Liberal Demokrat Parti (LDP), cumhurbaşkanı seçiminde AK Parti tarafından aday gösterilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 'kamu görevlisi' olduğunu vurgulayarak, seçim sürecinde başbakanlıktan istifa etmesi gerektiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu.

LDP adına başvuruyu partinin Genel Başkanı Cem Toker yaptı. Toker çıkışta basın mensuplarına başvuruyu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Toker, taleplerinin 'cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın kamu görevlisi olduğunu iddia ederek ve geçmişe yönelik alt mahkeme ve Yargıtay kararları ile bunu destekleyerek Başbakanlık’tan cumhurbaşkanlığı yarışı döneminde istifa etmesi gerektiği' yönünde olduğunu aktardı. 

Cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili bir benzetme yapan Toker, "Bir koşu düşünün üç yarışçı var. Bunların bir tanesi dopingli. Bu şekilde yarışa gireceğini beyan ediyor ve buna izin veriliyor. Dopingli, bir sporcu yarışı kazanırsa onun spor dünyasındaki itibarı ne olursa Başbakan da kazanacağı seçimde itibarı o olacaktır. 10 sene içinde başbakana ‘hop’ diyen insan hakaretten mahkûm olmuş. Başbakan bunlardan tazminat kazanmış. Bunların her birinde kamu görevlisine hakaretten dava açmış savcılar. Kişiler başbakana hakaretten değil, kamu görevlisine hakaretten tazminata mahkûm olmuşlar. Yargıtay da kamu görevlisine hakaretten dolayı bu kararı onaylamış." dedi. 

AYM’ye sunulan dosyada ‘hukukta çok çeşitlilik olmaz, kişiye göre hukuk olmaz’ ifadesine vurgular yaptıklarını belirten Toker, "Türkiye Cumhuriyeti’nin Adana’sında ne ise Zonguldak’ında da aynı hukuk ilkeleri uygulanmalıdır’ dedik. Bu yönde karar talep ettik. Daha 30 Mart seçimlerinde 3 tane bakanı aday olduğunda belediye başkanlığında, başbakan kendilerinin istifa etmesi gerektiğini söyledi. Bunların 3’ü de istifa etmişlerdi. Adil bir yarışa girsinler, bakanlığın avantajlarını kullanmasınlar diye. Dolayısıyla bu yönde bir başvuruda bulunduk, sonucunu bekleyeceğiz." şeklinde konuştu. 

Dertlerinin başbakanla olmadığını aktaran Toker açıklamasını şöyle tamamladı: "AK Parti’nin laf ebeleri bu istifa etmemeyi mevcut belediye başkanlarının belediye seçimlerinde istifa etmemesine, milletvekillerinin milletvekili seçimlerinden önce istifa etmemelerine bağlıyorlar. Bunlar sadece hedef çarptırma. Biz ne belediye başkanı seçiyoruz Ağustos ayında ne milletvekili seçiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başına bir insan seçiyoruz. Seçeceğimiz insan üst düzey bürokratları atayacak, rektörleri atama yetkisi olacak. Hepsinden önemlisi arkamdaki yüce mahkemenin mensuplarını atama yetkisi olacak. Onun için bu seçimin son derece adil ve eşit şartlarda olması lazım. Dosyamızda da ifade ettiğimiz gibi bu yönde AİHM Sözleşmesi’nden de alıntılar yaptık. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın eşitlik ilkesinden de alıntılar yaptık. İçtihatları da örnek olarak mahkemeye sunduk."

CİHAN