Manisa ülkücüler
davasında yargılanan Necmi Rıza Akdinç, yayımladıkları
deklarasyonu
MHP'nin saptırmaya çalıştığını vurguladı. Binlerce
mağdur adına hazırladıkları deklarasyonu
imzalayan ülkücüler, demokratik bir ülkenin
darbe anayasasıyla yönetilmesinin utanç verici olduğunu belirtmişti. Kendi iradeleriyle hareket eden ülkücülere, MHP Manisa İl Teşkilatı'nda toplanan
Milletvekili Mustafa Enöz, İl Başkanı Uğur Üncü ve
İzmir İl Başkanı
Müsavat Dervişoğlu, ağır ithamlarda bulunmuştu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, reforma
destek veren ülkücüler için, "Kendinden menkul zavallılar" ifadesini kullanmasından sonra Manisa'dan da benzer hakaretler gelmişti. İçlerindeki eski ülkücülerle eskiden ülkücü olanları ayırma zamanının geldiğini ifade eden İl Başkanı Dervişoğlu, "Gittikleri yerlerin yenisi olamayanlar, ülkücü hareket içindeki eski kimliklerini kullanarak ülkücü müsveddeliği yapıyor." şeklinde konuşmuştu.
Akdinç ise hiçbir ülkücünün, kendi rızası dışında bir deklarasyona imza koymayacağının altını çizerek, Manisa İl Teşkilatı'nda, 12
Eylül mağduru ülkücülerin deklarasyona şartlı imza attığının söylenmesini eleştirdi. Akdinç, imza koyan bütün ülkücülerin özgür iradeleriyle destek verdiğini kaydetti. MHP'nin, deklarasyona destek vermediğini iddia ettiği
Atalay Acaroğlu, Ali Aksakal, Yılmaz Şişmanlar, Toker Esendağ, Özcan Karagözler, Ahmet
Tuncel, Ayet Serbest ve Adnan Akdağ'ın da imzaları bulunduğunu ifade eden Akdinç, "Manisa İl Teşkilatı'na arkadaşlarımız çağırılıp imzalarını geri almaları istenmiş. Bu arada da toplu fotoğraf çektirilmiş. Arkadaşlarımız, verdikleri kararın arkasındadır." diye konuştu.
Kendilerine yapılan yakıştırmalara da karşılık veren Akdinç, 35 yıldır ülkücü hareketin mücadelesinde yer almış hiçbir arkadaşının zavallı duruma düşmediğini belirtti. Dava arkadaşlarının, darbecilerin her türlü işkencelerine karşı onur ve gururlarıyla dimdik ayakta kaldığını aktaran Necmi Rıza Akdinç, ülkücünün eskisi yenisi olamayacağına dikkat çekerek, şunları dile getirdi: "Ülkücü hareketin misyonu bellidir ve o misyona sahip olan herkes ülkücüdür. Buna rağmen ülkücülüğün, 1980 darbesinden sonra yeni bir versiyonu türemiştir. İşte bu versiyon şehitlerimizin ruhlarını incitmiş, gazilerimizi derinden yaralamıştır. Anasol-MHP hükümetinde, vatan millet düşmanı Öcalan'ı İmralı'da besleyip 12 yaş altı çocuklarımıza camilerimizi yasaklayarak zavallı görüntüsü verenler, ülkücülüklerini ve konumlarını yeniden gözden geçirmelidir."
CİHAN