İddianamede yer alan bilgiler arasında '
İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nda
Erzincan'ın etnik, kültürel farklılığından dolayı özellikle seçildiği ortaya çıktı. İddianamenin 11. sayfasında yer alan bilgiye göre Erzincan'da hem
Alevi hem de
Sünni vatandaşların yoğun bir şekilde yaşaması, diğer taraftan da aynı paralelde hem
Kürt hem de Türk kökenli vatandaşların birlikte yaşamasını fırsat bilerek kötü niyetlerine alet etmekte zorlanmayacakları iller arasında Erzincan'ın önemli bir potansiyel anlatılıyor. Yine iddianamenin 43. sayfasında '
Ülkücülerin sokağa dökülmesi' başlığı altında, 2009 yılı
Ekim ayında
ülkücü düşüncede insanların yer aldığı Erzincan Yaylabaşı beldesinde
TOKİ inşaat işçisi gizli
tanık Ethem şunları anlatıyor:
"Bir gün Yaylabaşı Karakol Komutanı Murat
astsubay yanıma gelerek bana şunları söyledi: 'Ya sen ülkücüsün, Erzincan'da ülkücüler niçin
sokakta değil, sokaklar neden boş, şu ülkücüleri sokağa dökerek sokakları biraz hareketlendirelim' dedi. Murat astsubay ısrarla 'Erzincan'da böyle bir olaya ihtiyacımız var.
Ergenekon'dan tutuklananlara ülkücülerin
yardım etmesi lazım.' diyerek bana olay çıkarmamız için çok ısrar etti ama ben kabul etmedim." Gizli tanık Ethem, iddianamedeki açıklamaların devamında 'O günlerde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin televizyonlarda 'Sokak
eylemlerine karışan, sokağa dökülen kimselerin kesinlikle teşkilatla bir ilgi ve alakasının bulunamayacağını' söylemesinin Erzincan'daki ülkücülerin üzerinde çok olumlu etki yaptığını dile getiriyor. (CİHAN)
İddianamede şok fişleme
Gizli tanıktan kan donduran iddia
TİT faaliyete geçirilmek istenmiş
Hukuksuz dinlemeler böyle yapılmış
Savcıya öyle bir tuzak kurmuşlar ki...