Açıklanan MEB atama sonuçlarıyla ilgili önemli bir noktaya değinen Güler, AKP'nin seçim propagandası haline getirdiği Kürtçe eğitiminde sadece 10 Kürtçe öğretmeninin atanmasının Kürtlerde oluşturduğu hayal kırıklığına dikkatleri çekti. 

MEB 15 bin kişilik yeni atama sonuçlarını açıkladı. Sevinç ve hüzün gözyaşları birbirine karıştı. Atananlar sevinç gözyaşları dökerken yıllardır atama bekleyip de atanamayanlarda hayal kırıklığı yaşadı. 

Ama asıl hayal kırıklığını yine Kürtler yaşadı. 2012’de hayatımıza giren seçmeli Kürtçe eğitimi için de öğretmen ataması yapılacaktı. Ne yazık ki Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da, hatta birçok büyükşehirde ciddi oranda talep olmasına rağmen MEB Kürtçe öğretmenliği için sadece on kişi atadı. Aslında problem kanunun çıktığı günden beri devam ediyor. Biz sizin yerinize seçim yaptık dayatmasıyla karşılaşan velilerden tutun da öğretmen yok boşuna seçmeyin baskıları hatta ne gerek var Kürtçe öğrenince eline ne geçecek diyerek yıldırmalarla talepler yok sayıldı. Bu baskılara rağmen 2013-2014 eğitim ve öğretim yılında 20 bin, 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında yaklaşık 150 bin öğrenci başvurdu. Fakat 2014 Eylül atamasında 18 kişi, Şubat atamasında 10 kişi atandı. 

Bu süreçte Türkçe öğretmenliği için 2014 Eylül atamasında 1772, son atamada 910 kişi atandı. Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği için de 2014 Eylül atamasında 1127 kişi, son atamada 700 kişi atandı. Bir tarafta 4509 atama diğer tarafta sadece 28 atama. Bu süreçte Arapça öğretmenliği için 231 kişi, almanca öğretmenliği için 349 kişi atandı. İngilizce öğretmenliğini hiç hesaba katmıyorum. Ayrıca 2012 verilerine göre İngilizce öğretmeni sayısı 48.697, Türkçe öğretmeni satısı 30.831, Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni 29.190, Almanca öğretmeni 2.094, Arapça öğretmeni 744 iken Milyonlarca Kürdün yaşadığı Türkiye’de sadece 28 tane Kürtçe öğretmeni atanmış olması ne anlama geliyor. 

Milyonlarca kişi Türkiye’de Kürtçenin Milli Eğitim sıralarında seçmeli olarak öğretildiğini zannediyor. İsteyen çocukların rahatlıkla Kürtçeyi seçtiğini ve paşa paşa öğrendiğini zannediyor. Bu durum Kürtleri ve Kürtçe öğretmenliği için atama bekleyen 1000’in üzerinde öğretmen adayını büyük hayal kırıklığına uğrattı. Bir taraftan daha ne istiyorsunuz okullarda Kürtçe dersi bile veriliyor seslerini duyarken, meselenin toplumu aldatmadan öteye gitmemesi insanı üzüyor. Hükümetin her platformda dile getirdiği Kürtçe eğitimin, bir seçim malzemesi olduğunu da bu vesile ile göstermiş olduk.

En temel hak olan dil eğitiminde bile siyaset mimarlığı yapıldığını görüyoruz. Hatta şöyle ifade edeyim; Kürtlerin en hassas olduğu bir konuda bile siyaset mimarlığı yapılıyor. Milyonlarca Kürdün AKP’ye oy vermesinin temel sebeplerinden biri dil dersi değil mi? AKP’nin iki yıldır bölgede yaptığı bütün mitinglerde kullandığı temel öğelerden biri dil eğitimi değil mi? Vaziyet böyle iken yapılanlar, AKP’nin asıl amacını göstermiş olmuyor mu? Milli iradeden dem vuranların, Milli iradeyi aldatma çabası ne kadar etik.

Aynı gün Zaman gazetesinde çıkan bir haber ise daha da acı bir tablo oluşturdu. Atama bekleyen üç Kürtçe öğretmeni adayı, atamaların yapılmamasına tepki olarak yaptıkları yedi günlük açlık grevi esnasında terör örgütü propagandası yapmaktan yargılandıkları davada 10 ay hapis cezasına çarptırıldılar. Hem atamıyorsun hem de tepkilere bu şekilde müdahale ediyorsun. Bu mu adaletin AKP…