Ergenekon sürecinde gösterdiği tartışmalı tavırlarla gündeme gelen
İstanbul Barosu'nun başvurusu üzerine konuyu ele alan
Danıştay 8. Dairesi, YÖK'ün üniversiteye girişte
katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini oybirliği ile durdurdu. YÖK'ün 1999 yılından itibaren uyguladığı katsayı
sistemi aleyhine daha önce açılan davaları 'Yasal ve ana
yasal olarak
yetki YÖK'te' diyerek reddeden Danıştay, yeni kararıyla Kurul'un bu yetkilerini de görmezden geldi. Danıştay'ın 10 sayfayı bulan kararında önceki kararlarının aksine bir kez bile 'yetki' kelimesinin geçmemesi dikkat çekti. Karara
itiraz edeceklerini belirten YÖK Başkanı Yusuf
Ziya Özcan, öğrenciler için en
adaletli sistem neyse onu getireceklerini söyledi.
Bayram öncesinde meslek lisesi öğrencilerinde 'şok' etkisi yapan kararda, meslek liselilere üniversiteye gitmek yerine 'ara
eleman olarak kalmaları' önerildi. YÖK'ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesinin oybirliği ile durdurulmasına ilişkin kararının gerekçesinde, tüm lise öğrencilerin üniversiteye eşit şartlarda girmesi 'eşitsizlik' olarak nitelendi. YÖK'ün katsayıyı kaldırması üzerine meslek liselerine bu yıl çok yoğun bir öğrenci kaydı olmuş, çok sayıda meslek lisesinde ikili eğitime geçilmişti. YÖK Başkanı Prof. Dr.
Yusuf Ziya Özcan, henüz kendilerine tebliğ edilmeyen karara itiraz edeceklerini belirtirken, ilk genel kurulda konuyu değerlendireceklerini söyledi.
Öğrenciler için en adaletli sistem neyse onu getireceklerini ifade eden Özcan, "Hazırlıklarımız var. Bu hazırlıkları kurullarımızda görüşüp karara bağlayacağız. Kimse paniğe kapılmasın." dedi.
Danıştay 8. Dairesi'nin oybirliği ile aldığı katsayı adaletsizliğini yeniden getiren kararda, Yüksek
öğretim Yasası'nın maddeleri farklı bir şekilde yorumlandı. Katsayının kaldırılmasının 1981'den beri uygulanan 'yasadaki kuralların uygulanmasını bertaraf edeceği' savunuldu. Katsayının kaldırılmasının 'eğitim sisteminin örgütleniş biçimindeki bütünlüğü bozacağını' ileri süren Danıştay, '
uygulamada karşılaşılan sorunların giderilmesi amacının dışına çıkıldığını' iddia etti. Kararda, katsayının kaldırılmasının 'dayanağı yasa hükümlerine aykırı olduğu gibi eğitim sisteminin, hukuka uygun oldukları istikrar kazanmış yargı kararları ile de ortaya konulmuş olan amaç ve ilkelerine, hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığı' görüşü savunuldu. Katsayının kaldırılmasının 'uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararlar oluşturacağı' da öne sürüldü.
Meslek liseli sadece ara eleman olur!
Danıştay, herkese eşit bir
katsayı uygulamasının 'farklı hukuki statüdeki öğrencilerin aynı konumda değerlendirilmesi sonucu anayasal eşitlik kuralı ile çelişkili bir durum yaratıldığı'nı savundu. Uygulamanın hukuksal statüsü farklı olanları eşit koşullara tabi kılarak hak kaybı ve ihlaline sebep olacağını ileri sürdü.
Meslek liselerinde uygulanan
eğitim-öğretim programının öncelikle 'belirli mesleklere yönelik ara insan gücü' yetiştirecek şekilde düzenlendiği belirtilen kararda, genel liseler açısından ise böyle bir durumun söz konusu olmadığı vurgulandı. Kararda "Yasada
ortaöğretim kurumlarının, öğrencileri
yükseköğretime veya hem mesleğe hem de yükseköğretime hazırlayacağı kuralına yer verilmekle bu farklılaşmanın ilgilisine yönelik sonuçları ortaya konulmuştur. Böylece kuruluş amaçları doğrultusunda oluşturulan eğitim-öğretim programları ile genel liseler yükseköğretime, meslek liseleri hem mesleğe hem de yükseköğretime hazırlayan öğretim kurumları olarak eğitim sistemimizde yerini almış bulunmaktadır." denildi. Kararda, meslek liselerinin 'hem mesleğe hem de yükseköğretime' öğrenci hazırladığının belirtilmesine rağmen 'ara eleman olarak kalmaları' tavsiyesi 'kendi içinde bir çelişki' olarak değerlendirildi.
Danıştay, öğrencilerin seçecekleri üniversitenin de 'sistemin bütünlüğü ve devamlılığını bozmayacak şekilde ortaöğretimde seçtikleri alana uygun olması gerekliliğini' vurguladı. Öğrencilerin lisede alanlara yönlendirildiği hatırlatılarak, "Fırsat ve imkan eşitliğinin ruhuna ve amacına uygun olarak yönlendirme suretiyle kademelerden geçerek verilen haklardan eşit olarak yararlandırılmış olan bireylerin, bu eğitim kurumları içinde seçtikleri okul ve alan nedeniyle elde ettikleri hukuksal statünün farklı olması da kaçınılmazdır." ifadelerine yer verildi. Kararda ayrıca daha önce katsayının kaldırılması isteğiyle açılan davaların Danıştayca reddedildiği hatırlatıldı.
'Katsayı YÖK'ün görevi' demişti
Danıştay, 5 ay önce dün verdiği kararın tam tersini savunmuştu. Danıştay 8. Dairesi, 26 Haziran 2009 tarihinde oybirliğiyle aldığı kararda, üniversiteye girişte getirilen katsayı uygulaması aleyhine açılan davayı "Yeni bir sistem getirilmesi YÖK'ün,
Anayasa ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'ndan kaynaklanan görevi" diyerek reddetmişti. Kararda; Anayasa'nın 'Eğitim ve öğretim hakkı ve ödevi' başlıklı 42. maddesinde, öğrenim hakkının kapsamının yasa ile tespit edilip düzenleneceğinin kurala bağlandığı hatırlatılmış, Yükseköğretim Yasası'nın '
Yükseköğretime giriş' başlıklı 45. maddesinde 'öğrencilerin, devlet yükseköğretim kurumlarına, esasları
Yükseköğretim Kurulu tarafından tespit edilen sınavla gireceklerinin' öngörüldüğü belirtilmişti.
Gerekirse yeni
kanun çıkarılır -
TBMM Eğitim Komisyonu Başkanı: 1981'den 1998'e kadar öğrenciler sınavda aldıkları puana göre fakültelere yerleştirildi. 1998'de YÖK katsayı uygulaması getirdim dedi. 11 yıllık katsayı uygulaması bu yıl kaldırıldı. Danıştay'ın katsayıyı yeniden getirmesi ile eski haksızlıklara geri dönülecek, meslek liseleri yine
mağdur olacak. Danıştay yeniden haksızlığa yol açıyor, sonra da telafisi imkansız zarardan bahsediyor.
Hükümet getirirse yeni kanun çıkarılır.
Hiçbir akademik dayanağı yok - YÖK Yönetim Kurulu üyesi: Katsayı konulması Anayasa'ya aykırı. Yükseköğretim Yasası'nın 45. maddesine göre bu konuda kararı verecek merci sadece YÖK. YÖK Yasası'nın 45. maddesi der ki: 'Öğrencinin ortaöğretim başarısı göz önüne alınır.' Oysa katsayı meselesi öğrencinin başarısını göz önüne almıyor. Öğrencinin geldiği liseye göre sonradan eklenen bir katsayı ile çarpılıyor. Dolayısıyla bu kararın hiçbir hukuki, akademik, bilimsel, rasyonel temeli yok.
Karar demokrasimize yakışmıyor - Akademisyenler Birliği Başkanı: Katsayı meselesi adil değil, kaldırılmalı çünkü bilimsel değil. Demokratik hayat, eşitlik, adalet gibi kavramların tartışıldığı bir dönemde eğitimin önünü tıkayan bir uygulamanın yanlış olduğunu öteden beri savunuyoruz akademisyenler olarak. Başarılı öğrenciler katsayı yüzünden gitmek istediği okula gidemiyor. Demokrasinin enine boyuna tartışıldığı ülkelerde yeteneklerin önüne herhangi bir engel konulmamalıdır.
Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı -
Hukukçular Derneği Başkanı: Danıştay daha önce YÖK'ün katsayı uygulaması ile ilgili aldığı karar üzerine 'karar YÖK'ün takdirindedir' demişti. Şimdi yürütmeyi durdurma kararı alması, kendi kararı ile çeliştiğini göstermektedir. Karar Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırıdır. Fırsat eşitliğine uygun olan bu düzenlemenin yürütmesinin durdurulması hukuka uygun değil. YÖK'ün kararı esastan iptal edilirse milyonlarca öğrencinin mağduriyetine sebep olur.
Danıştay, çifte standart uyguluyor - ÖNDER
İmam-Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği Başkanı: Danıştay, daha önce bir velinin katsayı ile ilgili yaptığı başvuruda bu konudaki yetkinin YÖK'e ait olduğunu belirterek, emsal olabilecek bir karar vermişti. Yeni kararla çifte standart uyguladığını bir kez daha gösterdi. Bu karar bir boşluk oluşturacak, eskisi kalktığı için yerine konulabilecek uygulama yok. Hükümet, YÖK Kanunu'nun 44. maddesini değiştirerek bu adaletsizliğe nihai olarak son vermeli.
Hükümet acilen konuya el atmalı -
Bursa Girişimci İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı: YÖK, katsayıyı kaldıran kararıyla meslek liselerinin önünü açmıştı. Tekrar geriye dönüş olursa sanayici yetişmiş eleman konusunda sıkıntı çekmeye devam edecek. Bu zamana kadar meslek liselerini
tercih eden insanların veya bu şekilde yapılan sınavların durumu ne olacak? Hükümetin konuya el atması gerekiyor. Kararın tamamen kasıtlı alındığı kanaatindeyim. Meslek liseleri yakıldı.
ZAMAN