Ergenekon davasına
bakan İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'nin talebi doğrultusunda MİT'ten gönderilen yazıda,
Tuncay Güney'in
şüpheli temasları nedeniyle
kontrol altında alındığı, ancak herhangi bir tahkikat yapılmadığı kaydedildi.
İstanbul 13.
Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın öğleden sonraki bölümünde sanıklar ve
avukatları bazı taleplerde bulundu.
Tutuklu sanıklardan Kemal Kerinçsiz,
Genelkurmay Başkanlığından gönderilen ''Ergenekon
tipi bir yapıya ait herhangi bir bilgi ya da
belge mevcut değildir'' şeklindeki yazının, savcılar tarafından iddianamede değiştirildiğini öne sürdü.
Savcıların bu yazıyı iddianameye ''Böyle bir oluşumun TSK ve Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde bulunmadığı'' şeklinde koyduğunu ileri süren Kerinçsiz, savcılar hakkında tahrifat suçunu işledikleri gerekçesiyle hukuki işlem yapılmasını istedi.
Kerinçsiz'in avukatı
Tolga Akalın ise Ergenekon soruşturmasının ilk iddianamesi kabul edildiği için devamında gelen iddianamelerin kabulü konusunda
kanun gereği herhangi bir karar verilemeyeceğini öne sürdü.
Taleplerin ardından görüşünü açıklayan
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, 10
Mart 2009 tarihindeki duruşmada konuşun
Veli Küçük'ün
Erzurum Cumhuriyet Savcısı ve bu davanın savcılarına tehdit ve hakarette bulunduğunun anlaşıldığını kaydetti.
Savcı Pekgüzel, Küçük hakkında gereğinin yapılması için
Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
DOSYAYA GELEN EVRAKLAR
Taleplerin ardından, Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal
Şengün, dosyaya gönderilen evrakları okudu.
Avukat Tolga Akalın'ın talebi doğrultusunda ''
İstihbarata karşı koyma faaliyetleri'' (Casusluk) kapsamında MİT yasalarının 4 ve 6. maddeleri dikkatte alınarak,
Tuncay Güney hakkında işlem yapılıp yapılmadığına ilişkin MİT'e gönderilen yazıya
cevap verildiği görüldü.
MİT'in yazısında Güney'in şüpheli temasları nedeniyle kontrol altına alındığı, ancak Güney hakkında herhangi bir tahkikat işleminin bulunmadığı belirtildi.
MİT tarafından Tuncay Güney'in 2001 yılındaki mülakatına ilişkin 6 CD'nin yapılan dökümünün de
mahkemeye gönderildiği kaydedildi.
Yine İstanbul
Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'nden gönderilen yazıda da, 2001 yılında Tuncay Güney ile yapılan mülakata İstihbarat Şubesi'nden polislerin katılmadığı bilgisi yer aldı.
Kuvayı Milliye 1919 Derneği hakkında bilgi vermek isteyen Çınar Mustafa Altınbaş'ın 15 Temmuz 2008 tarihinde alınan
emniyet ifadesi ve 8
Ekim 2008 tarihindeki
savcılık ifadesi de dava dosyasına geldi.
Bunun üzerine Başkan Şengün,
Muzaffer Tekin ve Kemal Kerinçsiz ile bu derneğin üyesi olan sanıklara Çınar Mustafa Altınbaş'ı tanıyıp tanımadıkların sordu.
Bu kişilerden Hüseyin Görüm ve
Oğuz Alparslan Abdulkadir, Altınbaş'ı tanıdığını belirterek, ara sıra derneğe geldiğini söylediler.
Kerinçsiz de, iddianamenin mahkemede olmasına rağmen savcıların
delil toplamaya devam ettiğini belirterek, kanuna göre yürüyen davayla ilgili savcıların ifade alamayacaklarını, bu nedenle bu ifadenin geldiği makama iade edilerek delil sayılmamasını talep etti.
Başkan Şengün, talepleri değerlendirmek amacıyla duruşmaya ara verdi.