Söz konusu kanun teklifine göre teşvikten yararlandıktan sonra yargıya giden dershane sahibinin de arsası ve binası elinden alınacak, tazminat talebinde bulunamayacak
TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen Milli Eğitim Temel Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nda şantaj gibi madde yer aldı. Tasarının geçici 16. maddesine göre dershanecilere 25 yıllık arsa ve bina kiralama gibi teşvikler, Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) dershaneleri kapattığı, hür teşebbüs hürriyetini engellediği için dava açılmaması şartına bağlandı. Bakanlığa özel okula dönüşmek istemeyen dershanecilerin dava açması halinde teşvik verilmeyeceği görüldü.
DAVANDAN VAZGEÇ
Bugün gazetesinin haberine göre, teklifte, dershanecinin teşvik alabilmesi için eğer açtığı bir dava varsa bundan vazgeçilmesi gerektiği kaydedildi. Teşvik aldıktan sonra bile MEB’in mahkemeye verilmesi halinde verilen tüm teşviklerin geri alınacağı vurgulandı. Dershaneci arsa üzerinde bir yapı inşa ettiyse bunların da Hazine’ye aktarılacağı belirtildi. Hazineye verilen bina ve arsa için dershanecinin hiçbir hak ve tazminat talebinde bulunamayacağı da maddeler arasında yer aldı.
Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, kanunun tam anlamıyla tehdit tasarısı olduğunu vurguladı. Dershanecilerin elinden hukuki yollara başvurmanın alındığını ifade eden Koncuk, “Bu madde ile yargıya gitmek dezavantajmış gibi gösteriliyor. Bu madde ile arsa şantajı var. Bana dava açmazsan sana arsa veririm denilerek arsa şantajı yapılıyor” dedi.
HUKUK DEZAVANTAJ OLDU
Kanun ile sadece dershaneciler değil Milli Eğitim bürokratlarının da tasfiye ile tehdit edildiğini dile getiren Koncuk, teşvik almak isteyen dershanecilerin geçici 16’ncı madde ile tehdit edilmesinin hukuk devletinde olamayacağının altını çizdi. Koncuk, “Bu madde haklarınızı yargı yolu ile korumaya kalkarsanız size verdiklerimi alırım. Hukuki haklarınızı kullanırsanız bu sizin için dezavantaj olur demek” ifadelerini kullandı.
İnsanların her şart altında yargıya gitmesi gerektiğini aktaran Koncuk, Anayasa Mahkemesi’nden ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden kanunun döneceğini bildirdi. Koncuk şu ifadeleri kullandı: “Dershaneciler Anayasa’nın hür teşebbüs hakkına güvenmiş özel teşebbüse girmişler. Anayasal haklar kanunla ortadan kaldırılamaz. Dershaneler kaldırılacaksa önce hür teşebbüs hürriyetini kaldırmak lazım. Bu şantaj, tehdit ve tasfiye tasarısına karşıyız.”
Teşvik almayacağız
Özel Dershaneler Birliği Başkanı (ÖZDEBİR) Faruk Köprülü, teşvik diye bir şeyin olmadığını, yasada ‘verilir’ ifadesinin değil ‘verilebilir’ dendiğini kaydetti. Özel okula dönüşmek istemedikleri için teşvik almaya başvurmayacaklarını söyleyen Köprülü, “Hangi yatırımcı ihtimal olan bir teşvik için bu işe girer” dedi.
Kapatma faşist rejimde olur
AK Parti’nin yasaları kendine göre yaptığını ifade eden MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri de ilgili maddenin şantaj olduğunu vurguladı.
Vatandaşa verilen hakların bir takım kıstaslara bağlanmasının doğru olmadığını dile getiren Yeniçeri, “İnsanları yasal düzenlemelerde korkutmaya hükümetin hakkı yok. Benim irademi yerine getirirsen sana şu imkanları veririm sen hukuku savunursan senin elinden imkanları alırım deniliyor” diye konuştu. Yeniçeri, dershane kapatmanın faşist rejimlerde olacağının altını çizdi.