MOBESE'ye de mi Mobese ?

Şehrin merkezî yerlerinde kameralarla suç takibi olarak bilinen MOBESE sistemi Emniyet içinde tartışılmaya başlandı.

MOBESE'ye de mi Mobese ?

İçişleri Bakanlığı müfettişleri İstanbul'da uygulamaya konulan sistemin hukukî belirsizlikler içerdiğini rapor etti. Sistemin nasıl ve hangi birim tarafından işletileceğine dair hukukî bir metnin bulunmadığına dikkat çekilen raporda, “Görüntü kayıtlarının ne kadar süre için muhafaza edileceği, hangi makamlara verilebileceği ve nerelere kamera yerleştirileceği belirsiz.” denildi. Müfettişlerin raporu üzerine Emniyet Hukuk Müşavirliği de harekete geçti. İnsan hak ve hürriyetleri açısından sistemin işletme esasları hakkında çalışmalara başlayan hukuk müşavirliği, kayıtları özel hayatın gizliliği kapsamında değerlendirdi ve şu önerilerde bulundu: Polisin müdahalesi sonucunu doğurmayan görüntülerin sistematik kaydı yapılmamalı. Bu nitelikteki kayıtlar imha edilmeli. Emniyet Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği, MOBESE kayıtlarıyla ilgili mülkiye müfettişlerinin eleştirilerinin ardından 6 sayfalık bir rapor kaleme aldı. AB sürecinde Adalet Bakanlığı’nca hazırlanan Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı’na atıfta bulunulan raporda, bu düzenleme yasalaşmadığı sürece daha önce yapılan ve bundan sonra yapılacak birçok çalışmanın hukukî açıdan tartışılır konumda olacağına dikkat çekildi. AB sürecinde kişisel verilerle ilgili taahhütlerin de hatırlatıldığı yazıda, söz konusu yükümlülükler yerine getirilinceye kadar tam bir güvence sağlamasa da iç hukukta gerekli güvencelerin oluşturulması istendi. Bu şartın yerine getirilmesi durumunda, kişisel verilerin gizliliği ve korunması başlığı altına giren faaliyetlerin yürütülebileceği ve MOBESE sistemlerinin kurulabileceği ifade edildi. Polis Hukuk Müşavirliği’nin, sisteminin çalışma esaslarıyla ilgili değerlendirmeleri şu ana başlıklar altında toplanıyor: "Kişilerin kamusal alanda fotoğraflarının çekilmesi, faaliyetlerinin kaydedilmesi ve teknolojik aletlerle izlenmesi uluslararası hukukta mümkün. Ancak, özel hayat alanının genişliği nedeniyle bu faaliyetlerin hiçbir şekilde özel hayata müdahale sonucu doğurmayacağı da düşünülemez. Bu tür kayıt ve izlemelerin kamu kurumlarınca sistematik ve daimi olarak kaydedilmesi gibi durumlarda özel yaşam fikri mülahazaları gündeme gelecektir. Kişilerin özel hayatlarına müdahale niteliğinde gözetleme yapılmadığı (konuşmaların dinlenmediği gibi) ve kayıt girilmediğini ortaya koyacak bir uygulamanın belirlenmesi ve açıklığa kavuşturulmasına ihtiyaç vardır. Polisin mevzuatla kendisine verilen yetki ve görevleri kapsamında müdahale sonucunu doğurmayan görüntülerin sistematik kaydının yapılmaması ve bu nitelikteki kayıtların imha edilmesi gerekir. Kişilerde tedirginliğe yol açmamak için bütün bu konularda halk bilgilendirilmeli. MOBESE sistemiyle yapılan gözetleme sonucu elde edilen görüntüler kişisel veri niteliğindedir. Bu tür bilgilerin gelişigüzel toplandığı, denetimsiz olarak açıklandığı, yetkisiz kişilerin eline geçtiği durumlarda ilgili şahısların kişilik haklarına saldırı niteliği taşıyabileceği, belirtilen olumsuzlukların giderilmesine ilişkin düzenlemelerin yapılması bir zorunluluktur. Hakim kararı gerekiyor Önceden bilinen veya belirlenen kişilerin takibi veya gözetlenmesi o kişilerin özel hayatını ilgilendirir. Bu nedenle belli suç ve durumlara özgü kişilerin izlenmesi için hakim kararı gerektiği bilinmelidir. Sistemin bu duruma aykırı kullanılmasına yer vermeyecek şekilde işletme esasları yeniden belirlenmeli. Her ne kadar yürürlükteki hükümler kapsamında MOBESE sisteminin kurulabileceği ve işletilebileceği değerlendirilmiş ise de, tartışmalara ve hukuki ihtilaflara yol açmamak için bu çalışma kanun seviyesinde düzenlenmeli. [Hukukçular ne diyor?] Açıkgöz: Özel hayatın ihlali söz konusu değil Hukuk ve Yaşam Derneği Başkanı Hayrettin Açıkgöz: "Bütün dünya şehirlerinde bu tip sistemler bulunur. Kişisel ve özel hayatla sınırlı alan, genellikle kişinin evi, işyeri, ailesiyle birlikte olduğu alanlardır. Sokaklar kamuya açık alanlar. Buralardaki görüntüler özel hayatın gizliliği noktasında değerlendirilmemelidir. Böyle bir sorgulama sistemin faydalılığını azaltabilir. Hukuki düzenleme yapılmalı.” Biçen: Özel yaşama direkt müdahale var Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Hüseyin Yüksel Biçen: “MOBESE Amerikan tarzı bir gözetleme sistemi. Özel yaşama direkt müdahale söz konusu. MOBESE sisteminde kayıtlar için herhangi bir mahkeme kararı şartı yok. Hangi amaçla yapıldığı da belli değil. Kontrolsüz olması durumunda tehdit ve şantaj için de kullanılabilir. Kontrolsüzlüğün nereye varacağı belli olmaz."
<< Önceki Haber MOBESE'ye de mi Mobese ? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER