin özellikle Doğu ve Güney
doğu bölgesinde dindarlara
darbe vurduğunu,
Kürtler içerisindeki Marksist grupların ve
PKK’nın ekmeğine yağ sürdüğünü anlatıyor. PKK ve uzantılarının en çok yapmaya çalıştığı şeyin bölge halkını
İslam’dan uzaklaştırmak olduğunu, örgütün cami cemaatinden insanları satırlarla doğrayarak, insanları katlederek bu projeye bir anlamda
destek verdiğini belirtiyor.
Mehmet Sünbül kimdir? 1955
Diyarbakır Hazro doğumlu
12 Eylül 1980 döneminde Bursa MHP davasında
ülkücü eylemlerde cinayet işlediği gerekçesiyle idamla yargılandı ve 1990 yılında tahliye oldu. Cezaevindeyken, Malki cinayetinin sanığı Burhanettin Türkeş ile tanıştı. Ardından
Erol Evcil ile para alışverişinde bulunan Sünbül, yurtdışına çıkarken yakalandı ancak serbest bırakıldı. Malki cinayeti nedeniyle 1 yıl
hapis yatan Sünbül, ilk duruşmasında tahliye edildi ve tutuksuz yargılanmasına kararı verildi. 25 gün sonra Hizbullah tarafından kaçırılarak işkenceli sorgulamada öldürüldüğü iddia edildi. Resmî tutanaklarda kayıp görünüyor.
Aksiyon