Trabzon'da akciğer rahatsızlığı nedeniyle
ameliyat için sedyede beklerken yaşadıklarını
isyan eden üniversite öğrencisi Çağlar Gazioğlu, yanına yaklaşan ve daha sonra öldüğünü öğrendiği
lösemi hastası çocuğun ''Şükretmelisin'' sözleri üzerine lösemi hastası çocuklara trombosit ve kan bulmak için grup kurdu.
Bir süre önce akciğerlerinde yaşadığı 'Pnömotoraks' rahatsızlığı nedeniyle iki defa ameliyat geçiren ve sağlığına yeniden kavuşan
Karadeniz Teknik
Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü 4.
sınıf öğrencisi Çağlar Gazioğlu (24), hastalığı sırasında yaşadığı bir olayın kendisini ne denli etkilediğini, yaşadıklarını ve lösemi hastası çocuklar için yaptıkları çalışmaları anlattı.
Yaklaşık 2 yıl önce
ders çalıştığı sırada aniden rahatsızlandığını ve hastaneye kaldırıldığını ifade eden Gazioğlu, ''
Vize haftasıydı ve ders çalışırken göğsüme ani bir ağrı girdi. Hemen acile gittik. Orada yapılan tetkikler sonucunda hemen ameliyat olmam gerektiğini söylediler. Ben o sırada sedyede beklerken kendi kendime söyleniyor ve bunun neden başıma geldiğine anlam veremiyordum'' diye konuştu.
Sedyede söylenirken, yanına, 10 yaşlarında lösemi hastası bir kız çocuğunun yaklaştığını belirten Gazioğlu, ''Saçları dökülmüştü ve lösemi hastasıydı. Bana gülümseyerek 'Şükretmelisin'' diye fısıldadı'' dedi.
O anda kendinden utandığını, ameliyatın ardından sağlığına kavuştuğunu ifade eden Gazioğlu, kendisine 'şükretmelisin' nasihati veren
küçük kızın öldüğünü duyduğunu ve büyük bir üzüntü yaşadığını anlattı.
Etkilendiği bu olayın ardından kendisinde, ''Bir şeyler yapmalıyım'' fikrinin doğduğunu ifade eden Gazioğlu, şöyle devam etti:
''Bu çocukların en büyük probleminin trombosit ve kan ihtiyacı olduğunu öğrendim. Okuldaki arkadaşlarımızın ve hocalarımızında
destekleriyle, sosyal paYlaşım sitesi
Facebook üzerinde, ''Trabzon'daki lösemili kardeşlerimize destek'' adında bir grup oluşturduk. Bu grupta özellikle Trabzon'daki lösemili kardeşlerimizin trombosit ve kan ihtiyaçları için ailelerden bize ulaşan duyuruları yayınladık. Son bir yıl içerisinde neredeyse yüzün üzerinde çocuğa bu grup sayesinde trombosit ve kan ulaştırıldı.''
''YAŞAMAYAN BİLMİYOR''
Gazioğlu, destekçilerin büyük bir bölümünün ya kendisinin ya da çevresindekinin kanserle mücadele eden kişilerden oluştuğunu söyledi.
Geçen süre içerisinde artık lösemi hastası ailelerin kendilerini tanıdığını ifade eden Gazioğlu, ''Yaşamayan pek bilmiyor. Trombosit bulunamadığı zaman çocuğunun yanında ağlamamak için kendini sıkan, koridora çıkıp hüngür hüngür ağlayan annenin acısını tahmin edemiyor. Keşke herkes bu konuda duyarlı olabilse. Aileler bizi zamanla tanıdığı için artık
direk bize ulaşıyorlar.
Acil olarak istenen trombosit ve kan duyularını anında yayınlıyor ve üyelere duyurmaya çalışıyoruz'' dedi.
Grupta üye olanlardan trombosit ve kan verecek olan kişilerin ailelere direk
telefon ile ulaştığını belirten Gazioğlu, ''Yayınladığımız duyurularda ailelerin numaralarını veriyor. Bu sayede zaman kaybını da önlemiş oluyoruz'' dedi.
''ONLARI GÜLERKEN GÖRMEK...''
Grubun etkinlikler de düzenlediğini kaydeden Gazioğlu, ''Üyelerimize belirli zaman aralıklarında bir duyuru yaparak lösemi hastası çocuklarımızı ziyaret edeceğimizi duyuruyoruz.
Çocukları rahatsız etmeden uygun bir şekilde onlardan gelen
hediyeleri dağıtıyoruz. Ancak kesinlikle hediye olarak para kabul etmiyoruz. Çünkü bu olaya para girerse olumsuz konular çıkabileceğini biliyoruz. Ama onlara götürdüğümüz hediyeleri verince, gülmelerini görmek
tarif edilemez bir duygu'' diye konuştu.
Gazioğlu, en büyük temennilerinin ise kentte lösemi hastası çocuklar için bir
bölge hastanesi yapılması olduğunu sözlerine ekledi.