“Derin
PKK”nın elebaşları
Avrupa’ya kaçmak isterken,
Ergenekon-PKK bağlantısını gündeme getiren
Kürt aydınlar tehdit ediliyor.
Emniyet güçlerinin başarılı operasyonuyla deşifre olan “Ergenekon
terör örgütü” ile ilgili tartışmalar uzun yıllar devam edecek gibi. “Ergenekon’un başı, sonu neresi?” gibi sorular hep sorulacak. Yapılanmanın PKK gibi terör örgütleriyle ilişkisi olduğu yönündeki iddialar ise oldukça şaşırtıcıydı. Ergenekon operasyonu ile ortaya çıktığı belirtilen “şer birlikteliği”, aslında öteden beri ileri sürülen “derin PKK ile bazı ‘derin’ güçler ortak çalışıyor” tezini kısmen doğrulamış oldu.
Ergenekon operasyonunun konuşulduğu şu günlerde
Kandil’de
terör örgütü PKK’nın bazı üst düzey yöneticileri arasında da bir hareketliliğin başladığının ileri sürülmesi de ilginç bir ‘rastlantı’ gibi görünüyor. PKK’nın “derin troykası” veya bazılarının tabiriyle “Kürtlerin Ergenekon’u” sıfatını taşıyan Duran
Kalkan, Ali
Haydar Kaytan, Mustafa
Karasu gibi isimlerin başı çektiği 20 kadar üst düzey yöneticinin “bize iş kalmadı” diyerek Avrupa’ya kaçmak istediği aktarılıyor. Hava operasyonlarıyla sarsılan örgütte bölünmelerin giderek derinleştiği de belirtiliyor. “Derin PKK’lıların” başta
Yunanistan,
İsveç,
İsviçre,
Almanya,
Fransa,
Hollanda gibi ülkelere geçmek istedikleri vurgulanıyor.
Irak’ta kendilerine sağlanan nüfus cüzdanlarıyla rahatlıkla
seyahat edebileceği belirtilen PKK’lıların bölgeden kaçmak istediği haber veriliyor.
Kaçış öncesi PKK’nın Avrupa sorumlularıyla irtibata geçen “derin PKK’lıların” burada kendilerine zemin hazırlanmasını istediği aktarılıyor. Bu kaçış planını duyan
terörist Cemil Bayık’ın ise “cepheyi terk etmekle” suçladığı militanların “davaya
ihanet ettiğini” söylediği belirtiliyor. “Derin PKK’lıların” örgütün görünmeyen idari kadrosunu oluşturduğu, ulusalcı bir çizgiyi benimsedikleri ve
AK Parti hükümetini sekteye uğratacak her türlü eylemi benimsedikleri biliniyor.
“ERGENEKON-DERİN PKK” İDDİASINA ÖLÜM TEHDİDİ TEHDİT
Derin PKK’nın silahlı kolu olarak bilinen TAK (
Kürdistan Özgürlük Şahinleri) ve “
ölüm fedaileri” adı verilen yapılanma, kendilerini eleştirenleri yine tehdit etmeye başladı. Ergenekon yapılanması ve derin PKK irtibatını yazdığı yazılarla dile getiren ve daha önce de “derin PKK ile
derin devlet birlikte çalışıyor” diyen Kürt siyasetçi
İbrahim Güçlü’nün
hedef alındığı belirtiliyor. Aynı süreç daha önce de yaşanmış ve eski
HADEP Genel Başkan Yardımcısı Hikmet Fidan öldürülmüştü. Fidan da PKK’nın ‘derin’ tarafını ve şiddet politikasını eleştiriyordu.
Ergenekon operasyonu sonrasında tehdit trafiğinin başlaması ise dikkat çeken noktalardan biri. Bazı etnik internet sitelerinde yazdığı yazılarda “Kürt Ergenekonu”nun da çözülmesi gerektiğini söylediği için hedef gösterildiğini söyleyen Güçlü, “Gerçekler bazen acıtır. Düzenleri bozulacağı için böyle yapıyorlar. Ama doğruları söylemekten şaşmayacağım.” diyor. PKK’nın HPG (Halk Savunma Güçleri) kanadı üyesi olduğunu söyleyen ve Aram Masis imzasını kullanan bir ‘tetikçinin’ bu yönde tehditler savurduğu belirtiliyor.
Tehdit mektubunun İbrahim Güçlü’den başka bazı Kürt aydınlarına da iletildiği aktarılıyor. PKK’nın hazırladığı ölüm listesinde olan; ancak isimlerinin açıklanmasını istemeyen 5 Kürt aydını daha bulunuyor. Ergenekon operasyonu sonrası yaptıkları açıklama ve yazdıkları yazılardan dolayı tehdit edilen isimler şu yorumu yapıyor: “Ergenekon
darbesi PKK’nın içindeki bazı kesimleri de sarstı. Onlar bazı bağlantılarını yitirdiler. Bu da onları rahatsız ediyor. Yazılan yazılara ve yapılan eleştirilere tahammül edemiyorlar. Tabii bütün bunların altında hükümetin anayasa tartışmalarını baltalama, sekteye uğratma da var. Kaos oluşturma gayreti söz konusu.”
AKSİYON