Kürtçe Kur’an meali bir başka bahara kaldı

Açılım kapsamında gündeme gelen “Kürtçe Kur’an Meali” çalışması rafa kaldırıldı. Projenin iptal nedeni ise Kürtçe ve Arapça bilen uzman kişilerin bulunamaması.

Kürtçe Kur’an  meali bir başka bahara kaldı

Demokratik açılım çerçevesinde, TRT’nin Kürtçe kanalı TRT Şeş’in ardından Kürtçe Kur’an meali de gündeme gelmişti. Geçtiğimiz martta uzmanlardan oluşan bir kurul, Kürtçe basılmış mealleri incelemeye alarak ilk çalışmalara başlamıştı. Diyanet’te kurulan komisyon tarafından, Abdullah Varlı’nın “Qur’ana Pîroz u Arşa Weya Bilind”, Mele Muhammed Garsi Farqini’nin “Meala Fîrûz Şerha Qur’ana Pîroz” ve Mele Muhammed’in “Ronahiya Qur’ana Pîroz” isimli üç Kürtçe Kur’an meali incelendi. Ancak inceleme sırasında mevcut meallerde içerik ve dil yönünden bazı sorunlar olduğu tespit edildi. Bunun üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kendi bünyesinde yeni bir Kürtçe meal hazırlaması gündeme alındı. Fakat tek bir sıkıntı vardı: Kürtçeyi iyi konuşup yazabilen din bilgini bulabilmek… Diyanet İşleri Başkanlığı, bir yıldır çalıştıkları proje sonrasında Kürtçeyi ve Arapçayı ana dili gibi bilen tefsir uzmanlarının yeterince bulunmaması ve Kur’an meali yazmanın özel öneminden dolayı projeyi iptal etmek durumunda kaldı. Böylece Kürtçe Kur’an meali demokratik açılım çerçevesinde rafa kaldırıldı. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez, projenin iptaliyle ilgili olarak, Kürtçe gibi Türkiye’de çok yaygın konuşulan bir dilde bile meal hazırlanmasının zor olduğuna dikkat çekiyor. Ayrıca Kürtçe dışında Türkiye’de konuşulan başka dillerde de Kur’an meali talebi gelebileceği kaygısıyla projeden vazgeçildiğini belirtiyor. Kürtçe Kur’an’ın hayata geçirilmemesinde diğer bir neden, Kürtçenin çok farklı lehçelerinin oluşu ve bütün lehçeleri kuşatan bir lehçenin olmayışı. Prof. Dr. Saim Yeprem, orijinal Arap harfleri ile yayımlanmış Kürtçe (muhtelif şivelerinde ve ağızlarında) yazılmış meallerin piyasada bulunduğunu söylüyor. Ancak şunu da özellikle belirtiyor: “Bilimsel kurallar açısından, Kur’an-ı Kerim’in orijinal metnini ne ölçüde Kürt diline yansıttıkları konusunda ciddi bir araştırmaya ihtiyaç var. Kur’an-ı Kerim’in dünyada konuşulan tüm dillere çevrilmesi ideal. Madem ki Kuran-ı Kerim evrensel nitelikte bir mesaj ve Allah’ın en son Peygamberine gönderdiği bir kitap, o zaman dünyada reel olarak konuşulan tüm dillere çevrilmesinde fayda, hatta zaruret vardır.” Açılımın Diyanet ayağında neler vardı? İlk etapta Kur’an-ı Kerim Kürtlerin yaygın olarak kullandığı lehçelere çevrilecek. Orta vadede ise diğer temel dinî kitapların Kürtçeye çevrilmesi hedefleniyordu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine gönderilecek din adamlarının Kürtçe bilmesi tercih nedeni olacak. Camilerde Kürtçe vaazlar verilebilecek. Hutbenin de Kürtçe okunması düşünülüyor. Türklerle Kürtlerin birlikte yaşadığı yerlerde Türkler arasında Kürtçe az bilinir olduğu için tercih Türkçeden yana kullanılacak. Diyanet’in kurmayı planladığı televizyon kanalında Kürtçe dinî programlar da hazırlanacak. Kürt din adamlarının eserleri Kürtçe olarak yeniden basılacak. Ayrıca Türkler ve Kürtler arasında birlikteliği pekiştirmek için bu kitaplar Türkçeye de çevrilecek. Kürtçe mevlit okutulması yaygınlaştırılacak. Diyanet’in internet sitesi de dâhil, müftülüklerin sitelerinde Kürtçe dinî bilgilere yer verilecek. AKSİYON
<< Önceki Haber Kürtçe Kur’an meali bir başka bahara kaldı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER