Sanıklardan bazıları,
Kürtçe savunma yapmayı talep etti. Mahkeme heyeti ise
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (
AİHM) kararını gerekçe göstererek bunu reddetti.
İzmir 8. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 11'i
tutuklu 18
sanık öğrenciden yedisi, anadillerinin Kürtçe olduğunu belirterek bu dilde savunma yapmak istedi. Mahkeme Başkanı
Güngör Tosunoğlu, ''
Türkçe'yi gayet güzel konuşuyorsun. Halen üniversitede Türkçe eğitim görüyorsun. Neden
Kürtçe savunma yapmak istiyorsun?'' sorusunu yöneltti. Sanıklardan Turan Kaygısız, ''Ben Türkçe savunma yapmak istemiyorum. Anadilim olan Kürtçe'de savunma yapmak istiyorum. Kendimi Kürtçe daha iyi ifade edebileceğim kanaatindeyim. Bu hakkın tanınmaması halinde savunma yapmak istemiyorum.'' karşılığını verdi. Bazı sanıklar ise arkadaşlarının taleplerini desteklediklerini ancak Kürtçe bilmedikleri için Türkçe savunma yapacaklarını dile getirdi. Mahkeme heyeti, sanıkların Türkçe bildiği halde Kürtçe savunma yapma taleplerini oybirliğiyle reddetti.
Kararın gerekçesinde şöyle denildi: "Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 202. maddesinde, sanık ve mağdurun meramını anlatabilecek ölçüde Türkçe bilmemesi halinde,
mahkeme tarafından atanan tercüman aracılığıyla savunması veya iddiasının alınacağı belirtilmektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin adil
yargılanma hakkını düzenleyen 6. maddesinin 3-e bendinde, duruşmada kullanılan dili anlamadığı veya konuşamadığı takdirde bir tercümanın yardımından para ödemeksizin yararlanma hakkı bulunduğu belirtilmiştir. Bu maddeyi yorumlayan AİHM'nin 7
Aralık 1983 tarihli kararında, başvuranın Fransa'da doğduğu ve eğitim gördüğü, Fransızca dilini konuşmakta sıkıntısı olmadığının anlaşılması karşısında bir tercümanın yardımından yararlanma hakkının, açıkça sanığın mahkemenin kullandığı dili anlamadığı veya konuşamadığı durumlarda geçerli olacağını belirtmiştir. Ana
yasamız'da da bu yasalara ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı bir hüküm bulunmayıp paralellik arz etmektedir. Savunmasını Türkçe yapmayan sanıkların Türkiye'de eğitim gördükleri ve
resmi dil olan Türkçe'yi okullarda okudukları, bu şekilde Türkçe'yi bildikleri anlaşılmaktadır. Türkçe'yi bilmelerine rağmen resmi dil haricinde savunma yapmak istekleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 17. maddesinde belirtilen, hakkın kötüye kullanılması yasağı kapsamındadır.''
Yargılama sonunda mahkeme heyeti, üç tutuklu sanığın tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi. Sanık avukatlarından Nezahat Paşa
Bayraktar, müvekkillerinin Kürtçe savunma yapma konusunda ısrarlı olduklarını, konuyu AİHM'ye taşıyacaklarını söyledi