CNNTÜRK'te
Ahmet Hakan'ın sunduğu 'Tarafsız Bölge' programında
Radikal Gazetesi Yazarı Nuray Mert,
Milliyetçi Hareket Partisi'ne başörtüsü konusunda bir dizi
eleştiri getirdi.
Nuray Mert, MHP'nin üniversitede başörtüsü yasağının kaldırılması konusunda AK Parti'ye
destek verdiğini ancak AK Parti'ye
kapatma davası açıldıktan sonra bu kararlarının arkasında durmadıklarını ifade etti.
Mert,
"Bir şeye sahip çıkılacaksa sahip çıkılmalı. Aaa şimdi adamlara kapatma davası açıldı diye tu-ka-ka edip daha önce ortaklaşılan bir konuda sahiplenmemezlik yapılmamalı" diye konuştu.
Bu sözlere sinirlenen MHP Genel Başkan Yardımcısı
Oktay Vural, Mert'e çok sert ifadelerde bulundu.
İkili arasında gerilen ortam üslup
tartışmasına da varınca ortaya hiç hoş olmayan bir
diyalog çıktı.
İşte Nuray Mert ile Oktay Vural'ın canlı yayında herkesi şaşkına çeviren o diyalogları:
Oktay Vural:Hanımefendi anlamamış tabii... Konuyu da bilmiyor.
Nuray Mert:Konuyu gayet iyi biliyorum. Sizden daha iyi biliyorum.
Oktay Vural: Milletimiz de şaşkınlıkla izliyor.
Nuray Mert: Niye milletimiz sizinle mi haberleşiyor?
Oktay Vural: Anlamamış olmasını da çok tabii görüyorum.
Nuray Mert: Niye?
Oktay Vural: Milliyetçi Hareket Partisi'nin başörtüsü konusunda
Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karara ilişkin yaklaşımını okudu mu acaba?
Nuray Mert: Nedir efendim?
Oktay Vural: Acaba AKP'nin
Anayasa değişikliği ile beraber YÖK 17. maddeyi neden getirmediğini ve bu konuda Anayasa Mahkemesi'nin Anayasa değişikliğini reddetmesine ilişkin bir beklenti yaratmasının bu meselenin çözümsüzlüğe itilmesinde amil olduğunun farkında mı acaba?
Nuray Mert: Hayır, daha henüz anlamış değilim ne demek istediğinizi.
(...)
Oktay Vural: Burada belki de 'Al başörtüsünü, ver partimi' anlayışı içerisinde bir yaklaşım tarzı benimsemiş olabilir. Bu konuda Milliyetçi Hareket Partisi'nin samimiyetle
test edebilecek bir efsafta ya da bir değerlendirme yapabilecek durumda olduğunu düşünmüyorum hanımefendinin... Biz bu konuda samimiydik ve samimiyetle burada gerekli derslerin çıkartılması hususu, anayasal kurumlarla çatışma ve gerilim
siyaseti, kuruluş ilkelerine siyasettir. Bu konularla ilgili MHP'ye düşmanlık yaparak bir siyaset üretmenin bir anlamı yok Sayın Mert...
Nuray Mert: Beyefendi kendinize gelin. Bir dakika... Yok öyle... Kendinize gelin bir kere hitabınıza dikkat edin. Aynen mukavele ederim! Yani 'anlamamazlığını anlıyorum, gerekli yeteneğe, vasfa sahip değil' ne oluyor?
Oktay Vural: (Yüksek sesle) Bununla ilgili Milliyetçi Hareket Partisi'ne söz söyleyebilecek şeyiniz yok canım... Nereden Milliyetçi Hareket Partisi'ni samimi olmamakla suçluyorsunuz?
Nuray Mert: Aaaaa... Ya bakar mısınız? MHP'ye niye laf söylenilmesin. Kusura bakmayın siz partinizi savunursunuz.
Oktay Vural: (Yüksek sesle) Siz benim samimiyetimi test edecek durumda mısınız?
Nuray Mert: Sizin şahsınızın samimiyetiyle hiç ilgili değilim.
Oktay Vural: Ben sizin şahsınızın samimi olmadığını söylüyorum, niye rahatsız oluyorsunuz?
Nuray Mert: Aaaa. Yani bir siyasi partinin samimiyeti sorgulanamayacak mı efendim siz o partinin mensubusunuz diye? Böyle saçmalık olur mu?
Oktay Vural: Ben de sizin samimiyetinizi sorgulayamaz mıyım hanımefendi?
Nuray Mert: Ben bir şahısım efendim. Benim şahsımın samimiyeti hangi konudaki samimiyeti burada söz konusu olacak da tartışma yapacağız. Bir siyasal partiden bahsediyoruz. Yani durumun farkında değilsiniz herhalde.
Oktay Vural: Başörtüsü konusunda Milliyetçi Hareket Partisi'ne yönelttiğiniz eleştiriler...
Nuray Mert: O konuya geliriz, ilk önce şu hitabet konusunu halledelim. Ben burada bir yorumcuyum, istediğim yorumu yaparım. İstediğim soruyu sorarım. Sınırı siz çizecek değilsiniz.
Oktay Vural: Ben de istediğim cevabı veririm canım. Hak ettiğiniz cevabı her zaman alırsınız merak etmeyin.
Nuray Mert: Hak ettiğiniz cevabı ne demek beyefendi? O hak edilen şeylere gelmeyelim.
Oktay Vural: Soru soracaksanız hak edilen soruya
cevap ver.
Nuray Mert: (Yüksek sesle) Yani anlamamanızı anlıyorum, falan diye cümleye girişmek ne demek? Ne oluyoruz? Kendinize gelin ondan sonra devam edelim.
Ahmet Hakan: Neyse şimdi bu kadar gerginleştirmenin anlamı yok.
Nuray Mert: Gerginleştirme falan meselesi değil. 'Hanımefendinin anlamamasını anlıyorum', nereden anlıyorsunuz? Bu ne saygısızlık. Efendim istediğim partiye istediğim soruyu sorarım. Siz kimsiniz de bana böyle hitap ediyorsunuz. Geçelim...
Oktay Vural: Beni gayri samimi olmakla nasıl suçlarsınız hanımefendi.
Nuray Mert: Kusura bakmayın ama sizin anlama zorluğunuz var herhalde, geçelim...
Oktay Vural: Başörtüsü konusunda samimi olmayan AKP'dir, çözülmesini istemeyen de AKP'dir. Bunun bir siyaset aracı olarak kullanılmasını isteyen de AKP'dir.
Nuray Mert: İşte siyasi partilerin durumu ortada!
Televizyon Gazetesi