Depremin en fazla vurduğu
Van’ın Erciş ilçesinde yaşayan Recep Çalışkan, inşaat işçiliği yaparak geçimini sağlıyordu. Babadan kalma 5 katlı apartmanın ikinci katında yaşayan Recep Çalışkan’ın, 4’ü kız 5 çocuğu vardı. Çalışkan, deprem günü iki kızını kaybetti.
YAVRULARIMIN CESETLERİYLE KARŞILAŞTIM
O anları anlatan acılı
baba, "Evde 5 çocuğum ve eşim vardı. Eşim ve 3 çocuğumu enkazın altından çıkardım. İki kızıma ilk anda ulaşamadım. Eşime nerede olduklarını sordum. Salonda olduklarını söyledi. Elif(8) ve Hatice’yi(4) enkazdan çıkartmak için salona girdim. Çekyatın üstünde yavrularımın cansız bedenleriyle karşılaştım." diye konuştu.
KENDİ KEFENLEDİ
Uzun süre kızlarına sarılarak ağladığını ifade eden Çalışkan, o anki durumu, “Dünyam başıma yıkıldı” şeklinde özetliyor. Yaşadığı acının
tarif edilemez olduğunu belirten Çalışkan, kendine geldiğinde kızlarının cenazelerini kaldırmak için belediyeyi aramasına rağmen ulaşamamış. Kucağına aldığı kızlarını evinin yakınındaki yurda götüren Çalışkan, orada cenazeleri yıkar ancak bu defa da kefen bulamayan baba bulduğu çarşaflara kızlarını sarıp cenaze namazlarını kendi kıldı.
AYAKTA DURMAYA ÇALIŞIYORUZ
Beton yığını haline gelen apartmanın arka bahçesine kendi imkanlarıyla brandadan kurduğu çadırda yaşamışı sürdüren Çalışkan ailesinin kapısı çalıp
yardım getiren olmamış. Çalışkan, “Acımız çok büyük. Tabii ateş düştüğü yeri yakıyor.
Allah razı olsun konu komşudan aldığım yardımlarla ayakta durmaya çalışıyoruz. Kimseden yardım da beklemiyorum. Tek istediğim sağ kalan çocuklarıma iyi bir hayat yaşatabilmek." diyerek içinde bulunduğu zor durumu anlattı.
KÜRTÇE SÖYLE VEREYİM
Üzerinde
Diyarbakır Belediyesi yazılı kamyonetin içindeki bir kişi beni yanına çağırarak bir şeye ihtiyacım olup olmadığını sordu. Su isteyince, ‘Sen neden
Kürtçe konuşmuyorsun?,
Kürtçe söyle vereyim’ dedi. Kürt olduğum halde Kürtçe bilmediğimi söyledim. Bana ‘Nasıl Kürtçe bilmezsin. Sana yardım yok.’ dediler ve yardım vermediler." Çalışkan, yaşadığı acının üzerine bir de kendisini çok yaralayan bir olaya maruz kaldığını vurguluyor. Çalışkan, "Onca acıyı yaşadım ama içlerinden en fazla bu beni yaraladı. Neden böyle bir ayrımcılık yaptılar anlamadım." diyor.