Dışişleri Bakanı
Abdullah Gül, randevu alıp
Çankaya Köşkü’ne çıkıyor. Çantasından çıkardığı bir dosyayı Sezer’e sunuyor. Dosyada,
büyükelçiler kararnamesinin taslağı var. Sezer, şöyle bir bakıyor, sonra
‘Teşekkür ederim, bende kalsın. İncelemem lazım’ diyor.
Gül, şaşırıyor. Oysa onun niyeti,
taslak metindeki isimler üzerinde istişare yaparak, o toplantıda kararnameye son şeklini vermek. Sezer dosyayı almak isteyince, Gül, o mahcup edasıyla devreye giriyor:
‘Efendim. MGK Genel Sekreteri Büyükelçi Yiğit Alpogan’ın Londra’ya atanması da söz konusu. Burada konuşuruz diye yazmadık ama yerine Polonya Büyükelçimiz Sayın Ecvet Tezcan’ı düşünüyoruz.’
Sezer, tereddütsüz
‘Hayır, olmaz’ diyor.
Büyükelçiler kararnamesi üzerinde görüş belirtmeden inceleme için süre isteyen Sezer’in bu konudaki kesin tavrı dikkat çekiyor. Birkaç saniye sonra Sezer’in neden bu kadar kararlı olduğu anlaşılıyor:
‘Bu görev için Almanya Büyükelçisi Mehmet Ali İrtemçelik’le çalışmak ister misiniz?’
Başbakan Erdoğan’ın Almanya ziyareti sırasında bir Türk vatandaşının sorusu üzerine eleştirdiği büyükelçinin MGK Genel Sekreteri olarak önerilmesi, cevabı önceden belli bir soru gibiydi. Gül özür diliyor:
‘Efendim, takdir edersiniz ki, bizim sayın Mehmet Ali İrtemçelik’le çalışmamız çok zor.’
Bu
diyaloglar sonraki görüşmelerde benzer şekilde devam ediyor. Dışişleri, iki isim daha öneriyor:
Feridun Sinirlioğlu ve
Ünal Çeviköz. O tarihte biri Telaviv, diğeri
Bağdat Büyükelçisi. Sezer, İrtemçelik’te ısrarlı, ‘Nuh’ diyor ‘Peygamber’ demiyor.
Yukarıdaki diyalogun üzerinden yaklaşık 6 ay geçti. Aylar sonra olsa da MGK krizinin sır perdesini araladık ama durum çok vahim. MGK Genel Sekreteri’nin
görev süresi 5 ay önce doldu, Londra için gün sayıyor. Üstelik,
İngiliz Kraliyeti’nden agremanı (uygunluk) bile geldi. Londra Büyükelçisi Akın Alptuna yaş haddinden emekliye ayrıldı, 5 hafta önce koltuğunu boşalttı.
Maalesef, MGK gibi kritik bir kurumun en üst düzey bürokratik ataması, Çankaya’ya takılmış görünüyor. Üstelik ‘veto’ edilen tüm isimler,
iktidar partisinin arka bahçesinde yetişmiş değil, aksine yıllarını mesleklerine adamış çok başarılı diplomatlar.
Bakalım, zirvedeki bu inat daha ne kadar sürecek...
Stargazete