"Bırakınız
seçimleri boykot etmeyi,
BDP'li vekiller ve belediye başkanları o tanımadıklarını iddia ettikleri devletten
maaş almaya bile devam ediyorlar.
Bırakınız devletten maaş almayı,
sivil itaatsizlik
kampanyasının önde gelen isimlerinden
Diyarbakır Belediye Başkanı Osman
Baydemir gösteriler
e devletin parasıyla satın alınan 651.000 TL'lik
Audi A8
marka makam arabasıyla geliyor."
Devlet maaşıyla sivil itaatsizlik
PKK (ve BDP) her seçim öncesinde bunu yapar. Önce Abdullah
Öcalan ortaya
siyaset biliminin çok çarpıcı bir kavramını atar, BDP ise bu kavramı şiddeti de kullanarak sokaklara taşır. Her seçim öncesinde Öcalan'ın adamları meydanlara iner, sokağı ateş topu haline getirir. Dağ da karınca kararınca bu kampanyanın üzerine benzin döker. Böylece sinirler gerilir, BDP'nin oyları garantilenir.
Daha geçen yıl söylemiştik, “PKK ve uzantıları seçimlere 3 ay kala önce sokağı, sonra dağı hareketlendirecek” demiştik. Öyle de oluyor. PKK dağda saldırılarını arttırmaya hazırlanırken, BDP de sokaklarda sivil itaatsizlik adında bir kampanya başlatıyor.
Audi'sini satamayan ‘
bilge'
Sivil itaatsizlik (civil disobedience) devletin veya bir işgalcinin her türlü yasasının, emirlerinin, kısacası hükümranlığının aktif bir şekilde reddedilmesi anlamına gelir. Hükümranlığın en önemli sembollerinden biri ise seçimlerdir. Başka bir deyişle eğer BDP'liler sivil itaatsizlik kampanyası yürütüyorlarsa önümüzdeki genel seçimlere hiçbir şekilde katılmazlar, kendi taraftarlarının da seçimleri boykot etmesini isterler. Eğer BDPliler seçimlere katılacaklarsa yaptıkları işe sivil itaatsizlik denemez. Ancak BDP boykotu göze alamaz. Referandumda denediler, ama başarılı olamadılar.
Kürtler onları dinlemiyor.
Bırakınız seçimleri boykot etmeyi, BDP'li vekiller ve belediye başkanları o tanımadıklarını iddia ettikleri devletten maaş almaya bile devam ediyorlar. Bırakınız devletten maaş almayı, sivil itaatsizlik kampanyasının önde gelen isimlerinden Diyarbakır Belediye Başkanı
Osman Baydemir gösterilere devletin parasıyla satın alınan 651.000 TL'lik Audi A8 marka makam arabasıyla geliyor. Malum bu arabanın aynısından
Genelkurmay eski Başkanı
Yaşar Büyükanıt'a da alınmış ve yer yerinden oynamıştı...
Türkiye garip bir
ülke. Adamın altında yarım trilyonluk kırmızı plakalı makam arabası, cebinde devletin verdiği oldukça yüklü bir maaş, fakat kendisini
Gandi gibi takdim ediyor. Bir yandan polisi tokatlıyor, tekmeliyor, hatta burnunu kırıyor, diğer taraftan şiddete karşı olduğunu olduğunu iddia ediyor... Doğrusu ya BDP, sivil itaatsizlik kavramına çok yeni boyutlar katıyor (!)
PKK çözümün parçası olamıyor
BDP'nin sivil itaatsizliğindeki, bir diğer gariplik ise
terör örgütünün liderliğinde sivil olduklarını iddia etmeleri. Emir-komuta zinciri içinde hareket eden BDP hem şiddeti savunuyor, hem de sivil itaatsizliğin ruhu ile asla bağdaşmayacak bir şekilde iradesini silahlara terkediyor. Oysa ki sivil itaatsizlik Hindistan'da, Gandi hareketinde gözlendiği gibi daha çok pasif bir direniştir. Gandi buna ‘kimseyi incitmeyeceksin' anlamına gelen ‘ahimsa' demiştir. Yani sivil itaatsizliğin özünde şiddet ve saldırganlık yoktur. BDP'liler ise
üniforma giymeyince sivil olacaklarını sanıyorlar.
Dün çözümün önünde devlet varken, bugün çözümün önündeki en büyük engel PKK ve onun kontrolünden bir türlü çıkamayan, kendi hür iradelerini ortaya koyamayan Kürtçü siyasiler... Sivil itaatsizlik, demokratik cumhuriyet vs. hep bahane... PKK kendisine Kürt Sorunu sonrasının Türkiyesi'nde yer bulamıyor. Örgüt çözümde kendisini göremeyince varlık nedeni olan sorunun devam etmesi için elinden geleni yapıyor. BDP ise silahların gölgesinden sıyrılıp bir türlü sivil hareket olmayı göze alamıyor.
SEDAT LAÇİNER-STAR GAZETESİ