MHP lideri
Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında Erdoğan'a
Yüce Divan göndermesi yaptı ve "AKP kapatılmazsa memnun oluruz" dedi.İşte Bahçeli'nin konuşmalarından satır başları;
Bilindiği üzere 10-16
Mayıs engelliler haftası olarak kutlanmaktadır.
Engelli vatandaşlarımızın maddi manevi varlıklarının geliştirilmesi ve üreten fertler olabilmesi için devletemize görevler düşmektedir. Elbette bu sorumlulukta en başta siyasi iktidardadır. Engellilere yapılan hizmetler ikram değil
doğal sonuçtur.Bu hafta vesilesi ile engelli vatandaşlarımızın bu haftasını kutluyorum.
GÜVENLİK GÜÇLERİMİZİ KUTLUYORUM
9 Mayıs 2008 günü
Hakkâri’deki
Aktütün sınır karakolumuza yaptığı silahlı saldırıda 6 güvenlik görevlimiz şehit olmuş ve 2 askerimiz yaralanmıştır.Şehit olan kahraman evlatlarımıza Cenab-ı
Allah’tan rahmet, yakınlarına
başsağlığı ve yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Bahar dönemine girilmesiyle birlikte alçak eylemleri için
Irak’ın kuzeyinden
Türkiye’ye sızma girişimlerine hız veren teröristlere, Irak topraklarında ve
ülke içinde güvenlik güçlerimizce ağır zayiat verilmesi Türk milletinin yüreğini ferahlatmıştır.
Bu etkili ve başarılı askeri harekâtlar nedeniyle güvenlik güçlerimizi kalpten kutluyor ve takdir duygularımızı iletiyorum.
AB MİLLİ DEĞERLERİMİZİ TARTIŞMAYA AÇTI
Türkiye'nin mili ve manevi değerleri etrafında süregelen tartışmaları ibret ve hayretle izlemekteyiz. Türkiye'nin milli kimliğinin yeniden tanımlanmasını isteyen, sorgulayan AB şimdi de AKP'nin kapatılmasına müdahale kapsamında Türk milli değerlerini tartışmaya açmıştır.
AB LAİKLİĞİ DE EL ATMAYA BAŞLADI
Brüksel elçileri şimdide
kapatma davası ile ilgili
baskı yapıyor. Bu garabet
Venedik kriteri gibi süslü ambalajlarla dayatma çalışılıyor. Adalet mekanizmasına baskı yapan AB, laikliğe de el atmaya başlamıştır. Laikliğin zorla dayatıldığını savunmaya başlanmıştır. AB yetkilileri
laiklik konusunda ahkam keserken bugün yaşanan taratışmaların laiklikle alakalı olmadığını anlamaya çalışmayarak afaki bir tartışmaya alet oldular.
AB TÜRKİYE'Yİ AKP'DEN İBARET SANIYOR
AB Türkiye'ye at gözlüğü ile bakıyor ve ülkeyi AKP'den ibaret sanıyor. Milli değerlere dil uzatmayı bir hak zanneden Brüksel temsilcileri, Türkiye'yi bir müstemleke olarak görmemeli ve bir
hesap hatası yapmamalıdır.Türkiye'nin AB'nin sömürgesi ve uydusu olmadığını asla unutmamalıdır.
YARGI REFORMU
Yargı reformu hazırlıklarının kamu oyunda tartışmaya açılmadan ve AB'ye bizzat AKP tarafından sunulması AKP'nin tam ve mutklak teslimiyet politikasını resmen göstermiştir.
Sayın başbakan ve AKP'nin bu
kapatma davasını çıkmadık candan umut kesilmez mantığıyla
hırsızlık ve yolsuzlukların üzerini örtecek bir aklama olarak kullanabilirmiyim hesabına girdiği anlaşılmaktadır. AKP sorumluluğu bu davaya yükleyecek ve AKP kaldığı yerden devam edecektir.
YÜCE DİVAN İMASI
Bizim ve Allah'ın hesabı da var diyen Sayın
Başbakan'ın hesabının ne olduğu bizi ilgilendirmemektedir. Ancak vurgun hesabı bu dünyada görülecektir.
AKP, 5 buçuk yılda Türkiye büyük bedeller ödetti. Ülke bir
yangın yerine döndü. Büyük bir
yıkım yaşanıyor. Dış politikada Türkiye'nin milli çıkaraları ateşe atılmıştır. Milli kaynaklar yandaşlarına peşkeş çekilmiştir. Bir gün bunu hesabı verilecektir. Zamanı ve zemini ne olursa olsun bu hesaplardan kaçılamayacaktır.
Sayın Başbakan'ın siyasi oyunları milli hesaplaşmayı erteleyemeyecek ve hesap vermekten kurtaramayacaktır.
AK PARTİ KAPATILMAZSA MEMNUN OLURUZ
Kapatılmama gibi karar çıkarsa MHP
demokrasinin devamı açısından memnuniyet duyacaktır. Ancak hiç bir parti vazgeçilmez değildir.
TBMM görevinin başındadır.
Millet bu konuda müsterih olsun. Asıl sorgulanması gereken bu krizin tahribat derecesi ne olacağıdır. Bunun sorumluluğu Sayın Başabakan'ın omuzlarındadır. Sayın Başbakan yargıya saldırmaktan vazgeçmeli ve Türkiye'yi germeyi bırakmalıdır. Demokratik yollarla çözüm aranmalıdır.
HANİ İSTİKRAR?
Ülkemiz 6. yılını yaşayan AKP iktidarının neden olduğu ağır tahribatla yüzyüzedir. AKP'nin temelsiz politakısyla üretici firmalarımız çaresiz bırakılmış ve tükenme noktasına getirilmiştir.
Açlık ve işsizlik artarken varlığı idda edilen istikrar nerededir?Sözde istikrar bunun neresinde aranmalıdır? Pazar tezgahlarını seyretmekle yetinen vatandaşlarımızın yoğunlaştığı sistemin istikrar neresindedir?Sokaklarda
simit su ve limon satarak buralara geldiğini söyleyen başbakan bunları unutmuştur.
DEVLETİN TEMEL YÜKÜMLÜLÜĞÜ
Herkese iş sağlamak tıpkı askere almak gibi eğitmek gibi devletin temel yükümlülüğüdür. Hükümetin istihdam konusunda bitmeyen başarısız arayışları bu açıdan bakıldığında tam bir acze düşmüş görüntü sergilemektedir.Millet artık gerçekleri çok net görmektedir.
Yılların ağır sorunları karşısında yorgun ve
yoksul düşen aziz milletimiz artık gerçekleri görmektedir.Dayanılamayacak noktaya gelmiş olan
ekonomik faturanın zam ve
vergi olarak kendisine kesileceğinin farkındadır.
Temennimiz, bir sosyal çalkantıya neden olmadan Türkiye’nin demokrasi içinde bu meselelere bir an önce ve kalıcı olarak çözüm bulmasıdır.