O da yaklaşık iki yıldır
hastanede yatıyordu.
Gazetelere yansıyan haberlere göre
Adli Tıp Kurumu'ndan ona da kötü haber geldi. İddia o ki yine
Haberal gibi Ersöz'ün de, "hastanede kalacak kadar hayati riski" bulunmuyor.
Ergenekon'un kara kutusu olduğu ileri sürülen Emekli
Tuğgeneral'i kamuoyu yakından tanıyor. Ersöz, 15 Ocak 2009'da Ankara'da gözaltına alınmıştı. Baş döndüren hastane trafiği de bundan sonra başladı.
Ergenekon sanığı Ersöz, tutuklandı. Cezaevine gönderildi. Bir gün geçmişti ki
kalp rahatsızlığı gerekçesi ile hastaneye kaldırıldı.
A haberleri'>GATA'ya sevk edildi. Prostat
ameliyatı olduğu açıklandı. Altı ay burada kaldı.
GATA, "sağlam" dedi
taburcu etti. Ersöz, yeniden cezaevine gönderilmişti ki, bir gün sonra yeniden Haseki'ye kaldırıldı. Bacağından ameliyat oldu. GATA'da, "ölümcül bir hastane virüsü kaptığı" iddia edildi.
Ersöz,
İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü'ne kaldırıldı. Ersöz'ün son durağı ise Cerrahpaşa Beyin Cerrahisi Bölümü oldu. Kalple hastane serüvenine başlayan
Levent Ersöz'ün avukatı
Ali Rıza Dizdar müvekkilinin yeni hastalığının '
uyku apnesi' olduğunu açıkladı.
Haberal'ın "sağlam
raporlarının" savcı ve hakimlerden saklandığının ortaya çıkmasından sonra
mahkeme iddiaya göre Ersöz için de
Adli Tıp Kurumu'nu göreve çağırdı. Uzmanlar onu da yattığı hastanede muayene etti. Şimdiye kadar geçirdiği ileri sürülen kalp,
prostat,
enfeksiyon ve
beyin rahatsızlıkları tek tek incelendi.
Gazeteler ve internet siteleri işte o incelemenin sonucu olduğunu ileri sürdükleri bir rapor yayınladı. İddiaya göre Adli Tıp uzmanları, "Ersöz'ün hastanede kalmasını gerektirecek bir hayati risk taşımadığını' tespit etti. Bu cümlenin de anlamı şu: "Ersöz'ün de cezaevinde kalmasına engel bir durumu" bulunmuyor.